Hadisi şeriflerde de sayısız delillerle insanlığın kurtarıcısı olarak Hz. Peygamberin gönderildiği bildirilmiştir. R.SAV. veda haccında vefatından hemen önce M.S. 632’de okuduğu hutbesinde “Ey insanlar” çağrısı ile insanları son bir uyarışla ikaz etmiştir. “Bu vasiyetimi burada bulunanlar bulunmayanlara iletsin. Hepiniz Ademdensiniz. Adem ise topraktandır. Hepiniz insan olarak kardeşsiniz. Hepinizi aslı birdir, madeni birdir. Adem’in çocuklarısınız. Hiç kimsenin kimseye (Arabın Arap olmayana, Arap olmayanların da Araplara) bir üstünlüğü yoktur. Hepiniz et ve kemiktensiniz. Kızıl tenlisinin siyah tenliye bir üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak takva iledir. Yani Allah’ın emirlerine en çok sarılanınızdır. Bu dünyada ve öbür dünyada mutluluk ancak Allah’a hakiki kul olmakla kazanılır. Yarın beni sizden soracaklar Muhammed Sav. görevini yaptı mı, size Allah’ın dinini öğretti mi, Allah’ın emir ve nehiylerini ulaştırdı mı diyecekler. Ne diyeceksiniz? 114 bin sahabi bir ağızdan “Evet sen bize Allah’ın buyruklarını ulaştırdın. Yaşantınla bize örnek oldun. Görevi yaptın” diye tasdik ve şahitlik yaparız demişlerdir.

3.Hz. Peygamber (Hz. Muhammed SAV)in en üstün vasfı Hz. Kur’an’dır. Çok kapsamlı hükmü kıyamete kadar baki, eşi ve benzeri bulunmayan bir notası bile 1500 senedir yerinden oynatılamayan ve kıyamete kadar da bizzat Allah tarafından korunacak olan bir benzerinin asla ve kat’a meydana getirilemeyecek olan kutsal bir kitap oluşu ve Hz. Muhammed SAV.e vahiye dayalı olarak Allah’tan gelmesidir. Bu, Kur’an’ın ummi-okur yazar olmayan bir peygamber vasıtası ile insanlığa sunulmasıdır. Böylece Ulu Allah’ın yüce kudreti ile 6600 küsur ayetin Hz. Muhammed SAV.in kalbine yerleştirilmesidir. Hz. Muhammed SAV. okuryazar olsaydı bu Kur’an’ı dehası ile yazdı ihtimali olabilirdi. Belki bu ihtimali yok etmek için Ulu Allah Hz. Muhammed SAV. gibi ümmet bir peygambere Kur’an gibi bir mucize, erişilmesi mümkün olmayan bir kitabı ilahiyi indirdi. (İsra 17/88-89)

Kur’an özellikli bir ilahi kitaptır. Etkileyici, düşündürücü, asırlara hitap eden, cezbedici, çekici, yüce, sahip olması kolay, ezberlenmesi, çelişkilerden, tutarsızlıklardan salim, beri olması, kainatla, doğa ile ilgili ilmi çalışmalara ışık tutucu ayetler içinde bulundurması, gayb alemine dair binlerce sene öncesinin binlerce sene sonrasının olaylarından haber vermesi, tarihi olaylara ışık tutması, arkeolojik bilgilerin Kur’an’ı doğrulaması. Bu özellikleri gören ilim adamlarının araştırmalar sonucu binlercesinin müslüman olması, bütün ilimleri içeren bilgilere sahip olması, sosyal adaleti sosyal barışı esas-temel alması, nezih-temiz bir yaşayışı önermesi, çalışkanlığı övüp tembelliği yermesi, bilim bilim demesi, ilk ayetin okuma üzerine olması, insanların dini, ırkı, sosyal ve ekonomik konumu vs. ne olursa olsun “bir tarağın dişleri gibi eşit olduklarını” söylemesi, kul haklarının en büyük günah olduğunu ve mahşerde iğneden ipliğe mutlaka hesap sorulacağını bildirerek insanların haksızlığa düşmemeleri için onları uyarması gibi yüzlerce konuyu içinde barındırması Hz. Kur’an’ın ve onu insanlığa tebliğ eden Hz. Muhammed SAV.in en üstün vasıflarındandır.

4. Hz. Muhammed SAV.in dördüncü özelliği; geçmiş ilahi kitapların Hz. Muhammed SAV.in geleceğini müjdeleyip, haber vermesidir. (Saffaf 61/6, Ye’ti Mihbağdi İsminu Ahmed” diye Hz. Muhammed SAV.in adının İncil’de zikredilmesi. Bazı ayetlerde, Hıristiyanlar ve Yahudiler kendi evlatlarını tanıdıkları gibi, Hz. Muhammed’in peygamberliğini tanırlar ve bilirler. Amma dünya menfaatleri nedeniyle onu, Hz. Muhammed’i inkara kalkarlar diye bildirilmiştir. (Ali İmran 3/3-4-81, Nisa 4/47, Enam 6/92, Yusuf 12/111 gibi)

Hz. Muhammed SAV.in yaşantısının nezihliği, tertemiz bir ahlak sahibi olması, ömründe bir kez bile olsun yalan söylememesi, gözünden düşmemesi. Ey Muhammed SAV. sen en üstün ahlak üzerisin” diye Allah’ın övmesi gibi (Kalem 68/4) bütün bedeni, ruhi, dünyevi ve uhrevi varlığının insanlığa müminlerce hasredilmiş olması, yani insanlık için ve müminler için yaratılması ve onlar için yaşamasıdır.

(Sürecek)