Ve yine İran’ın fethinden sonra İran hazineleri Hz. Ömer’in önüne serilmiş. O kadar çok altın ganimet olarak ele geçirilmiş. Altınlar, askerlere sayı ile değil, kürekle taksim edilmiş.
O zaman dünyanın en büyük imparatorluğundan biri olan bin yıllık İran saltanatı yıkılmış. İran Kralı –Şehinşahı- bütün hanedanı (ailesi) ile esir edilmişti. Esir İran kralının ve Rum elçilerinin de hazır bulunduğu bir mecliste elçilere karşı yaptığı bir hitabede;
“Ey devletleri temsil eden büyük elçiler. Krallar ve Allah’ın kulları şu anda bu dünyada benden büyük yüce Allah cc. var (yani şu anda dünyanın hakimi benim) Ancak ben oyum ki, sizlerin işleri, hizmetleri altında sorulu olduğum görevlerin ağırlığında ezilen bir hizmetçiyim. Yani Allah’ın aciz bir kulu. Sizlerin halkın hizmetçisiyim. Tekrar ediyorum. Rabbimin kölesi, halkın hizmetçisiyim. İnsanları peşinden koşturan, dünya zevklerine ve zinetlerine gözüm perdelidir. Nefis ve şeytan benim esirimdir. Ben Allah’ın, nefis de benim kölemdir. İşte benim anlayışım ve başarımın sırrı budur. İşte benim halkım ve askerimin anlayışı da budur. İşte zaferleri ve başarıları getiren güç de budur.”
İkinci halife Ömer-ül Faruk hazretleri, kendinden sonra gelecek bütün yöneticilere tam bir örnek ve gerçek bir model olmuştur. Hz. Ömer’in yolunu takip eden yöneticiler olmuştur (Emevi halifesi Hz. Ömer’in torunu Ömer B. Abdulaziz gibi). İslam tarihinde İslam Türk tarihinde de Gazneli Mahmut¬, Selçuklularda Alparslan gibi, Osmanlı padişahlarından da bazıları Hz. Ömer’in yolundan gidenler olmuştur. “Adalet gücü, güç de hakimiyeti geçirir” Hz. Ömer’in sözüdür.
Evet, ne zaman dünyayı yönetenler bu anlayışta olur, yönetilenler bunu benimserlerse işte o zaman bugün dünyanın başına bela olan terörizmin kökü kazınır. Hele bugün isimleri İslam devleti cisimleri İslam dışı yaşam sergileyen ve bunu müslümanlık adına yaptıklarını söyleyen İslam’ın yüz karaları bu durumları ile şerre, kötülüğe örnek olurlar. Hem müslümanlara hem de İslama en büyük ihaneti yapmış olurlar.
Hz. Ömer’in uyguladığı müslümanlık ile bugünün İslami anlayışı arasındaki taban tabana bir zıtlık vardır. Bugünki sorun budur. Yani gerçek İslam Kur’an’ın sahifelerinde sıkışmış, müslümanların müslümanlığı maalesef sözde kalmıştır. Dünyada iki milyar müslümanın hali budur. Maalesef kusur İslam’da değil, müslümanlardadır. Sen gözünü güneşe kapamışsan güneşi görmüyorsan, güneşin suçu ne, gözün günahı ne. Suç sende ve bende.
Hz. Ömer 1500 sene önce kurmuş olduğu devlet teşkilatı, bu günün modern devletlerinde bile yoktu.
Hz. Ömer’in devlet yönetimine getirdiği yenilikler:
1.İran, Irak, Suriye, Arabistan, Yemen, Azerbaycan, Mısır, Kuzey Afrika, Habeşistan, Libya vs. gibi her biri bugün büyük bir edvlet olan yerlerin o zaman yerinde yönetim modeli ile teşkilatlandırılması.
2.Beytülmal=Maliye, hazine, devlet gelir ve giderlerinin tesisi.
3.Yılbaşı, takvim olayı, hesaplarda esas alınacak tarihler.
4.Halifeye “müminlerin emiri” ünvanını verilmesi.
5.Harp dairesinin kurulması.
6.Askerlere ve gazilere maaş bağlanması.
7.Arazi gelirleri dairesinin kurulması.
8.Tapu kadarstro hizmetleri.
9.Nüfus sayımı yapılması.
10.Kufe, Basra, Cize, Fusfat, Musul gibi şehirlerin kurulması.
11.Gümrük vergisi tesis.
12.Deniz gelirlerinin toplanması.
13.Yabancılara İsla mdiyarında ticaret yapma izninin verilmesi.
14.Kolluk güçlerinin tesisi.
15.Had ve cezaların uygulanmasının netleştirilmesi.
16.Hapishanelerin kurulması.
17.Emniyet ve asayiş, polis, jandarma, bekçi gibi teşkilatların tesisi.
18.Hudut emniyeti için hudut karakollarının kurulması.
19.Hayvanların sayımı.
20.Yolcular için uzun yollara konaklama, kervansarayların yapılması.
21.Milli istihbarat teşkilatının tesisi.
22.Kimsesiz, yaşlı, dul, yetim, çcuklar için bakımevleri tesisi.
23.Şehirlerde misafirhaneler kurulması.
24.Köleliğin kaldırılması.
25.Fakir, gayrimüslimlere maaş bağlanması.
26.Okulların, eğitim kurumlarının tesisi.
27.Memur, öğretmen, emniyet güçlerine maaş bağlanması.
28.Kur’an’ın hükümlerinin uygulanır şekillerde kurallaştırılması. (YaniKur’an Anayasa ona uygun kanun, yönetmelik vs. gibi)
29.Miras hukukunun netleştirilmesi.
30.Teravih namazının tam olarak cemaatle kılınması.
31.Evlenme ve boşanma hukukunun netleştirilmesi.
32.Camilerde vaaz verilmesi.
33.Din görevlilerine maaş verilmesi Hz. Ömer’in hilafetinde idarede yaptığı yeniliklerden bazılarıdır.
İslam’da tam bir devlet teşkilatlanmasının temelleri atılmıştır.
(SÜRECEK)