ANLAYANA SİVRİSİNEK SAZ

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in Çorum’daki temas ve incelemeleri sırasında, bir emekli vatandaş kendisini hayli ağır biçimde eleştirdi; milletvekillerine “yağlı-ballı” maaş verilirken, emeklilerin “sadaka” düzeyinde bir maaşla yetinmek zorunda bırakıldıklarını söyledi.

Emeklilere yapılan haksızlıklar cümlesinden, dün Sözcü gazetesinde yer alan yorum da son derece önemliydi.

Bu değerlendirmeyi yorumsuz olarak aktarırsak, işçi emeklilerinin nasıl haksızlığa uğradıklarını da ortaya koymuş olacağız. İşte Sözcü’nün yazısı:

ÇALIŞAN EMEKLİ HARAÇ VERMEYE DEVAM EDİYOR

Türkiye'de emeklilerin hali ortada..

Yıllarca çalışıyorlar, emekli oluyorlar. Birçok vatandaşımız aldığı emekli aylığı ile geçinemediği için, emekli olduktan sonra da çalışmaya devam ediyor.

Ancak, mevcut sosyal güvenlik kanununa göre, çalışan emekliler, devlete "haraç" ödüyor.

Haracın adı "Sosyal Güvenlik Destekleme Primi (SGDP)"!

EŞİ BENZERİ OLMAYAN UYGULAMA

Çalışan, üreten, geçimini sağlayan emekliden devlet "yüzde 15" SGDP alıyor.

Bu uygulamanın dünyada başka bir örneği yok.

Uygulamaya göre, emekli küçük bir dükkan açınca, bir şirkete ortak olunca, bir işverene bağlı olarak çalışınca emekli aylığının yüzde 15'i SGDP adı altında kesiliyor. Maaşından kesinti yapılmayan emekliler ise yıllar sonra kendilerine gelen bir ihbarname ile olayı öğreniyor. Sosyal Güvenlik Kurumu, faiziyle birlikte geçmişe dönük primleri talep ediyor.

MİLLETVEKİLİNE YOK

Milletin aslından sosyal güvenliğe destek alan devlet, milletin vekilinden tek kuruş dahi almıyor. Çünkü mevcut yasal düzenlemeye göre, emekli millet vekilleri, çalışsalar da onlardan yüzde 15 SGDP kesilmiyor.

Sonuçta devlet milletten prim adı alanda haraç alıyor. Vekilden ise almıyor. 

ANLAMAYANA DAVUL-ZURNA AZ