Bir Mürit;
Babanın öz kızına şehvet duyması haram değildir!
Başkası,
Yedi yaşındaki kızı erkek hoca okutamaz!
Başkası,
Üç yaşındaki kız çocuğu amcasının yanına çamaşırla çıkamaz, çıkarsa büyük günahtır!
Başka bir tarikat lideri;
Okul bile olsa erkek ve kız çocukları aynı merdiveni kullanamaz!
Sakallı olan şeyh; kot ve tayt giyene ben bile bakarım!
Badem bıyıklısı;
Bunda büyütecek bir şey yok, zaten aileler davacı olmadı!
Bakan ve üstelik kadın olanı;
Bir kereden bir şey olmaz!
Erkek ve hâkim olanı;
Bir kereden bir şey olsa bile psikoloji bozulmaz;
Fetva veren biri altı yaşında kız çocuğuna “nikah” caizdir dedi!
İktidar partisi de bu söylemlere hiç ses çıkarmadı, ceza vermedi, soruşturma açmadı!
Çünkü kendisine hakaret edenlere dava açmakla meşguldü!
Dini bütün (!) milletimden de hiç ses çıkmadı!
O gün bu gün patlama oldu çocuk istismarı konusunda ülkemde.
Gün geçmedi ki,
Güzel ülkemin dört bir köşesinden, gazetelere kayıptır diye ilan verilen çocukların cesetlerine rastlanmasın.
Üstelik tecavüz edilerek!
Kimi dere kenarında,
Kimi çöp konteynerinde, kimi tarlalara gömülü,
Kimi de kör kuyulara atılmış vaziyette!
Kız-erkek ya da herhangi bir yaş aralığının önemi yok,
Gözü kararan 9 aylık bebeden başlayıp,
80 yaşındakilere kadar destursuz ve fütursuzca saldırıyor.
Çocuklar, tüm insanlar, hayvanlar dahil (!) tehlike altında yani;
Devlet uykuda!
Devlet suskun, eli böğründe “ben” gibi seyrediyor yaşanılanları!
Ne kanun çıkarıyor bunların soyunu kurutacak,
Ne de var olanı uyguluyor sonunda herkese ibret olacak.
Yapanın yanına kâr kalıyor her şey!
Daha dün,
Cumhuriyetin başkenti Ankara’da en büyüğü 14-15 olan (kız-erkek karışık) bebelerin bedenleri satılıyor ve bir anne kendi imkân ve çabaları ile iki ay sonra yavrusuna ulaşabiliyor, her türlü teknolojik alt yapıya sahip devletim ise seyrediyor sadece!
Biz ise çaresiz, şaşkın, üzgün çocuklarımızı nasıl koruruz diye kara kara düşünür veziyetteyiz.
Çocuklarımızın her birinin başına bir koruyucu, her birinin başına bir sorumlu koymayı, onları güvenilir birilerine emanet etmeyi düşünürken,
önce koruyucudan koruyacak başka bir koruyucu bulmak zorunda kalıyor vatandaş…
Denetim yok, takip hak getire! Ceza caydırıcı değil. Meydan hoca görünümlü 3-5 sarıklının elinde.
Televizyon kanallarında milyarlar alarak gezip duruyorlar.
6 yaşındaki kız çocuğuna nikâha dinimiz cevaz veriyormuş!
Çocuklar, hatta nefes alan tüm canlılar tehlike altında yani;
Devlet uykuda!
Devletin yapması gerekeni biz mi yapacağız?
Meydan hoca görünümlü kişilere kalırsa böyle olur işte.
Neymiş efendim?
6 yaşındaki kız çocuğuna nikaha dinimiz cevaz veriyormuş!
Koskoca şeyh demiş, efendilerin müritleri demiş! Yalan mı diyecekler din tüccarları!
“Bizi yanlış yola sevkeden habisleri biliniz ki, çok kere din perdesine bürünmüşlerdir. Saf ve temiz halkımızı hep şeriat sözleriyle aldatagelmişlerdir. Tarihimizi okuyunuz, dinleyiniz, görürsünüz ki milleti mahveden, esir eden yıpratan kötülükler hep din kılıfı altında küfür ve alçaklıktan gelmiştir. Onlar her hayırlı davranışı dinle karşılarlar, halbuki hamdolsun hepimiz Müslümanız, hepimiz dindarız, artık bizim dinin gereklerini, dinin yasaklarını öğrenmek için şundan bundan derse ve akıl hocalağına ihtiyacımız yoktur. Analarımızın babalarımızın kucaklarında verdikleri dersler bile bizim dinimizin esaslarını anlatmaya kafidir.
*
"Efendiler ve ey ulus biliniz ki,Türkiye Cumhuriyeti şeyhler,dervişler,müritler ülkesi olamaz.En doğru, en gerçek tarikat uygarlık tarikatıdır"
Mustafa Kemal Atatürk
*
Her gününüz güzel olsun.