20 Yıldır aynı iktidar tarafından yönetiliyoruz. Üç Y (yasaklar, yolsuzluk, yoksulluk) yenilecek diye iktidara gelen AKP neyi söylediyse tersini yaptı. Az uz değil üstelik te katı katına.

Toplum yasaklar ve kuşatılmış medya sayesinde gerçekleri öğrenemez oldu. İşlerine gelmeyen haberlere pat diye yayın yasağı getiriyorlar. İnsanlar haber alma özgürlüğünden yoksun. Altına imza attığımız Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) hiç bir kararına uyulmuyor. Türkiye bu nedenle milyarlarca lira tazminat ödüyor. Hangi taşı kaldırsan altından yolsuzluk çıkıyor. Hangi birini sayalım, örneğin bakanın kendi şirketinden kendi bakanlığına mal satmasından alın da, görevden alındığı halde yargılanmayan belediye başkanlarına kadar. Hiç birisi hesap vermiyor, yargılanamıyor. Yoksulluk ülkemiz insanının adeta kaderi oldu. Ülkenin kaymağını yüzde onluk, bir azınlık sömürüp tüketiyor. İşsizlik, pahalılık cumhuriyet tarihinin en üst seviyesinde.

Tüm bunlara rağmen Malatya’da, Şanlıurfa’da bazı vatandaşlar sevinçten halay çekip göbek atıyor. Üsküdar’da gökyüzüne havai fişekler fırlatılıyor sevinçten. Neymiş efendim ekonomi biliminin tersine zorlama yöntemlerle 18 Lirayı geçen dolar, 11 liraya düşmüş. Yoksullaştığını kutlayan sanırım ilk ülkeyiz. Dolar bilinçli olarak yükseltildi. Hazine Bakanı Nureddin Nebati; “Doların ateşi küçük yatırımcıyı çarparak son buldu” diyor. Haklı, arka kapıdan dolar alanların, çarpılacak hali yok. Bakanın “ışık saçan” gözlerine bakanların da çarpılacak hali yok. Bu açıktan bulunduğun makamı kullanarak halka tuzak kurmaktır. Halkın parası ile halkla yandaşlar lehine, şike yaparak kumar oynamaktır. Bu kumarın kazananı baştan bellidir.

AKP her ne derse tersini yapıyor. Halkın dini duyguları sömürülerek, halk tuzağa düşürülüyor. Sözde “ben naslara bakarım ...nas ne diyorsa ben onu uygularım” derken faiz indireceğim diyorlardı. Oysa şimdi faizi iki katına çıkardılar. Hani faiz düşecekti?...Düşmek bir yana daha da arttı. Hangi banka düşük faiz uyguluyor. Yetmez gibi zenginin dolarlarının faizini, doları olmayan yoksula ödettirecekler. İşçinin alın terine garanti yok. Köylünün ürününe garanti yok. Yandaş sermayedarın dolar alacağına ve faizine garanti var.

Piyasada doların artması ile olağanüstü bir fiyat artışları oldu. Yaşam çekilemez derecede pahalandı. Fakat dolarla birlikte fiyatlar düşmedi. Benzin, mazot, gaz fiyatları yerinde duruyor. Elektrik, doğalgaz zamları düşmedi. Market, manav, kasap da öyle.

Bir dönem reform yapacağız filan dediler, benim yazımın başlığı “Eyvah reform yapacaklar” şeklindeydi. Bakınız belki iktidarları boyunca en doğru yaptıkları işlerden birisi İstanbul Sözleşmesiydi, oysa bir sabah baktık ki onu da kaldırmışlar.

Şimdi “Ben nas ne diyor ona bakarım” dediler faizi eskisinden de daha fazla artırdılar. Türk Lirasının(TL) değerini koruyacağız derken, TL’yi dolara bağladılar. “Garip gurabanın hakkını koruyacağız” diyorlardı, garip gurabaya dolar tuzağı kurdular.

Şimdi vatandaş olanlardan şaşkın. Oysa 20 yıldır bu iktidarı okumasını öğrenseydi, şaşırmayacaktı. Formül basit, iktidar ne söylüyorsa tersini yapar, bugüne kadar olan deneyimler hep bunu doğruladı. Bundan sonra da değişecek gibi gözükmüyor.

Doğru sonuç, iktidarı tersinden okumak.