Emperyalizm, toplumun çok geniş bir kesimi için “soyut” bir kavramdır.

 

Çağımızın üstü örtülmeye çalışılan nitemi ise emperyalizmdir. Kendi kanlı yüzünü saklamak için “küreselleşme”  maskesiyle  gerçek amacının üzerini örtmeye çalışmaktadır.

 

Tarihi kökleri sömürgeciliğe dayanan emperyalizm, insan kanı emen, parçalayan, öğüten ve daha  sonra da tüküren dişlerini saklamak amacıyla, estetik cerrahiye başvurmuştur. Medya, bu operasyonun estetik cerrahıdır. 

 

Bu cerrahın en keskin bıçağı televizyondur. Önce uyuşturur,  sonra keser ve yeni bir yüz yaratır. Yanlış algılar yükler… Daha doğrusu algı engelli kitleler üretir. Buna da “Toplum Mühendisliği” adı verilmiştir. Hipnotize edilen toplum, uyuşturucu verilmiş canlı bomba gibi mayın tarlasında gezerek Cennet'te yaşadığını sanır… Toplum tecavüzcüsüne, işkencecisine garip bir tutkuyla bağlanır.

 

Emperyalizm denen sistem, ülkeler üstü organlar kurarak dünya egemenliği için var gücüyle çalışmaktadır. Bu organlar, IMF, Dünya Bankası, CFR (Dış ilişkiler Konseyi), Bilderberg vb yapılardır. Soros gibi çantacılarına kurdurdukları vakıflardır. Soros’un uzantı dosyaları da o vakıftan yemlenen ve adına STK denen genetiğiyle oynanmış derneklerdir. 

 

Birinci plan… David Rockefeler konuşuyor… 

 

Stratejik Araştırmalar Uluslararası Enstitüsü üyesi, Danışma RAND, Uluslararası Politika-Pasifik Konseyi, Los Angeles, Batı Adalet Merkezi,  Dış İlişkiler Komitesi (CFR) Yönetim Kurulu üyesi… Dünya Ekonomik Forumu ve Aspen Enstitüsü katılımcı. O Oregon ve Pepperdine Üniversitesi Hukuk Fakülteleri ziyaretçileri kurulu üyesidir ve mezun olduğu okul olan Yale Üniversitesi işlerine etkindir. "Ekonomik Strateji ve Milli Güvenlik" ve “Dış İlişkiler Konseyi” yazarıdır. 

 

“Washington Post, New York Times, Time Magazine ve diğer büyük yayın organlarının yöneticilerine görüşme çağrılarımıza katıldıkları ve verdikleri sessizlik sözünü tuttukları için teşekkürü borç biliriz. Eğer yıllar boyunca halkın dikkatini yaptıklarımıza çekselerdi dünya üzerindeki planlarımızı gerçekleştirmemiz imkânsız olurdu.

 

Dünya, her geçen gün daha bilinçli ve daha hazır bir şekilde Dünya Devleti’ne doğru ilerlemektedir. Entelektüel (elit) bir kesim ve bankerlerin kuracağı çok uluslu bir egemenlik, geçtiğimiz çağlarda gördüğümüz tek uluslu oluşumdan daha caziptir.”

 

İkinci plan… Aaron Russo… (14 Şubat 1943 – 24 ağustos 2007)  Eğlence dünyasında işadamı, film yapımcısı, eski bir siyasetçi… Video görüntüsünde solundaki kişi Nicholas Rockefeler… Küresel bankacılık, medya ve iş hanedanlığının seçkin ismi…

 

Aaron Russo: Tanıdığım bir avukat bir gün beni aradı ve şöyle dedi. “Rockefeler ailesinden biriyle tanışmak ister misin?”

 

“Ben de “Olur, sevinirim…” dedim. Sonra dost olduk ve bana birçok şey anlatmaya başladı. Bir gece şöyle dedi.

 

“Bir olay olacak Aaron ve o olaydan sonra Afganistan’a gireceğiz. Bu sayede Hazar denizine boru hattı döşeyebileceğiz. Irak’a gidip oradaki petrolü alacağız ve Ortadoğu’da bir üs inşa edeceğiz. Ve oradan da Venezüella’ya gidip Chavez’den kurtulacağız.”

 

İlk ikisini bitirdiler, Chavez’i daha bitiremediler. Asla bulamayacakları biri için mağaraları araştıran bir sürü adam göndereceksin… (Usame Bin Ladin kast ediliyor. G.E.)

 

"Teröre karşı verdiğimiz savaş ve aslında gerçek bir düşman olmaması konusunda konuşup gülüyordu. Bu savaşın asla kazanılamayacak bir savaş haline getirildiğini anlatıyordu. Bunun sonu olmayan bir savaş olduğunu, bu şekilde insanların özgürlüklerinin ellerinden alındığını söylüyordu.

 

Ben de şöyle dedim. İnsanları bu savaşın gerçek olduğuna nasıl inandıracaksınız?

 

O da, “Medyayla… Medyayla herkesi bunun gerçek olduğuna inandırabiliriz… Bir şeyler hakkında konuşmaya devam edersen ve aynı şeyleri tekrar, tekrar söylersen insanlar sonunda buna inanacaktır…” dedi.

 

Biliyorsunuz, 1913 yılında Federal Rezerv’i yalanlarla kurdular. Sonra 11 Eylül’ü yarattılar… Ki bu da başka bir yalandı. 11 Eylül sayesinde teröre karşı savaş başladı ve birden Irak’a girdik. Bu da bir başka yalandı. Ve şimdi aynı şeyi İran’a yapacaklar."

 

(Aaron 2007’de öldüğüne göre neden İran’a ve Chavez’in şahsında Venezüella’ya hala bir şey yapamadıklarının şifresi söz konusu yönetimlerin antiemperyalist duruşudur. G.E.)

 

"Oradan oraya, oradan oraya geçip duruyorlar. Ben de sordum. Bunu neden yapıyorsunuz? Buradaki amaç ne? Dünyadaki bütün paraya sahipsiniz, hem de istemediğiniz kadar bütün güce sahipsiniz. İnsanların canını yakıyorsunuz, bu kötü bir şey… Ve bana şöyle dedi.

 

“İnsanları neden umursuyorsun ki? Kendini ve aileni düşün yeter.”

 

Ve şöyle dedim, “Tamam da asıl amaç ne?”

 

Şöyle yanıtladı, “Asıl amaç dünyadaki herkese çip takmak. RFID (Radyo Frekans Kimlik Belirleme) Çipi yerleştirmek. Herkesin parası ve sahip olduğu her şey o çiplerde olacak. Ve eğer birileri bizi protesto ederse ya da yaptıklarımızı eleştirirse çiplerini kapatacağız.”

 

Nicholas Rockefeler ile çok yakın bir dostluk sürecinin ardından Aaron bir süre sonra görüşmeyi kesmiştir. Çünkü Rockefeler ailesi ve onların tutkuları hakkında öğrendikleri şeyler yüzünden dehşete düşmüştür.

 

Günümüzde emperyalizm kitlelere henüz tek, tek çip takamamıştır ama şimdilik banka kredi kartları üzerinden para hareketlerini izlemektedir. Ancak medya üzerinden bilgi kirliliği yayarak (yalan haber), işine gelmeyen haberleri kitlelerden saklayarak, dizi, eğlence programları ile toplumlar uyuşturulmaktadır.

 

 Yeter mi? Yetmez… Yukarıda da söylemeye çalıştığımız gibi algı bozukluğu yaratılmaktadır. Toplumun çekirdek hücresi ailedir. Ailenin etik değerleri üzerinde oynanarak kitleler yozlaştırılarak dönüştürülmektedir. “Renkli Drajeler” adlı yazımızda bu konuyu işlemeye çalışmıştık. Yazı tazeliğini koruyor hâlâ…

 

Aileyi oluşturan bireyler yozlaşınca o bireylerden oluşan parti, sendika, dernek vb yapılar da kendiliğinden olan biteni algılayamayan, çürümeye karşı çıkamayan kalabalıklara dönüşmektedir. Buna bir de ülkeleri ve şirketleri borç kıskacı almak yetmezmiş gibi kredi kartları üzerinden bireyleri de borç anaforuna düşürdün mü küresel çeteler için kemiksiz et ziyafetine doyum olmamaktadır.

cleardot

 

SÜRECEK