Zamanın Milli Eğitim Bakanı “Okullar olmasaydı, eğitimi çok iyi idare ederdim” demiş.

Çok da yerinde bir söz.

“Cuk oturdu” denir ya, işte aynı türden.

Bugünlerde eğer Merkez Bankası Başkanı Murat Uysal çıkıp da “Ekonomide kriz ve Korono-19 salgını olmasaydı, halkımın refahını arttırır, vatandaşımı Karun’lar gibi yaşatırdım” deseydi gülerdim.

Gülerdim çünkü böyle bir şey beklemek mümkün değil.

Yani eşyanın tabiatına aykırı..

Gerçi, Merkez Bankasının bağımsız olduğu yasalarda yazılı ama bunun sadece kağıt üstünde olduğu açık ve net olarak biliniyor.

Bağımsız olan sadece Saray ve sahibi sayın Erdoğan.

Hazine ve Maliyenin başında da damat Albayrak bey var.

O zaman denebilir ki “Merkez Bankası Başkanına neden ihtiyaç duyulmuş?”

Bu sorunun yanıtını ben değil de, Rufailer verebilir ancak.

Ben yaşadığım dünyada neler oluyor, ülkelerin halkları ne durumda, nerelerde ekonomik krizler patlak vermiş, önce onları izlerim.

Bize benzeyen ülkelerin Merkez Bankaları yöneticileri ne türlü önlemler almış veya alıyorlar, onları öğrenmeye çalışırım.

Bir de “Ekonomik tablo ne halde acaba?” diye verilere göz atarım.

Bu ülkede yaşadığıma göre, halkın alım gücü ile nasıl ayakta kalabildiğine bakmaya çalışırım.

Uzun süredir ülkem ekonomik krizde…

Uzun süredir, eskiden kazandıklarımızı harcayarak bugünlere geldiğimizin herkes gibi ben de farkındayım.

Ancak gereksiz-zamansız-hesapsız ve kitapsız yatırımlarla halkın gözünün boyandığını, sadece ve sadece iktidarda kalmak için “Geleceğin” ıskalandığının da farkındayım.

Dünyanın en iyi ekonomisti olmaya gerek yok.

Sade vatandaş bile farkında…

Ama çaresiz…

En taze bilgileri ele alalım isterseniz.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Murat Uysal, Ankara'da 'Enflasyon Raporu 2020-3' bilgilendirme toplantısında sunum yaptı.

"Enflasyonun, yani yıl sonu enflasyon tahminini 1.5 puan arttırarak yüzde 8.9 olarak gerçekleşeceğini, 2021 sonunda yüzde 6.2 olacağı tahmin edilmektedir"

Yani, ne uzun vadeli tahminleri tutuyor Merkez Bankası Başkanı Uysal’ın, ne de kısa vadelileri.

O zaman ne anladım ben senin yönetim tarzından?.

Köşe bakkalı Niyazi Efendiye sorsam, Merkez Bankası Başkanından daha isabetli tahmin yapabilir.

Ama eğer bir merkez Bankası Başkanı, kendi ve birlikte çalıştığı kurmayları ile birlikte araştırmalarla elde edilen gerçek verilere dayanarak ekonomiyi yönetmiyorlarsa…

Yani açıktan Saray’ın mutlak hakimi AKP’li Cumhurbaşkanı sayın Erdoğan’dan emir alıp “Baş üstüne efendim” diyorlarsa yandı keten helvam.

Eğer elde edilen araştırmalar sonucu politik faiz yükseltileceğine emir üzere 400 baz puan birden indiriliyorsa halkım yandı demektir.

Ekonomik gerçeklerle örtüşmeyen “faizler aşağı, enflasyon tepetaklak” deyip bu keseden destekleme politikaları izlerseniz, “fiyatlar yukarı, yerli para dibe” sonucunu alırsınız.

Ondan sonra da durup “Benim yılsonu enflasyonum neden tutmuyor, büyüme neden dibe vuruyor” diye debelenirsiniz.

Saray’dan yani AKP’li sayın Erdoğan’dan eğer bir emir geldiyse ve hemen uygulamaya koyuyorsanız, kurul olarak danışma toplantılarını boşuna yapıyorsunuz demektir.

Çünkü emir gelince nasılsa hepiniz “Sayın Reisin dedikleri doğrudur. Aynen uygulayalım” diyorsanız çooookkkk yanılıyorsunuz…

Doğruya ulaşmak istiyorsanız eğer, Reis’in söylediklerini mahalle bakkalı Niyazi’ye aktarın.

Niyazi, sayın Reis’in verdiği emirleri bir irdelesin, uygulamalarına baksın, günlük satışlarını gözden geçirsin, fiyat artışlarının mevsimlik etkilerini incelesin, o ne diyorsa aynen yerine getirin.

Size ancak Bakkal Niyazi doğru yolu gösterebilir...

Sadece Niyazi…