“Demir tavında dövülür.”

“İnsanlar her yeni buluşlarını önce silah olarak kullanmışlardır” sözü abartılı olmasa gerek. Yerden eline aldığı taşı avlanmak için kullandı. Aklını çalıştırdı; taşı işleyip daha çok avlanmak, paylaşım kavgasında başka insanları öldürmek için daha etkili kullanmaya başladı.

Gün geldi kaba taşın yerini yontma taş aldı. Cilalı taş, bakır, bronz derken demiri bulup işlemeye başladı. Üstün olmak için öldürmeye yöneldi, öldürmek için silahlarını geliştirdi. Aynı anlayış günümüzde uygar insanlar tarafından devam ettirilmektedir.

Anadolu’da yaşayan Hititler, daha kaliteli demir (çelik) kılıçlar yapmak için çaba gösteriyordu. Günümüzde daha ölümcül silahlar yapılıyor!

Bakırı bronza dönüştürmek, topraktaki filizlerden demir elde etmek için ustaların işi olmuştu. Onlar, yeni yöntemler deneyip yeni silahlar yapıyordu. Üretim miktarı arttı. Topraktan elde edilen bakır, demir gibi çeşitli madenler silah dışında araçlar yapımında kullanıldı.

Kuşaktan kuşağa aktarılan bilgiler yeni meslekleri ortaya çıkardı. Ustalar deneyimlerini dile getirirken az konuşmayı, öz konuşmayı tercih etti. Ocakta ısıtılan demir istenilen kıvama geldiğinde örsün üzerinde çekiçle, balyozla dövüldü. Yeniden ocakta ısıtıldı; yeniden dövüldü.

Demirin ocakta istenilen kıvama gelecek kadar ısıtılması ‘demirin tavı’ olarak adlandırıldı. Demir tavında dövülür sözleri ustadan çırağa, kuşaktan kuşağa deneyim olarak aktarıldı. Aynı sözler demirciler arastasından çıkıp halkın arasında dalga dalga yayıldı. Büyüklerimiz, bizlere öğüt verirken, bir işin zamanında yapılması gerektiğini, demirci ustalarının bu sözleri ile bize anımsattı.

Demir tava geldi; demir tavında dövülür sözleri yeri zamanı geldiğinde dilimizden düşmez oldu. Evet demir tavında dövülürdü. O halde güzel de çağında sevilirdi! Gençliği gitmiş güzeller, paslanmış, hurdaya çıkmış, paslanmış demire benzetildi.

Bir gün hastalanacağını, yaşlanacağını; hiç beklemediği bir günde dünyadan göçüp gideceğini aklının ucundan bile geçirmeyenler vardır. Onlar çok para kazandığında, güçlü olduğunda daha fazla güç, daha çok para kazanmak için çaba gösterir. Daha çok kazanırlar, daha çok kazanmak için daha çok hırslanırlar.

Hırsları yüzünden insanlarda olması gereken davranışları unuturlar. Gün gelir, bir şekilde ellerindeki gücü kaybederler. Kazandıkları paraları, kaybettiklerini geri elde edebilmek için harcamaya başlarlar.

Birikimleri eski sağlıklarını, eski güçlerini geri getirmez. Deneyim sahibi ustalarımız, bilgeliklerini dile getirmişler:

DEMİR TAVA GELDİ, KÖMÜR TÜKENDİ.

AKIL BAŞA GELDİ ÖMÜR TÜKENDİ!

Başka söze gerek var mı?