Sayın Cumhurbaşkanı; “Domates tarlada bir lira, pazarda veya makette dokuz lira!” diyerek rahatsızlığını belirtti.

Biraz zaman geçti. Konu soğur gibi oldu ama haftalık yazı yazmanın cilvesi bu durumu zaman zaman bize yaşatıyor. Ancak bu konu canlılığını kaybetmez.

Bu konuda Osmanlı’da da rahatsızlık yaşandığını gösteren tarihi belgeler var. NARH koyup fiyatı sabitlemek istemişler.

Bizim kuşağın tanık olduğu; manav önlüğünü takıp, sebze, meyve pazarlayan; İstanbul Vali ve Belediye Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Kerim Gökay’ımız vardı…

Yani uzun zamandır mücadele var, ama iyi çözüm bulunamamış. Ayrıca üretici hep ezilmiş.

Neden?...

Önce şu işin adını doğru koyalım. Mesele domates meselesi değil; yaş sebze ve meyve meselesidir ama nedense domates meselesi olarak konuşulup yazılması gelenek haline gelmiştir.

*

Bu iş, basit görünen ama incelikleri olan bir iştir.

Önce Sayın Cumhurbaşkanı’nın rahatsızlığındaki yanlışı düzeltelim;

Tarlada bir liraya da beş liraya da domates var. Markette 9 lira olan domates tarlada 5 liradır. Tarlada bir lira olan domates markette 3 lira olarak görülebilir.

Bu açıklamalara göre alış-satış arasındaki fark yine çok fazla…

Neden böyle oluyor?

Birçok sebebi var. İş dönüp dolaşıp organize bozukluğuna ve beceri zayıflığına, kalifiye eleman yokluğuna geliyor; çok zayiat veriliyor.

Artık ziraat mühendisleri ve teknisyenlerinin; sebze ve meyve toplamayı tarlada kontrol etmelerinin zamanı geldi ve geçiyor.

Gelişmiş ülkelerde üniversite mezunlarının; bizde basit görünen işleri küçümsemeyip ciddi ele alıp, ona göre çalıştıkları görülüyor.

İşi sadece bu yönüyle ele almak, ancak; aç gözlülüğü ve gaddarlığı atlamak olur. Ona da uygun düzen getirilmelidir.

*

Hasadından, nakliyesine, pazarlanmasına, orada geçen zamanda zayiatına çok boyutlu problemleri  düşünürken; bir zamanlar; “Boyayı bilene sorunuz!”  diye bir reklam vardı. Ben de tanıdığım bir bilene sordum. Öğrendiğim iki ayrıntıyı sunuyorum:

Yurtdışı gönderiminde özel kamyonlar kullanılırken; yurtiçi nakliyeleri ucuz olsun diye sıradan kamyonlarla yapılıyor. Ortalama yüzde yirmiyi geçen zayiatla sürdürülen bu iş dalında zayiatın artışını tetikleyen bir durumdur. Sebze ve meyvelerin soğuk havalarda donma, sıcak havalarda bozulma gibi olaylarla karşılaşılıyor.

Pazarlama olayında komisyoncu ve toptancı ilişkisi var. Üretici komisyoncu ile bu işi rahatlıkla görebilir. Komisyoncunun alacağı para da yüzde beş, en fazla yüzde 10’dur. Bu fazla fiyat artışı yapmaz.

Toptancı denilen, sayıları kısıtlı olan insanlar bu işe el koymuştur. Bunlar kendi isteklerine göre piyasa düzenliyorlar. Düzeltilmesi gereken bir durumdur.

Bir bilenimiz; çok daha detaylı teknik konuları anlattı. Canım ülkemin çektiği olumsuzluklardan karışmış olan kafam, baktım daha fazla karışacak. Bu kadarla yetiniyorum.

Ne diyeyim? Allah yardımcımız olsun.

En güzel günler sizlerin olsun.