“İLİM ÇİN’DE BİLE OLSA ARAYIN”
BUYRUĞU MÜSPET İLMİ KASTEDİYOR
Yeryüzünde insanlığı ilmi, bilgiyi öğrenmeye sevkeden, ilmi, dinin olmazsa olmazı olan ibadet kuralından üstün tutan yegane, ama tek din yüce İslam dinidir. Bu bakımdan İslam, ilim Müslümanlık ilim dinidir, denmelidir. Neden?
Çünkü; Kur’an’ın yüzlerce ayeti tabiat ve tabit olaylarından bahseder. Akıl edip, fikir edip, bu olayları düşünmemiz ve sırlarını çözmemiz istenmekte, bu hususta çaba sarfedenler en üstün sayılmaktadır.
Zümr Suresi 9. ayetinde; “Ey habibim Muhammed SAV. “Bilenlerle bilmeyenler hiç eşit olur mu? Cehaletten (bilgisizlikten) ve cahillerden yüz çevir.” diye buyurması, Kur’an’ın, İslam’ın ayırımsız bütün ilim adamlarına ve ilmin bütün çeşitlerini içine alan yani müspet ilme bakışını ortaya koymaktadır.
Yine Kur’an’ın, ilk ayeti “Oku. Rabbinin ismi ile oku. Rabbin size kalemi kullanmayı öğretti.” (Alak suresi 3.4. ayetler) ve yine Bakara 31. ayette “Allah Adem’e (kainatta var olan) her şeyin isimlerini öğretti” buyurur. Bütün buluşlar, icatlar, keşifler Hz. Adem’den tevarüsen evlatlarına geçen akıl, fikir ve çalışma ile elde edilmektedir.
Kur’an kainatın, mevcudatın, tabiatın, yaratılışını ve kıyamete kadar nasıl işlevinin devam edeceğini, ateşin, suyun, havanın, toprağın önemini anlatır. Bunlar hep ilmin konusudur.
Sistemin işleyişini inceleyerek ulu Allah’ın kudretine ve yüceliğine, dolayısıyla onun kesin olan varlığına ulaşmamızı emretmiştir.
Bunlar ne ile olur? İlim, bilgi ve çalışmak ile olur. Öyle ise, yüce dinimiz ilimleri ayırmadan (dini ilim, din dışı ilim gibi) hepsinin öğrenilmesini emreder. Zaman içerisinde bu böyle olmamışsa, müspet ilme gereken önem verilmeyip az rağbet edilmişse bu kusur dinde ve Kur’an’da asla olamaz. Bu olsa olsa, Müslümanların dini konularda bile inandığı gibi yaşamadığı gibi müspet ilimlere de gereken önemi verememiş olmasındandır. Çünkü, bu konudaki emirler kesindir.
R.SAV.in ilmi bir bütün olarak ayırımsız öğrenmemizi emir ve tavsiyeleri bunun delilidir. Şöyle ki, R.SAV:
-İlim müminin yitiğidir. Nerede ve kimde bulursa alır. (Ettac c.1. sh.46)
-Dünyayı isteyen ilme sarılsın. Ahireti isteyen ilme sarılsın, ikisini de isteyen yine ilme sarılsın. (Ettac. 1. sh. 543)
-İlim Çin’de bile olsa onu alınız, buyurması, çok düşündürücüdür. Burada iki hususa sırran işaret vardır. Birisi Çin’in uzaklığı, Çin’de bile olsa demesi, (Feyzül Kadir c.1. sh. 543), ikincisi; eğer burada kastedilen din ilmi olsaydı, ilmi Mekke’de arayın derdi. Burada kastedilen, fen ve teknolojiye dayalı dünya ilimleridir. Müspet ilimdir.
Bir üçüncü sırrı da ben açıklıyorum; Çin dünyanın en eski medeniyetlerindendir ve en temel buluşları, yazı, pusula, kağıt, barut vs. gibidir. Çinliler önceliklidir. Bunun ötesinde bugün dünyanın en zengin trilyon dolar ihracatı olan bir devlet ve dünyanın en kalabalık ve güçlü bir devletidir. R.SAV.in bu kutsal hadisinde bir hikmet yok mu sizce?
-İlim öğrenmek kadın erkek herkese farzdır. Yani, olmazsa olmazdır. (Feyzül Kadir c. 1. sh. 543)
-Beşikten mezara kadar ilim öğrenin. R.SAV. İlmin yaşı yoktur.
-Evladın babasından alacağı en kıymetli miras ilimdir. Yani iyi bir eğitimdir. (R.SAV.)
-İlim herkesi, ibadet şahsı ilgilendirir. (R.SAV.)
-Bir saat düşünmek, yetmiş senelik nafile ibadetten yeğdir.
-Alimlerin kalemlerinin mürekkebi şehitlerin kanı gibidir.
-İlim bir hazine sual sormak onun anahtarıdır.
-Alime hürmet ilme hürmettir. İlme hürmet bana hürmettir.
SÜRECEK