Bütün işlerimizde sadece Allah'a güvenerek, her şeyi yapan ve yürütenin O olduğunu, yalnız O'nun hükmünün geçerli bulunduğunu düşünmek ve böylece yaratıklara değil, yalnız yaratana kul olmak en büyük mutluluk kaynağıdır.
İnsan mutlaka çalışacak, fakat işlerinde başarıya ulaşmak için gönlünü Allah'a güven ile dolduracaktır. Biz müslümanlar her işe, Besmele ile başlarız. Besmelede: "Rahman ve Rahim olan Allah'ın yardımına güvenerek başlıyorum." deriz. İşte bu güvenle başlanan işin sonu elbette hayır olur. Sosyologlar, tarihte gelişen bütün medeniyetlerin, imandan, dinden kaynaklandığını ispat etmişlerdir.
Samimi olarak, Allah'a yalvarmak, ona güvenmek, en ümitsiz anlarda bile insanı, muhakkak kurtuluşa ve başarıya götürür. Sevgili Peygamberimiz (S.A.S.), "Allah'a can-ü gönülden dua edenleri Allah sever." buyurmuştur. Yanık gönüllerden yükselen yakarışlar derhal Allah'a ulaşır, insanı mutluluğa gark eder. Allah bize bizden yakındır. O. sevgili Peygamberimize hitaben Kur'an'da şöyle buyurur: "Kullarım sana ben'den sorarlar onlara söyle ki, ben onlara çok yakınım. Dua edenin duasını kabul ederim. Bana dua etsinler ve bana-inansınlar ki, kurtuluşa bu vesile ile ererler."
Peygamberimiz (SAV.)'den duanın önemi ve fazileti hakkında çok sayıda hadisi şerif vardır. Biz, bunların bir kaçını nakledelim. Buyuruyor ki: "Dua, Mü-'minin silahıdır, dinin direğidir, göklerin ve yerin nurudur.
Özellikle secde halinde, farz namazlardan sonra, gece yarıları ve seher vakitlerinde yapılan dualar da ha makbuldür. Bu konuda Sevgili Peygamberimiz
"Kulun Rab'bine en yakın olduğu zaman secde
halindeki zamandır. Öyleyse çok dua ediniz." "Kulun Rab'bine en yakın olduğu zaman gece yarısıdır. Eğer sen de o saatte Allah'ı zikredenlerden olabilirsen ol." Hz. Peygambere soruldu: Ey Allah'ın Resulü; hangi dua daha çok kabule şayandır? Buyurdu ki, "Gece yarısından sonra ve farz namazların arkasında yapı lan duadır.
Mü'minler dua esnasında gaflette olmamalıdır. Bu hususta yine Efendimiz şöyle buyururlar: "Kabul edileceğine inanarak Allah'a dua ediniz ve biliniz ki Allah, gaflet içinde olan bir kalpten gelen duayı ka bul etmez."
Duanın sayılamayacak kadar çok faydaları vardır. Her şeyden önce dua, Yüce Allah'tan hidayet ve ba-şarı isteğidir. Dua insanı başarıya ulaştırır. Rızkın genişlemesine, sağlığın artmasına, ömrün bereketlenmesine vesile olur. Dua edeni Allah'ın rahmeti kuşa tır; Allah'ın yardımı ona yönelir. Dua eden Allah'a itaat etmiş olur.
Dua ederken şu hususlara da dikkat edilmelidir:
Dua ederken meşru ve helal kazanç yanında mümkün mertebe kıbleye yönelmek, elleri omuzlar seviyesine kaldırmak, gözleri göğe dikmemek, sesi fazla yükseltmemek, huzur ve huşu ile umarak ve korkarak can-ü gönülden dua etmek, duanın kabul edileceğine inanmak. Allah'ın adını anarak, Allah'a hamdederek başlamak, duaya başlarken, Hz. Peygambere salat ve selâm getirmek. Devamlı ve samimi olarak dua etmek. Duayı, yine başlangıçta olduğu gibi Allah'a hamd ve Rasulüne salat ve selâm getirerek bitirmek gerekir.
Allah, bizleri kendisine can-ü gönülden dua eden ve duası kabul olunanlardan eylesin.
1. Bakara. 186.
2. Hadisi Hakim rivayet etmiştir.
3. Hadisi Ebu Davut. Tirmizi. Nesei rivayet etmiştir.
4. Hadisi Tirmizi rivayet etmiştir.