“Mustafa Kemal Samsun’a çıktığı vakit durum kötüdür.

Ethem ve Demirci Efe çeteleri Batı’da daha gelecek ay harekete geçecekler.

Yunan yürüyüşünü aksatıcı bir dayatma henüz yok.

İtalyanların Konya’da, Antalya’da, Akşehir, Fethiye, Afyon, Marmaris, Bodrum, Burdur, Milas, Bucak, Kuşadası’nda askerleri var.

Sanki barış olup da nüfuz bölgelerinde iş görmeye sıra gelmiş gibi Antalya, Burdur, Bolvadin demiryolu için uzmanları ile ilgili çalışmalar başlatmışlar. Fransızlar Kilikya’ya ve Güney bölgelerimize yerleşmekte.

Rumlar nispetsiz azınlıklarına rağmen Sivas vilayetlerinin Amasya ve Tokat gibi sancaklarında bile yirmi bir çete ile harekete geçmişler.

Maksat güvenlik olmadığını göstermek ve müdahale bahanesi yaratmak.

İngiliz subayları ile o kadar sıkı temasları var ki Havza’daki alay komutanı bir taburla haydutları yakalamak için bir köyü abluka edince Merzifon’dan otomobilleri ile gelen İngiliz subayları hemen müdahale etmiştir.

İstanbul hükümetinin kaymakamı da Rum Margaret Efendi.

Bağımsız Pontus hükümeti kurma kışkırtıcılığı alabildiğine.

Rusya’daki bütün Rumları getirip kıyı ve hinterlandı bölgesine yerleştirmek istediklerini gören Türk halkı da ayaklanmıştır.

Bir sürü çete de onlardan.

Doğu’da Brest Litovst antlaşması ile aldığımız üç vilayeti geri vermiştik.

Kars ve Sarıkamış’ta on bin Ermeni askeri toplandığı haberi var.

Arkalarında Batum’a giren İngilizler.

İki İngiliz subayı Ermeni kuvvetlerinin başında Nahçıvan ve çevresi Türk köylerini almıştı.

Fransız Cumhurbaşkanı, Ermeni lideri Bogos Nobas Paşa aracılığı ile Ermeni Generali Antran’ı kabul etmiştir.

Ermenistan davacılarının hayalleri geniş: Yedi ilimizi alıp Kilikya’ya kadar uzanmak.

İngilizler Van, Bitlis, Diyarbakır, Musul vilayetlerindeki Kürtleri de kışkırtmakta.

İstanbul’da bir dernekleri ve gazeteleri var.

Babanoğulları ve Abdullah Cevdet gibi Osmanlı aydınları işin içinde.

Hürriyet ve İtilaf, Kürtlere otonomi verme yolunda bir protokol imzalanmıştır.

Hiçbiri gizli de değildir.

Biz Türkler her gün gazeteleri açtığımızda vatanımızın nasıl parçalanma yolunda olduğunu okuyoruz.

Anadolu’nun ortasında belki de denize yolu bile olmayan bir beylik olarak kalacağız. (Falih Rıfkı ATAY. Çankaya. S: 179-180. 1969. İstanbul)

Bu durum yalnızca ülkenin küçük bir bölümündeki kısa bir not.

Yaklaşık 6 milyon kilometre kare büyüklüğündeki bir ülkenin, padişahın yaşadığı 200 bin kilometre kareye düşürülmüş olmasının;

1. Buna sebep olanlar ile

2. Bu hacmi 779 bin kilometre kareye yükseltenler arasında sizce hangi sorun var?

04.05.2022 - Ankara