Dereler çağlar oldu /Gözlerim ağlar oldu

Aşık Veysel’in Kızılırmak için yazdığı bir şiir var. Daha sonra sazıyla sözüyle sitemini dile getirdi. Denize dökülene kadar dolaştığı her yere bereket getiren ırmak, gün gelir canlar alırdı.

Akan dereler, çaylar birleşip ırmakları oluşturup denize doğru yol alır. Su, topraklara bereket verir. Yer altı su kaynakları beslenir. Su kaynaklarının bol olduğu yerlerde yerleşim alanları kuruldu. Yabani hayvanlar besin kaynaklarını buralarda bulur. Yaşam kaynaklarında, su içmeye gittiklerinde avcılar için av olabiliyordu.

Su kaynakları kuruduğunda göçler başlar. Orta Asya’dan yapılan göçlerin nedeni yıllar boyunca yaşanan kuraklık olmuştu.

Halk arasında rahmet olarak bilinen yağmurlar fosil yakıtların bilinçsiz kullanımı nedeniyle asit yağmurlarına dönüşmeye başladı. Yapılan yanlışlar nedeniyle asit yağmurları yağmaya başladı.

Gün geldi; yağışlar azaldı. Yer altı, yer üstü su kaynakları kurumaya başladı. Genelde bütün yerleşim yerlerinin yanında akarsular vardır. Yaşanan kuraklıklar nedeniyle nehirlerin suyu azaldı. Arsa olarak daha çok değeri olan akarsuların yatakları küçüldü. Derelerin büyük bir kısmı kurudu. Kuraklık geliyorum diyor.

Çok değil, yüz yıl öncesinde içebileceğimiz kalitede temiz su akan akarsularda günümüzde şehirlerin, sanayi kuruluşlarının atıkları akıyor. Arıtılmadan derelere bırakılan pis sular zehir kaynağına dönüştü. Tasarruf yapmayı ilke edinen belediyeler, dereleri kanalizasyon şebekesi olarak görüyor. Bazı sanayi kuruluşları daha çok para kazanabilmek için atık suları arıtmadan derelere bırakabiliyor.

Doğa, yaşanan bütün olumsuzluklara rağmen kendini korumaya çalışıyor. Dere yataklarında kendiliğinden yetişen bazı bitkiler atık sularla kirlenen dere yataklarını temizlemeye çalışıyor. Bazı bitkiler, atık sularda bulunan ağır metallerde dahil, çevre için zararlı atıkları temizliyor. Yine günümüzdeki teknolojinin ürünü olan ileri arıtma teknikleriyle bütün kirli sular içilebilecek nitelikte temizlenebilir. Maliyet hesapları ne yazık ki doğayı, insan sağlığını ciddiye almıyor.

Kuraklık nedeniyle bu yıl tarım alanlarından ürün alınamadı. Susuzluğa dayanıklı yabani otlar, ağaçlar kurumaya başladı. Atık sularla beslenen dereler, bitkilerin yaşam kaynağı oldu. Bu nimeti(?) fırsata dönüştürmek isteyen bir hemşerimiz dere yatağında koyunlarını otlatıyor!

Tıpkı atık sularla sulanan sebzeler meyveler gibi organik etler, sütler, günü geldiğinde soframızda yerini alacak.