Zirveye çıkmak zor iştir, oraya pek çok mücadele verilerek varılır.  Zirve dağın en yüksek noktasıdır. Rüzgârlar orda daha şiddetli, zira yağmur da öyle. Karın kalınlığı metrelerle ölçülür,  senenin yarısından fazlası da kıştır.

 

 

         İşte bu zor şartlarda orada kalmak nasıl zor bir işse zirveye çıkan insan ve şirketlerin de oralarda uzun müddet kalmaları zor mu zordur. İşte bu yüzden büyürken köklü, dallı büyümek lazımdır.

        İnsanlarımızın, toplumların, milletlerin pek çok eksikleri ve yanlışları oluyor bunlar hep eğitimsizlikten kaynaklanmaktadır.

        Eğitim ailede başlar ve okullarda devam eder. Tabii eğitim için gerekli bilgi ailede tam olarak olmayabilir ama okullar bunun gerekliliğini bilmeli ve Mili Eğitim Bakanlığı tedrisatı ona göre hazırlamalıdır.

        Çorum’da trafik uzmanı yok. Olmadığı da her haliyle belli; trafikte birçok kural çiğnenmekte, yol düzenlemeleri gereken şekilde incelenip, araştırılarak yapılmamaktadır.

Bu korudaki uzman eksikliği senelerdir giderilememiştir. TSO, Belediyemiz ve milletvekillerimiz acilen bu konuya el atmalıdırlar.

 

         Bu konunun Çorum’da olduğu gibi pek çok şehirlerimizde de aynı olduğu kanısındayım. Bu yüzden İçişleri ve Ulaştırma Bakanlığımızca bu konu ele alınmalı, dertlerimize derman bulunmalıdır. Unutmayalım iş bilenin kılıç kuşananındır.

        Yine telefonlarda da buna benzer dertler. Mesela iki dakikada anlatılacak bir olayı 15-20 dakikada anlatıyoruz. Nasıl konuşulacağını bilmeli ve öncelikle konuşma şeklimizi düzeltmeliyiz. Az ve öz konuşmalı, konuşma kurallarını bilmeliyiz. Konuşmalarımız kısa, düzgün ve anlaşılır olmalıdır.

 

        PARKLARDA BOŞA AKAN SULAR

 

        Park ve bahçelerde akan sular saatten geçmiyor, yani paralı değil.  Tabii böyle olanca da boşa akan ve yerleri haftalarca değiştirilmeyen, gece gündüz boşa fışkıran fıskiyeler var. Bu konuda mahalle muhtarları uyarılmalıdır.

        Şimdi Belediye’ye soruyorum bu boşa akan sular bizim suyumuz değil mi? Evlerde akan sular bu kadar pahalıyken ve insanlar evlerinin önündeki gülleri bile sulayamazken parklardaki bu israfa ne demeli?

        Binevler’deki 12. ve 15. sokak arasındaki parkımızda da bu şekilde fıskiyeler haftalarca boşa su harcıyor. Tabii bu durumda da çimlere fayda yerine zarar veriyor. Çocuk kolu gibi su asfalttan akıp gidiyor. Su bizim suyumuz, su belediyenin suyu, israf haram değil mi?

 

Saygı ve sevgilerimle.