YENİDEN DİRİLİŞ (2)

İnsanlar kabirlerinden kalkınca iman ve amellerine göre fiziki şekil alacaklar; kimi domuz suretinde, kiminin karnı yerde, kiminin korkunç şekilde halleri -iğrenç bedenleri- şaşı, pörtlemiş gözleri, kimisi ise ayın ondördü gibi parlak yüzleri, kimi atlı, kimi yaya, kimisi ise yılan suretinde sürünerek mahşere geleceklerdir. Bunlar R.SAV.in bize bildirdiği olaylardır. Mutlaka olacak ve gelecektir.

AMEL DEFTERLERİNİN VERİLMESİ, İTAY-I KİTAB

Amel defteri, insanların akıl baliğ olduğu günden itibaren aklı başında olduğu müddetçe ölünceye kadar amellerinin, işlerinin, hareketlerinin sevap ve günah bakımından nefes nefes yazıldığı ve mahşerde mizanda şahit olarak insanlara sunulacak ve “oku kitabını” denilecek olan amel defterlerinin verilmesi olayına İtay-ı Kitap denir.

Bu öyle bir kitap defteridir ki, olayları resmiyle, cismiyle, görüntüleri ile kameraya alınmıştır. Dünyada bir iddiayı isbat için bilgi (şahit ve belge) belgen var mı denir ya, mahşerde dünyada işlediğimiz yolsuzluk, hırsızlık, arsızlık, içki, kumar, zina, aklına ne gelirse iyilik ve kötülüklerin aynıyla resmiyle ve cismiyle milyarlarca mahşer halkının gözleri önünde yargılanan kişinin günahları ve sevapları sergilenecektir. Yaptığı zina, katillikler, düzenbazlıklar, hayır ve hasenatlar, ibadet ve taatlerin hepsi görüntülü olarak ortaya konacaktır. Bu konuda en az 10 ayet vardır. İsra 17/13, Zuhruf 43/80, Elmüddessir 74/52, Abese 80/13, Eltekfir 81/10, Muhaffın 83/8-9, İsra 17/13-14, İnfitar 82/10-12, Zuhruf 43/80, Kaf 50/17-18. Bu ayetler Kur’an’dan bulunup mutlaka okunmalıdır. Bu ayetler gerçekten çok çarpıcı ayetlerdir. Bunların mana ve mefhumu yorumu bu makalelere sığmayacak kadar geniştir.

Demek ki, amel defteri insanların ferdi, ailevi ve toplumsal sorumluluklarının kayda alındığı 2x2=4, 2+2=4 ederden daha kesin bir hesap bizleri beklemektedir. Ne mutlu amel defterini hayırla, sevapla dolduranlara.

Allah rahmet ve merhamet etsin defteri günahlarla kirlenenlere. Bu günden tezi yok, defterimizdeki günahları af ve tevbe sayısı ile temizlemeliyiz.

HESAP-SUAL-SORGULAMA

Mahşerde amel defterleri dağıtılıp herkes amel defterini aldıktan sonra sorgu, hesap başlayacaktır. Kişinin dünyasındaki harcadığı her nefesin, soluğun hesabı sorulacaktır. Hayra mı soludun, şerre mi soludun, özellikle de kul hakları, çetin bir sorgu ile sorulacak, hiç kimsenin bir milim, bir sineğin kanadı kadar hakkı kimsede kalmayacaktır. Adalet terazisinde miligram olarak ölçülecek ve tartılacaktır. Bu konuda en az 50 ayet vardır. 100’den fazla sahih hadisi şerifler vardır. O gün insanın eli ayağı, gözü kulağı evlad-ı iyali, ağaçlar, kuşlar, gizli kapaklı işlerin işlendiği mekanlar dile gelecek, işlenenlere şahitlik yapacaklardır.

Yani, misal; boynuzsuz koyun, boynuzlu koyundan hakkını alacak, sonra da toprak olacak. Fakat insanlar ya cennete veya cehenneme gireceklerdir. Cehenneme sürülecek olanlar hayvanların toprak olduklarını görünce keşke biz de şu hayvanlar gibi toprak olsaydık da bu pislik günahlara bulaşmasaydık diye feryat edeceklerdir. Kıyamet işte bunlar için kopacaktır. Hiçbir çaresi yoktur. Herkes ettiğinin karşılığını bulacaktır.

MİZAN

terazi, ölçü aleti anlamına gelen mizan din kültüründe ise ahirette insanların hal ve hareketlerine ait amellerinin, işlerinin artılması, sevap ve günahlarının ölçülmesi ve değerlendirilmesi manasını taşır. Araf suresinde yüce Allah “velveznü yevmeizi hakkı...” O gün tartı haktır. Herkesin ameli iyilik ve kötülükleri sevapları ve günahları tartılacaktır. Kimin günahı hafif, az ise sevabı çok ise onlar imanları ve amellerinin karşılığını göreceklerdir. Kimseye en ufak bir haksızlık yapılmayacaktır. Sevabı çok gelenler ağır olanlar kurtulacaklardır. Gerçek adalet orada ortaya çıkacaktır. Haklının bir gram hakkı haksızda bırakılmayacaktır. Bu tartı dünyadaki teraziler ile örtüşmeyen hızlı bir ilahi ölçülme olayıdır. Tam mahiyetini Allah bilmektedir. Netice hayırları ağır gelenler cennete, şerleri ağır gelenler oranları nisbetinde cezalarını çekmek üzere cehenneme gireceklerdir. Kafirler için ölçü yoktur. Onlar ebedi cehennemdedirler. Zerre kadar hayır ve zerre kadar şer, ne varsa hepsi mizan terazisinde tartılacaktır. Herkes zerre kadar hayır işlemiş ise mükafatlarını, zerre kadar şer işleyen de cezasını çekecektir. “Femen yağmel misgöle zerretin hayran vereku vemen yağme misgöle zerrefin şerren yere”. Zilzal suresi 7-8 ayetler bunu anlatır.

(SÜRECEK)