İkincisi; bu fani, geçici dünyada mutlu ve huzurlu bir hayat sürmemizi, ahiretimizi, burada kazanıp insanların hayallerine bile sığmayacak kadar çok ve sonsuz cennet nimetlerini kazanmaları. Nimetlerin zevk ve sefaların doruk noktası olan ulu Allah’ın cennette cemali pakini görme mutluluğuna ermeleridir. Fani olan mahluk yaratılmış olan herşeyin bir başlangıcı ve sonu vardır. Gördüğümüz bu kainat, yer, gök, bütün varlıklar başka bir şekle dönüşecektir. (Yevme tübeddelül arzu gayralarzı vessemavatü veberezuu lillahilvahidil gahhar) (İbrahim, 48/260)

“(O gün kıyamet kopunca) Yer başka bir yere, gökler de  başka göklere dönüşecektir. İnsanlar Allah’ın huzuruna çıktıkları gün, karşı durulmaz ulu Allah zalimlerin cezasını verecektir” buyurulduğu, kıyametin kesin kopacağını net bir ifade ile Kur’an bize bildirmektedir. Asırlar boyu sadece bizlerin değil, bütün insanların zihnini meşgul eden düşünceye sevk eden hususlardan birisi de iman noktayı nazarından çok önemli olan kıyamet, ahiret ve yeniden dirilme olayıdır. Bazı akli delilleri şöylece sıralayabiliriz; Biz müslümanlar, inananlar için bir sorun yoktur. Ancak inancı zayıf veya inkarcıları uyarmak için bu deliller düşündürücüdür.

1.Birinci akli delil; gözlerimizle görüyoruz ki, her şeyin bir evveli bir de sonu var. Doğan ölüyor, ağaç kuruyor, kuruyan çürüyor, gelen gidiyor ama her giden asla geri gelmiyor. Nereye gidiyor, niçin gidiyor ve neden geriye dönmüyorlar. İşte bu soruların tek cevabı ahiret hayatıdır, kıyamettir, mahşerdir, hesaptır, kitaptır.

2.Husus; gerçek manada bu dünyada adaletin tecellisi mümkün değildir. Haksızlıklar, yolsuzluklar, hırsızlıklar, ihlaller, ihmaller, sorumlulukları bu dünyada hakikaten sorgulamak mümkün müdür. Kötülükleri örtmek, saklamak mümkündür. Kumpas tabir edilen iftira, yalan, dolan, şeytan ve nefsin tuzakları mümkündür bu dünyada. Bunların hesaplarının dünyada hakkıyla görüldüğünü, haklının hakkını aldığını ve haksızın layıkı ile cezalandırıldığını söylemek mümkün müdür? Hayır, o zaman bunlar yapanın yanına mı kalacak? Hayır, asla kalmayacak. Öyle bir gün gelecek (misal olarak) boynuzlu koyun boynuzsuz koyundan hakkını mutlaka alacak. Sonra da aslı olan toprak olacaktır. İnsanlar toprakta olamayacak. Cehennemde bu gizlediği, sakladığı suçlarının haksızlıklarının cezasını çekecektir. Hem de mutlaka. Aklen ve mantıken bu böyledir. Gerçek adaletin tecelli etmesi hakikatlerin ortaya çıkması işte o zaman kıyamette olacaktır. Oranın adı mahşer, mizan, arasat, cehennem ve cennet yani ahirettir.

3.Husus; İnsanlar (kainatı) hiç yoktan var eden ulu Allah yukarıdaki haksızlık ve hukuksuzlukların zalimlerin zulümlerinin cezalarının verilmesi, tevbe edenlerin, inananların Allah’a kul olup dünya ve ahiret için hayırlı bir ömür sonunda iman, inanç ve itikat sahibi olanların da dünyadaki çabalarının hakkıyla verilmesi, mükafatlarının ödenmesi, dünyada vaad edilen sonsuz rahat ve huzur yeri olan ebedi cennete kavuşmaları ancak ahiretin varlığı ile mümkündür. Bu bakımdan kıyamet ve ahiret haktır, gerçektir. Kaçınılmazdır. Asi ve inançsızlar için cehennem, mudi ve müminler için cennete giden yol kıyamettir, ahirete ulaşmaktır.

Ayeti kerimelerde çok sayıda bu husus anlatılmış ve Kur’an hakikatleri olarak insanlığa sunulmuştur. R.SAV.in zamanında da buna benzer olaylar gizlenir olmuştur. Mucize olarak ulu Allah kudretini peygamberleri vasıtası ile insanlara göstermiştir. Ağaçların, bitkilerin doğada bulunan doğa olaylarının, zaman zaman ölü hale gelip baharda canlanıp, sonbaharda tekrar canlanması (veileyhınnuşur) görmüyor musunuz? Ağaçlar kupkuru iken nasıl sulanıp canlanıyor. Yaprak ve çiçeklerle dirildiğini bize haykırıyor. Bütün tabiat böyle canlanıyor. Bunlar ölülerin diriltileceğini haber veren Kur’an’ın örneklerle insanlara sunulan isbatıdır.

Kur’an-ı Kerim’deki kıssalardan bazıları bu örnekleri bize sunmaktadır. Hani R.SAV. öyle buyurmuş, dünyayı bilmek isteyen Kur’an okusun, (manasını) ahiretini öğrenmek isteyen Kur’an okusun, ikisini de öğrenmek isteyen yine Kur’an okusun. Geçmişi bilmek isteyen, geleceği görmek isteyen yine yine Kur’an okusun buyurmuş. Ben de diyorum ki, kıyameti, ahireti, dünyayı bilmek isteyen daha fazla bilgi edinmek isteyenler mutlaka Kur’an’ın manasını özümleyerek okumalıdırlar. Dünya mutluluğu, ahiret saadetinin aydınlık nurlu yolları Kur’an’dır. R.SAV.in nezih hayatıdır.   

(SÜRECEK)