BEDEN VE RUH SAĞLIĞI BAKIMINDAN
MÜMİN DAİMA GÜÇLÜ OLMAK ZORUNDA
BİR HADİS-İ ŞERİF VE BİR YORUM
Kur’an’ın en büyük açıklayıcısı elbette ki Hz. Muhammed SAV.dir. Çünki, Kur’an ona indirilmiştir. Ayetlerin, iniş sebeplerini, niçin indiğini, nerede-nasıl indirildiğini, Cebrail’in Kur’an ayetlerini indiriş şekillerini en iyi bilen muhakkak ki Hz. Muhammed SAV.dir ve onun açıklamalarına Hadis, yaşam tarzına da genel manada Sünnet, takip edilen yol denir.
İşte bizim hayatımıza ışık tutacak ve bizi güçlü kılacak olan R.SAV.in binlerce mübarek sözlerinden birisi de şudur: “Güçlü mümin, her zaman zayıf müminden hayırlıdır. Allah katında daha hayırlıdır.”
Hakiki mümin aslında her zaman hayırlıdır.
Bu hadisi şerif İslam milletinin ufkunu açan, onlara yol haritasını gösteren, geleceğe dair hareket tarzlarını belirleyen atılımı, ilerlemeyi, yükselmeyi, ilmin her çeşidini kullanarak maddi ve manevi gücü ellerinde tutup dünyada hak ve adaletin sağlanması yönünde emredilenleri yapıp, dünyada ve ahirette huzur ve ebedi saadeti temin etmelerini tavsiye etmektedir.
Bu hadisi şerif en muteber 5 hadis kitabında da zikredilen R.SAV.den varit olduğunda aklen ve naklen asla şüphe olunmayan sahih bir hadistir ki; Müslim, İbni Mace, Ahmet B. Hanbel, Hesai tarafından tahric edilmiş olup ravisi Ebu Hureyre R.A.dır. Bu hadisi şerifi emir telakki eden her mümin yerden ve toplum olarak kuvvetli olmak için kuvvetlerini son noktasına kadar kullanıp, çalışmaları ve bu gücü elde etmeleri gerekmektedir. Madem ki güçlü mümin hayırlı ve Allah’ın sevgili kuludur, bu gücü elde etmek farzdır. Yani zorunludur. Bu hadisi şerifi böyle anlamak şarttır. Peki güçlü olmak neyi ifade eder?
İslam alimleri, hadis yorumculuğunun otoritelerinin açıklamaları şöyledir:
1.Her müminin, vücutça, bedence, fiziki yapısı itibariyle sağlam, sıhhatli ve güçlü olmasıdır. Bu nasıl temin edilir, kalıtımsal ve doğumdan sonra bedeni güçlü kılacak şekilde naturel besinlerle belenmek, bedeni her türlü fiziki ve ruhi tehlikelerden korumak, sağlam kafa sağlam vücutta bulunur sözünü gerçekleştirmek.
2.Kalp, ruh ve irade bakımından güçlü olmak. Buradaki kalp, gönül anlamında kalbimizi her türlü fiziki ve ruhi hastalıklardan korumak, kalbin ve aklın iyi düşünmesini sağlıklı fikirler üretmesini sağlamaktır. Ruh ise, manevi hazlarla güçlenir. Sağlam iman, sarsılmaz inanç insanı sıkıntıya sokan stresten korumak kişinin ruhunu yoran psikolojik, ruhsal tehlikelerden uzaklaşmak. Ruhun sıhhatini koruyucu tedbirler almaktır. İrade ise, sağlam imanın sıhhatli kalp ve ruhun beslediği gücün arzu ve isteklerin muharrik hareket noktasıdır. Niyet te iradenin temelidir. Bedensel ve ruhsal gücü mümini güçlü kılacak alanda hareket ettirme arzusuna irade denir. Verilen kararın yürürlüğe geçirilmesidir. Ulu Allah’ın iradesi, bir şeyin olmasını istemesi ve ona ol demesi ile o işin oluvermesidir. Kulun iradesi ise olmasını istediği işin tahakkuku için çaba sarfetmesidir ki bunu adı da sağyü gayrettir, yani çalışmadır.
Demek ki, bedence kuvvetli olmak, kalp ve ruh bakımından güçlü olmak ve bir de bunların tabii sonucu olarak ekonomik yönden güçlü olmak. Kavi, mümin için şarttır. Allah katında sevgili, hayırlı olabilmek için de sağlam imanın gereği olan ameli salih, güzel ameldir. Allah kullarından bunu istiyor. Dünya ve ahirette mutlu olmanın, dünyada huzurlu yaşamanın şartı da ameli salih iyi işler yapıp herkese yararlı olmak, kimseye zarar vermemek, herkese yardımcı olmak, mümkünse kimseye muhtaç olmamak için çalışıp çabalayıp güçlenmektir.
Güçlü olmayı aslında iki yönden görmeliyiz ki, birisi maddi, öbürü ise manevi, yani iman gücü. Şu halde güçlü imanı olanlar zayıf imanlı olanlardan daha hayırlıdırlar. Bu imanın tezahürü de güzel amellerdir. Zaten yüce Allah cc. bir ayetinde “Erkek ve kadın her kim mümin olarak yarayışlı bir iş, ameli salih işlerse, muhakkak ki ona hoş bir hayat yaşatacağız ve onları yapmış oldukları güzel işler nedeni ile daha güzelleriyle mükafatlandıracağız” buyurmuştur. Yani iyi veya kötü bir iş, amel, eylem, hareket karşılıksız kalmaz.
SÜRECEK