VARLIĞININ ÖNÜ-SONU YOKTUR, O YARATICIDIR, İLMİNİN SONU YOKTUR

Varlığının önü, sonu yoktur. O halik (yaratıcıdır), ilminin sonu yoktur

Eller erkek veya kız çocuğunu tercih edemezler. Rahimde ne olursa o doğru. Bazen ikiz, bazen üçüz, bazen de fazla olabilir. Bazıları da kısırdır. Bazıları da istemediği halde çok çocuğu olur. Bunlar iradedir. Allah’ın tensibi ve tercihi ile olur. Esmer olur, sarı olur, anasına babasına benzer, bazen de benzemez çocuk. Âmânın çocuğunda göz olur, bakar. Engelli olmayanın çocuğu âmâ olabilir. Bunların tıbbi sebepleri olabileceği gibi sebebi olmadan da istenmeyenler olabilir. Denizin suyu tuzlu, denizde yaşayan ve yetişen balığın eti tuzsuzdur. Düşündürücü değil mi?

İnsanların akılları, bedenleri eşit mi, gelirleri, kazançları eşit mi, sebepli sebepsiz bunlar yüce yaratanın ilim, irade, kudret ve azameti ile olmaktadır. Bunun başka bir izahını binlerce senedir hiç kimse yapamamıştır. Bu budur. Yani Allah’tır.

Devam edelim; Toprakla acılık, ekşilik, tatlılık, renklilik, soluk renklilik, yağlılık, yağsızlık, kokulu- kokusuzluk hepsi aynı topraktan bittiği, aynı sudan sulandığı halde neden farklı farklı, çeşit çeşit oluyor?

Rad suresi 4. ayette; “Hepsi bir su ile sulandığı halde muhtelif nimetleri yaratıyorum” buyurulur. Ağaçtan meyveler, çiçekler, dikenlilerden kokulu kokusuz güller, arıdan bal, eşek arısından zehir oluyor. Yumurtadan civciv, tavuktan yumurta yaratıyor. Bunların hepsi iradeyi külliye ile olmaktadır. İkisi de arı, biri bal, biri zehir üretiyor. İkisi de kamış, birisi şeker üretiyor, birisinin içi boş boru kamışı oluyor. İpek böceği yeşil yaprakla beslenir, ürettiği ipek beyazdır. Karıncalar, diğer hayvanlar akıllara durgunluk veren harikalar yaratıyor. Bunların hepsinin sebebi ve maliki Hz. Allah’tır. Çünkü yüce Allah buyurur. Hac Suresi 73. ayet; “Len yahluku zubaben” Yani insanların hepsi toplansalar bir sineği yaratamazlar, buyuruyor.

Rabbimizin vücudu kendindendir. Varlığının önü, sonu yoktur. O halik (yaratıcıdır), ilminin sonu yoktur. Herşey onun dilemesi ve kudretiyle olur. Yasin suresinde “Iza erade şeyen, en yegüle lehü kün ve yekün” Birşeyi yaratmayı dilediği zaman o şeye ol der ve oluverir. Bu Allah olmanın zorunlu bir sonucudur. Hangi insan ol deyince bir şey olabilir. Mümkün mü? Mülk suresinde; Ulu Alah “Bir sabah kalktınız ki sularınız kesilmiş. Kainatta su kalmamış. Size suyu verecek kim vardır” buyurur. 30. ayet; (Bu bilgiler amentü şerhi emekli binbaşı Gazi Numan Kurtulmuş’un eseri 1957 İst.) alınmıştır. Yüce Allah’ın varlığını, birliğini, güç ve kudretinin delillerini denizden bir damla olarak akli olanlarını sunduk. Bu konuya ait yüzlerce ayetleri buraya sığdırmak mümkün değildir. Onun için ayetlerden fazla söz etmedik.

Şimdi Ulu Allah’ın varlığını birliğini bize bildiren kanıtları olan Ulu Allah’ın sıfatlarını bilmemiz ve inanmamız şarttır. Şimdi onlara kısaca göz atalım.

Sıfatı İlahi: Allah’ın cc sıfatları

Bir şeyin sahibi olduğu özellikleri, güzellikleri, üstünlükleri, Allah cc için caiz olmamak kaydı ile eksikliklerine sıfat denir. Örneğin gülün kokusu, rengi, iyilik, üstünlük sıfatına, bir bataklıktan geçerken burnumuza gelen kötü koku, o bataklığın kötü sıfatı. İnsan için dedikoducu, nemmam laf taşıyıcı gibi kötü yakıştırmalar. Bunlar insanlar için sıfatlardır. Yüce Allah’ın sıfatlarına gelince; Ulu Allah için mutlak olması veya olmaması gereken özelliklerdir. Genelde İslam kültüründe ve kesin ilminde Allah’ın sıfatları Esmaül Hüsna (güzel isimler) adı altında özetlenmiştir. Esmaül hüsna ile yüce Allah’a dua ile yakın olmamız istenmiştir. “Velillahil Esmaül hüsna, fedüühübiha) 180. ayet ancak bu güzel isimlerde sınırlama yoktur. 99 da olur daha çok da olur. Yani ulu Allah’ın noksan eksik sıfatlardan tenzih, nefyedilmesi, uzaklaştırılması, tam ve olgun sıfatlarla dolu dolu olması yani eski tabirle muttasıf vasıflı olması şarttır.

(SÜRECEK)