Divan edebiyatından sizler için seçtiğim en güzel beyit ve
dörtlükleri beğeninize sunuyorum.
Hallac-ı Mansur (858-919) “Ene’l-Hak” (Ben hak’kım, Hak’kın
bir parçasıyım) dediği için asılarak öldürüldü. Hallaç’tan beş yüz yıl sonra
Bağdat’lı Nesimi de (-?-1404)
Bende sığar iki cihân ben bu cihâna sığmazam,
Gevher-i lâ mekân benem, kevn ü mekâna sığmazam…
“İki cihan içime sığar, ben dünyaya sığmam. Ben mekân dışı,
mekân üstü bir varlık olduğum için ne varlığa ne de mekâna sığarım.” diyerek,
islam şeriatına karşı geldi diye 1404’te Halep’te derisi yüzülerek öldürüldü.
Ne zaman Nesimi aklıma gelse, / Yüzülmüş tenine deri olurum,
Hallaç gibi çıkıp “Ene’l-hak”dese, / Aklımı şaşırıp deli
olurum..(Mehmet Özata-1944)
Varalum bir iki gün zikridelüm Mevlâyı,
Bize ısmarladılar mı bu yalan dünyayı? (Sultan 2.
Murat-1403-1451)
Seni ağyar ile gördüm bu gün gayette âr ettim,
Gel ey hûni beni öldür, ölümü ihtiyar ettim…(Zâti-1471-1546)
Beni candan usandırdı cefâdan yar usanmaz mı?
Felekler yandı âhımdan muradım şem’i yanmaz mı?
(Fuzuli-1495-1556)
Âvâzeyi bu âleme Dâvûd gibi sal / Bâki kalan bu kubbede bir
hoş sadâ imiş
(Bâki-1526-1600)
Derdim nice bin sinede pinhân iderim ben, /Bir âh ile bu
âlemi virân iderim ben.. Nef’’i-1572-1636)
(Pinhân= gizlemek, saklamak)
Çoktan ey sâki gelip sinemde mihman olmadın, (Mihman=konuk)
Derdime destinde ki sâgarla dermân olmadın…(Sagar=kadeh)Nedim-1681-1730)
Bir şulesi var ki şem-i canın, / Fânusuna sığmaz âsumanın..
(Şeyh Gâlip-1757-1799) (Şem= mum, ışık, ziya)
Zülfün görenlerin hep bahtı siyah olurmuş,
Tek zülfünü göreydim bahtım siyah olaydı…(Harpu’lu
Hayri-1855-1910)
Vardım ileriye, döndüm geriye, / Ben de şaştım sarındığım
deriye,
Kendime rastladım varsam nereye, / Evvel, âhir, sonlu,
sonsuz benimdir..
(Sefil Selimi-1933-2003)
Sözlerimiz bizim pek muhakkaktır, / Doğan ölen, yapan, bozan
hep Haktır,
Her nereye baksan Hakkı mutlaktır / Ahvâl-i vahdeti beyan
eyledik…
(Hârâbi-1853-19169
Aşıkınam nasıl ayık kalayım, / Doldur aşk şarabın gönül
testime,
Sen İran ol, ben de Şah’ın olayım, / Varsın Sultan Selim
gelsin üstüme..
(Cemal Sâfi-1938)
Sen de mi hâlâ esiri zülfiyâr olmaktasın,/ Uslan ey dil
uslan artık ihtiyar olmaktasın, / Bilmiyorsun kendini zâr-ü nizâr olmaktasın, /
Uslan ey dil uslan artık ihtiyar olmaktasın… (Udi Hasan’ın Isfahan makamındaki
şarkısı)