HAK VE ADALET, HEM BİREYİN, HEM DE
TOPLUMUN HUZURUNUN TEMEL TAŞIDIR

4.Alkol ve uyuşturucu kısırlığa zemin hazırlar.
5.Kadının içki içmesi embriyo için şart olan hücreleri harap eder.
Mikroskobik bulgular böyle gösteriyor.
Bu bir gizli hastalıktır. İçki içenler içmeyenlere karşı cinsel gücünü yüzde 55 kaybeder. Ayyaşların çocukları doğsalar bile; yüzde 5.2’si doğarken, yüzde 7.7’si bir aylıkken, yüzde 11.2’si 5 aylıkken, yüzde 14.6’sı bir yaşında ölürler. Yekün yüzde 45’tir. Bu korkunç bir orandır. Dr. Şuvakhorfr’un naklettiğine göre ilginç bir vaka şöyledir.
İçki içmeyen bir kadın hayatında 3 kez evlendi. İlk kocası sağlamdı. İçmezdi. Bundan kadının 3 çocuğu oldu. Üçünün de sıhhati ve ruhu iyi. Bu adamın ölümü ile kadın ikinci bir kocaya vardı. Bu adam ayyaştı. Kadının bu adamdan da 3 çocuğu oldu. Çocuklardan birisi babası gibi içerdi. Genç yaşta veremden öldü. İkinci çocuğu kronik sarhoş, sefil, sürünerek öldü. Üçüncü çocuk sinirinden, stresinden, zayıf yapılı büyüdü. Doğuştan illetli anlamsız bir yaşama mahkum oldu. Kadının ikinci kocası da öldü. Tevafuk bu ya, kadın üçüncü bir kocaya daha vardı. Adam ağzına içki koymaz, sağlam karakterli idi. Bundan da kadının 3 çocuğu daha oldu. Hepsinin sıhhati yerinde oldu. Böylece içkinin nesil üzerindeki olumsuz etkileri sosyal görüntüsü ile de ortaya çıktı.
Çünkü içki cinsel dürtüyü tahrik eder. Devamlı cinsel birleşmeye yönlendirir. Ama bu uzun sürmez. Bu arzu körelir, yok olup gider.
İçkinin insanların cinsel hayatlarını, ömrünü nasıl zehir ettiğini böylece ortaya koyan deneyler karşısında insanların gafleti, ataleti ilkokul çağındaki çocuklara kadar inmiştir. Artık sigara, hap, barley vs. ayrı birer derttir. Yine Mösyö Logran adındaki bir doktor, alkole müptela olan 215 aile üzerinde yaptığı bir deneye göre, bu ailelerin çocuklarının yüzde 21.7’si doğarken ölmüş, yüzde 78.6’sı çeşitli hastalıklara yakalanmış, yüzde 50.3’ü ahmak, yüzde 30.8’i sarhoş, yüzde 22’si ruhi hastalıklı, yüzde 9.7’si cani olmuştur.
Alkol annede süt ifraz eden maddeleri köreltmiş, ayrıca içki içen annelerin emzirdiği çocukların çoğu sütten kesilmeden ölmüş.
İşte içkinin insan nesline verdiği zararlardan sadece birkaçını sunduk. İçki öldürür, sigara süründürür, kumar söndürür gibi özlü sözler dururken söylenmemişlerdir.
Aileler, aile yuvalarında çocukların içinde, fütursuzca bu pisliğe düşüyorlarsa, o aile er-geç çöker. 30-40 yaşındaki insanlar, 80 yaşındaki ihtiyarlara dönerler. İçki giren beden hücreleri yenilenemez, cılız kalır. O beden zayıflar, güçsüzleşir, bedensel ve ruhsal fonksiyonlarını kaybeder. Bu yapılanlar alkolün, uyuşturucunun insanlara verdiği zararın belki yüzde biri bile değildir. Gerisini varın siz düşünün. Allah nefsimizi ve neslimizi bu beladan korusun.

HAK VE KUVVET KAVRAMLARI ÜZERİNE DÜŞÜNCELER

Hak: Yüce Allah’ın udül, adalet sıfatının tecellisi ve Allahın ulu ismidir.
Halkın huzuru hakka, hakkın ikamesi adalete bağlıdır. Hakkın, hukukun olmadığı yerde haksızlık, haksızlığın olmadığı yerde zulüm, zulümün olduğu yerde kargaşa, ızdırap, huzursuzluk, korku, endişe, anarşi vardır. O bakımdan hak ve adalet şahsın ve toplumun huzurunun temel taşıdır. İnsanoğlu bir yönüyle yeryüzüne hak ve adaleti yerleştirmek, dünyayı yaşanır bir yer olarak imar ve inşa etmek için gönderilmiştir.
Bir de kuvvet-güç, enerjinin fonksiyonu, işlevi anlamına gelir. Kuvvet-güç hakka tabidir. Kuvvet hakka tabii olduğunda, adalet, hak kuvvete yön verirse sulhu selamet, kuvvet hakkı tahakküm ederse zulüm doğar.


SÜRECEK