SÖZ VERİP DE YAPMAMAK SAHTEKÂRLIK,
EMANETE HIYANET İSE EN AĞIR SUÇTUR

Bir kere, yalan yılandır. Kötülüğün anasıdır. Söz verip de yapmamak sahtekarlıktır. Emanete hıyamet en ağır suçtur. Bu kötü huyları ahlak edinenlerin Allah korusun sonu virandır. En
Bakara Suresi’nin 8-9-10-11-12-13-14-15 ve 16. ayetleri bunları anlatır. “Onlar insanların içindeyken iman ettik derler. Kendi şeytanları ile başbaşa kaldıklarında ise biz onları kandırıyor ve onlarla eğleniyoruz derler. İşte bunları münafıklardır” gibi…
R.SAV. efendimiz Medine’ye hicretlerinde bu insanlarla beraber yaşamış, onların nifaklarını gördüğü halde onları hoş görmüş ama onlar fitnelerinden asla vazgeçmemişlerdir.
İslam’a en üyük kötülüğü onlar yapmıştır. Bu konuda kıymetli kardeşim Yrd. Doç. Dr. Ahmet Sezikli’nin “İslam’da nifak hareketleri ve münafıklar” adlı eseri takdire şayan bir araştırmadır ve okunmalıdır.
Bu konuda bir hususa daha açıklık getirmek gerekir. Münafıklık iki türlüdür. Birisi küfürdür. Buna itikadi münafıklık denir. Yukarıda izahı yapılan husustur ki, bu kesinlikle küfürdür. İkincisi ise; ameli münafıklık. Burada itikadi bozukluk, yani inançsızlık yoktur. Mümin olduğu halde dünya menfaatleri için iki yüzlülük yapılır. Burada inkar yoktur. Lisanen iki yüzlülük vardır ki, buna ameli münafıklık denir. Bu insanı dinden çıkarmaz, yalancı yapar. Elbette ki kötü bir durumdur. Ama hakiki asli kalben inanmadığı halde lisanen inandım demek olan gerçek münafıklık değildir. Ama günah işlemiş olur. Tevbesi makbul, ahlakını düzeltmesi mümkündür.
R.SAV. efendimiz, meşhur ve sahih hakiki bir hadisi şeriflerinde; “Ayetül münafığı selasun = Münafığın alameti 3’tür. Ve iza haddese kezibe = söylediğinde yalan söyler. Ve iza vaade ahlefe = söz verince sözünü tutmaz. Ve ize’tümine hane = emanete hıyanet eder.
İşte bir müslümanda bu sıfatlardan birisi bulunursa, amelen işleri, davranışı itibari ile münafıktır. Gerçekten bu şekildeki münafıklık insanı dinden çıkarmasa da kötü bir huy, ahlaktır. Bu durumdan çekinmelidir. Bu haller insanı hem Allah katında hem de kul nazarında itibarını yok eder. Bir kere, yalan yılandır. Kötülüğün anasıdır. Söz verip de yapmamak sahtekarlıktır. Emanete hıyamet en ağır suçtur. Bu kötü huyları ahlak edinenlerin Allah korusun sonu virandır. En azından insanı fasık (büyük günahkar) yapar. Özellikle aile ve okulda aileler ve öğreticilerin çok dikkat etmeleri, çocukların huzurunda tutarsız söz ve davranışlarından kaçınmalı, doğru sözlü, doğru özlü, emin, sözünde durur olduklarını göstererek onlara örnek olmaları son derece önemlidir.
Aile içinde içki, sigara içen bir babanın, ananın, öğretmenin, hocanın; “çocuklar, insanlar, bunlar kötü şeylerdir, yapmayın” demelerinin bir tesiri olmaz. Netice, insanlar gerçek mümin ve müslüman olmalı, oldukları gibi yaşamalıdırlar. Başkalarını töhmet altında bırakacak sözlerden çekinmelidirler.
İNSANİ ÖZELLİKLER, İNSANIN FARKI
“Yaratılan en şerefli mahluk insandır”
Yüce Allah cc. canlı olmaları itibariyle canlı yaratıkları can taşımaları yönüyle aynı yaratmıştır. Müsbet ilim bilginleri, insanları hayvanlardan ayırmak için “insan konuşan hayvandır” demişlerdir. İsabet te etmişlerdir. Çünkü binlerce sene geçmesine rağmen hiçbir hayvanın birkaç kelimenin dışında konuşması sağlanamamış, taklit yöntemi ile bazı hareketler öğretilse bile hayvanların konuşmaları sağlanamamıştır. Demek ki, insanı hayvandan ayıran en belirgin fiziki özelliklerin başında, insanın konuşma melekesine sahip olması gelir. İnsanı hayvanlardan ayıran başka özellikler de vardır. Mesela; akıl. Allah’ın insana verdiği en büyük nimettir. Vakıa hayvanda da akıl vardır. Ama onu insan gibi kullanamaz. Çünkü iradesi, içgüdüsel, iç dürtü, eski tabirle sevki tabi iledir. Çünkü hayvan acıkınca yer. Kendisinin veya başkasının olduğu onu ilgilendirmez. Yani iradesini açlık susuzluk uyku şehvet gibi tabii ve zaruri olan hissiyata göre yönlendirir kendisini.
SÜRECEK