İçki, kumar, zina gibi ahlak dışı işlerin temelinde nefsin tatmini ve insanların çirkin arzularının tatmini yatar. Fakat şu unutulmamalıdır ki bu dünyada nefsin arzu ve isteklerini tam olarak tatmin etmek mümkün değildir. Çünkü nefis, devamlı kötülüğü emreder. Doymak bilmez. Nefsin hayaline ulaşılamaz. Yusuf suresinde Hz. Yusuf ile ilgili ve hepimize bir örnek ve kanıt olan 12/53 ayeti bunu açıkça bildirmektedir. Nefsin her isteğinin yerine getirilebilme imkanı cennetteki müminler için mümkün olacaktır. Demek ki nefsin her arzu ettiğini bu dünyada yerine getirmek mümkün değildir. Zorlandığı zaman işte böyle ahlaki, sosyal, ekonomik, maddi ve manevi felaketler ortaya çıkmaktadır.

Bakınız bunun bir de akli ve mantıki kanıtı vardır. İnsan kuşlar gibi uçmak isterse uçabilir mi, hayır. Ulaşması imkansız olan bir nimete bir işe ulaşması mümkün mü, hayır. Örneğin her istediğimi istediğim gibi yaparım demekle yapılabilir mi, hayır. İnsan devamlı durmadan yiyebilir mi, içebilir mi, hayır. Gücü sınırlıdır. Sırtında bir tonu taşıyabilir mi, hiç durmadan günlerce hızla koşabilir mi, hayır. Devamlı yatabilir mi, devamlı oturabilir mi? Nefsin ve arzunun yapma imkanı olsa bile devamlı içki içebilir mi, haşa zina yapabilir mi, hayır. Çünkü insanın gücü sınırlıdır. İşte bu adi işler bu gerçek fiziki ve psikolojik kanunlarla sınırlandırılmıştır. İnsanın kendisini bir kayaya çarpması, kendisini helak etmekten başka bir işe yaramaz. Kötü alışkanlıklar, huylar, kronik ahlak dışı işler de böyledir. En basitinden; sigara, Allah korusun uyuşturucunun her çeşidini kullanmak insana ne fayda sağlar? Ancak er-geç felaket getirir. Bu anlayışı mücbir-zorunlu kanunlarla önlemek toplumun selameti için elzemdir, şarttır.

8.Hz. İsmail A.S.: Peygamberlere iman konusunda Hz. İsmail A.S.nin Hacer validemizden olan oğlu Allah’ın izni ile insanlığın kurbanla canlarının kurtulmasına sebep olan İsmail A.S. İslam ve peygamberler tarihinde önemli yeri vardır. Hz. İsmail’in peygamberliğine inanmak bir iman esasıdır.

Bizim bu yazı dizisi ile amaçladığımız husus; insanların, özellikle imanlarının bir mümin için olmazsa olmaz olduğunu anlatmak, bu konunun ciddiyetine dikkat çekmektir. Fakat konuyu anlatırken, kısa ve öz olarak farklı bilgilerle de konuyu desteklemek, kısa da olsa mevzu ile ilgili yan bilgileri vermek de gerekmektedir. Bu konuları enine boyuna bilmek ve öğrenmek isteyenlere kaynaklarını da sunmaktayız. Örneğin İslam tarihi, peygamberler tarihi, Kur’an’da peygamberler ve onların kıssaları, serüvenleri vs. gibi eserleri okuyabilirler.

Hz. İsmail, başta Kur’an’ın, Tevrat’ın verdiği bilgilere göre Filistin’de doğmuş, Mekke’de, Kabe’de yaşamış, Mekke kavmine Amelika, Curhum ve Ymeen halkına peygamber olarak gönderilmiştir. Kabe’nin yeniden inşasını babası Hz. İbrahim’le yapmıştır. Çocukluğunda Mina’da Allah’ın emri ile babası Hz. İbrahim tarafından kurban edilmek istenmiş, adağını içtenlikle yerine getireceğini bilen yüce Allah koç kurbanı göndererek Hz. İsmail’i ve insanlığı, insanları kurban edilmekten kurtarmış ve insanların kurban edilmelerine bedel olarak belli hayvanların kurban edileceğini Hz. İsmail’in şahsında insanlığı kurtarmıştır. Saffak suresi 37/102-107.

Mekke kavmini hak yoluna davet etmiş, 137 yaşında da Mekke’de vefat etmiştir. Sonra Kabe’ye bitişik olan Hatem veya Hicr denilen yere annesinin yanına defnedilmiştir.

Geniş bilgi; Mekke tarihi adlı eserde mevcuttur.

9.Hz. İshak A.S.: Hz. İbrahim A.S.nin ilk eşi Sare validemizden olmadır. Hz. İbrahim anlatılırken ifade edildiği gibi Sare validemizin 90 küsür yaşında iken Allah’ın lütfu olarak Hz. İbrahim ile Sare’den olmadır. Bunlar ayetlerle sabittir.

halkına peygamber olarak gönderilmiş, Beni İsrail peygamberi Yakup, Yusuf, Musa, Şuayb gibi peygamberler Hz İshak’ın neslinden gelmişlerdir. Filistin halkına gönderilen bir nebidir. (Nisa suresi 4/163, Saffaf 37/112 ayet)

(SÜRECEK)