İNSANIN KAMİLİ ÖFKESİNİ YENEBİLENDİR,
BU VASIF YÜCE BİR OLGUNLUK ALAMETİDİR

Ama insan öyle mi? İnsan iradesi akıl freni ile yanlışı önleyebilir. Hayvanlarda böyle bir özellik yoktur. Hayvanlarda ihtiyar, iyiyi kötüden ayırma gibi bir özellik te yoktur. Sadece yeme ve içmede hoşuna gideni bilebilir. Hoşuna gideni yer, gitmeyeni yemez. Ama insan çok seçicidir. Hayvanlar genelde tek düzen yaşayabilir. Ama insanlar tek tipten hoşlanmaz. Devamlı değişken, yenilikçi ve çeşitten hoşlanır bir özelliğe sahiptir.
Şimdi insanla hayvanın bu ayırıcı vasıflarını belirttikten sonra bir misalle konuyu zenginleştirerek açıklayalım.
Yüksek derecede bilgili, yetişmiş, ruhuyla ve bedeni ile mükemmel olan bir üstad hoca ders veriyor. Öğrencileri de onu can kulağıyla dinliyorlar. Tam bu sırada münasebetsiz bir kişi meclis, ders odalarına uymayan, konu ile alakası olmayan birisi mecliste ayağa kalkarak ortaya bir mesele, soru atıyor. Oradaki dinleyenlerin hepsi hiddetleniyor. Bazı öğrenciler adamı yaka paça dışarı atmak isterken, fakat alim, arif üstad olan hoca bir işaretle hepsini sakinleştiriyor ve yerlerinize oturun diyor. Kişinin üstada uygun olmayan sorusu şu: “Ey üstad, hal ve davranış bakımından makamca siz mi daha üstünsüzün yoksa köpek mi” diye sormuş.
Şimdi en şerefli yaratık olan, Allah’ın yeryüzünde halifesi bulunan, kainatta ne varsa, ahirette ne varsa hepsi onlar için yaratılmış olan ve hele de üstad üstün ilim ve ahlak sahibi bir kamil önderi, köpekle mukayese etmek büyük bir hata ve yersiz bir hareketti. Ama, o büyük zat, bu çirkin lafa hiç kızmamış, öfkelenmemiş, gayet sakince cevap vermiş. Zaten insanların en olgun, kamili, öfkelerini yenebilenlerdir. Zaten Kur’an’da bu vasıf en yüce olgunluk alameti olarak bildirilmiştir.
Ali İmran Suresi 134. ayette; “O olgun müminler şunlardır. Onlar varlıkta darlıkta, gizli ve açık yardımda bulunurlar. En şiddetli durumlarda bile öfkelendiklerinde öfkelerini yenerler.”
Kaynayan ve taşmak üzere olan süte katılan az bir suyun tesiri ile süt köpüğü gibi inerler, tartarlar. Yani öfkelerini yenerler. Bunun farkında olan alim öğretmen de böyle yaptı ve cevaben, soruyu sorana hitaben; “Senin sorduğun suale hakkıyle cevap vermek güç. Köpekten maksadın hayvanlıksa, hayvanların insanlardan farkı (sevki tabii) iç güdüleri ile hareket etmeleridir ve menfi yönde hareket etme kabiliyetine sahip olmalarıdır. Bir dahası, inanç ve iman üzere olmalarıdır. Hayvanlar ahlatlar adaletle mükellef değillerdir. İnsanın bahtiyarlığı mutluluğu buradadır. İnsanla hayvan arasındaki fark bu olduğuna göre, benim ömrümü insanca mı yoksa hayvanca mı geçirdiğimi soruyorsan, ki, bunu soruyorsun, o zaman derim ki, ben eğer ömrümü insanca mı yaşayarak geçireceğimi yoksa insanlık dışı yaşayışla mı geçireceğimi soruyorsan, evladım bu durumda sonumun ne olacağını kestirmek ve bilmek benim elimde olmayabilir. Yarının ne olacağını bilemeyiz. Tedbirimizi alır, akıbetimizi bekleriz. Bakmışsın, hiç hatır ve hayalden geçmeyen bir felaket gelir, insanın aklını imanını elinden alabilir. Duvara çarpan bir kurşun yolda sana dönüp seni felç edebilir, öldürebilir de. Bakmışsın, yarın kötü bir ahlaka alışır, yanlış bir hareketle insanlığından çıkarsın, alçalır, hayvanlardan daha adi işler yapabilirsin. Kur’an’da bunlar için belnüm edall yani onlar ahlaken hayvanlardan daha aşağıdır buyurulmuştur. İnsan kaderini okuyamaz. Kader perdelerini yırtıp engelleri aşıp mukadderatını bilemez. Onun için senin sualine birşey diyemem, ancak şunu diyebilirim; Şayet ulu Allah’ın yardımı, kendi idare-i cüziyyemi kullanarak maddi ve manevi eşkıyalardan kendimi koruyabilirsem işte o zaman bir zaman üstünüm. Köpek benim yanımda hayvan kalır. Yok, çünkü ben insanlığımla ona üstün gelirim, şerefimi korurum, fakat aklımı iradeye ihtiyacımı kullanmayarak hayvansal bir irade ile hareket edersem, hayvanlar gibi davranırım o zaman insanlığım alçalır. Ben köpekten de aşağı olurum. Yani köpeğin hayvanlığı benim insanlığımdan üstün olur. Hatta ben iman ve akılın gereklerini yerine getirmezsem belki köpeğin kılı bile benden üstün olur. Niye, çünkü o masum olur, ben ise akıl-iman, irade ve ihtiyar sahibi olarak asi olmuş durumda olurum da ondan. İşte evladım senin yersiz gibi görünen ama derin manalar taşıyan gerçekten cevabı zor olan sualine verilecek cevap budur” dedi.
SÜRECEK