Ya da şöyle sorayım; kâğıt banknotlarımız üzerinde kimlerin resmi var; kimler, ne tür özellikleri, ne tür sıfatları nedeniyle, ne amaçla bu banknotlar üzerine basılır, bilginiz var mı?
!!??..
Ben de sanal ortamda dolanıp duran paylaşımlardan öğrendim, size sorduğum sorunun yanıtını.
Tarihçi Ahmet Cevdet Paşa’nın iki kızından biri olan bu hatun kişinin adı Fatma Aliye imiş.
13 yaşında tesettüre girmiş.
Okuyanların yalancısıyım, galiba bir iki de romanı varmış.
* * *
İnsan böyle bir durumda sormadan edemiyor; hal böyleyken; nice büyük dehalarımız, kahramanlarımız, büyüklerimiz varken; bu hatun kişi ne yapmış da, bu topluma ne vermiş de banknotlarımız üzerinde gül cemaline yer verilmiş!
!!??..
Sıkı durun söylüyorum.
Meğer bu hatunun bütün özelliği; malum kafadaki birilerine göre, İslamcılığı(!) ve de ATATÜRK DEVRİMLERİNE OLAN DÜŞMANLIĞIYMIŞ…
Bu özelliğini de sık sık uyduruk yazılarına malzeme yaparmış.
Ulu Önder’in devrimlerini benimsemez, onlara her fırsatta şiddetle karşı çıkarmış.
Sözün özü, ATATÜRK düşmanı imiş bu hatun.
Yakından tanıyanlar; “bu durumda olmasında, bir Osmanlı paşasının (Ahmet Cevdet Paşa) kızı olmasının da rolü var elbette…” diyorlar.
Dahası, çocukları da büyük sıkıntılar yaşatıp, bunalıma sokmuşlar bu hatuncağızı…
Bir kızı evden kaçmış, Katolik dinini benimsemiş, rahibe olmuş.
Kızını bulmak için büyük servetler harcamış, bulamamış.
Yaşadığı sıkıntılar, içine kapanmasına neden olmuş; bunalmış, derken birden patlayıp(!), muhafazakârlığın bayraktarlığına soyunmuş.
Tesettür tutkunu olmuş aniden, tesettürle yatıp, tesettürle kalkmış.
Öyle ki tesettüre olan tutkusunu yazılarına yansıtmış.
"Uzak ülke" adlı romanında; Ulu Önder’in yaptığı yenilikler nedeniyle, kendisinin ve kendisi gibi düşünenlerin; ülkesine yabancılaştığını ve uzaklaştığını anlatmış…
Bu Hatuncağız, saltanatın kaldırılmasını, alfabenin değiştirilmesini ve padişahın düşürülmesini, asla kabullenememiş, hep Atatürk’e karşı olmuş.
* * *
Yer yer alıntılar yaptığım bu paylaşıma önayak olanlar, bu paylaşımı hazırlayanlar da benzeri bir sorular sormuşlar paylaşımlarında.
Diyorlar ki; “…Cumhuriyet tarihimizde, ‘ilkleri gerçekleştiren’, aşağıda adları yazılı kültür ve uygarlık anıtı hanımefendiler dururken; hangi akla hizmet bu hatun kişinin resmi, söz konusu banknotlar üzerine basıldı?
Niye, ilk kadın tiyatro oyuncumuz Afife Jale;
Niye, ilk kadın profesörümüz Prof. Dr. Fazıla Şevket Giz;
Niye, ilk kadın büyükelçimiz Filiz Dinçmen;
Niye, ilk kadın dünya güzelimiz Keriman Halis;
Niye ilk kadın fotoğrafçımız Semiha Es;
Niye ilk kadın hakimimiz Suat Berk;
Niye ilk kadın heykeltıraşımız Sabiha Bengütaş;
Niye ilk kadın pilotumuz Sabiha Gökçen;
Niye ilk kadın jet pilotumuz Leman Altınçekiç;
Niye ilk kadın bakanımız Prof. Dr. Türkan Akyol Hanımefendiler değil de bu hatun kişi?
İLK’lere imza atmış bunca kadınımız varken, “Neden Fatma Aliye?”
* * *
Bu soruları yönelten arkadaşlarımız, elbette sordukları sorularının yanıtını bilerek bu soruları soruyorlar.
Sorularının yanıtı son derece açık ve net…
Bu çalışma gizli ve sinsi bir niyetin ürünü.
Benzeri çalışmalar 14 yıldan bu yana yürütülmüyor mu?
Bu da böyle bir çalışmanın ürünü.
Böyle bir girişimle, hem ATATÜRK, banknotların (hiç olmazsa) bir yüzünden çıkarılmış oluyor; hem de onun yerine dinci (dindar değil dinci) bir hatunun resmi belleklere kazınarak manevi bir doyum sağlanıyor.
Her şey sinsice yani.
!!??..
Sinsice de; insan bu noktada (bile) sormadan edemiyor;
Ülen yapıyorsunuz, tam yapın bari. Bu hatun kişi 13 yaşından bu yana tesettürlü. Niye başı açık resmini koyuyorsunuz o zaman?
Tramvayınız henüz istediğiniz durağa gelmedi diye mi?
