Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Elazığ Depremi sonrası sosyal medyadan yapılan eleştirilere “ahlaksız mesajlar” diyerek tepki gösterdi. “Kadere inanırız, her şeyden önce Müslümanız, sabır imanımızın gereği, bu süreci imanımızın gereği olarak sabırla atlatın” dedi. Devamında da “Sosyal medyada, bu hükümet 20 yıldır depreme yönelik ne yaptı diyecek kadar ahlaksızca mesajlar var” dedi.

Sözcü gazetesi yazarı Yılmaz Özdil, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2003 Bingöl depreminde yaptığı konuşmaları arşivden bulmuş.

“Kırılan ar damarıdır. Binaların yıkılmasının asıl sahibi ahlak hırsızlığıdır. Demokrasiden çalmaktır. Hukuk kapkaççılığıdır. Siyaset yankesiciliğidir. Kamu yönetimi kalpazanlığıdır.

Depremde insanlarımızın ölmesi, sadece malzemeden çalma hırsızlığı değildir. Aynı zamanda insanlık hırsızlığıdır. Kader diye geçiştirilemez, Tedbirli olmak, aklını kullanmak, insanın en büyük vasfıdır. Türkiye yıllarca har vurup harman savurma mantığıyla yönetildiği için bu sonuçlar yaşanıyor. Gerçekleri konuşmalıyız, deprem konusunda yıllardır hiçbir önlem alınmadı. Yıllardır hiçbir çözüm üretilmedi. Sadece vaat üretildi. Sorun sadece inşaat malzemesi çalmaya indirgenemez. Depremlerde ortaya çıkan felaketin asıl sebebi, KAMUDAKİ YOLSUZLUKLARDIR, YÖNETİM SORUNUDUR.”

Yukarıdaki sözler Sayın Cumhurbaşkanı’nın 2003’de, Bingöl depremi sonrası yaptığı konuşmadan alınmıştır. Bu sözlerin altına noktasına virgülüne kadar biz de imzamızı atarız. Aynı sözleri tekrarlıyorum.

Depremler var olalı beri, doğası gereği önlem alınmazsa insanları öldürüyor.

20 yıl önce öldüren deprem Sayın Cumhurbaşkanı’na göre; “Ahlak hırsızlığı, kapkaççılık, yönetim kalpazanlığı, insanlık hırsızlığı, kader değildir, önlem almamak, çözüm üretmemek, yolsuzluk ve yönetim sorunudur.”

Anlaşılamayan 17 yıl sonra depremlerin sonucunun nasıl mutasyona uğradığı ve kadere dönüştüğüdür.

17 yıl önce depremi konuşmak, alınmayan önlemleri eleştirmek “gerçeklerin konuşulması idi” Şimdi ise “ahlaksızlıktır”.

Değerli okuyucular “ahlaksızlığımı” bağışlayın.