Bilindiği üzere vergi affı yasası olarak bilinen 6736 sayılı "Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun" 19 Ağustos tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün itibariyle yürürlüğe girdi. Söz konusu Kanunla vergi yasaları ve sosyal güvenlik mevzuatı uygulamalarına ilişkin olarak mükelleflere af niteliğinde çok önemli kolaylıklar getirildi. Bu kolaylıklardan birisi de dava safhasında bulunan ihtilaflı alacaklar için getirilen kısmi af uygulaması. Konuya ilişkin bilgilendirmemize bu yazımızda da devam ediyoruz. 
3. 19.08.2016 Tarihi İtibarıyla Sadece Vergi Cezalarına Karşı Açılan Davalarda Af Uygulaması Nasıl Olacak: 
a) 19.08.2016 tarihi itibariyle açılmış olan davanın sadece vergi aslına bağlı cezalara ilişkin olması halinde, bu cezaların bağlı olduğu vergilerin anılan tarihten önce ödenmiş olması ya da ödenmesi şartına bağlı olarak vergi aslına bağlı ceza ve bunlara ilişkin gecikme zammının tahsilinden vazgeçilecek.
b) İhtilaf konusunun sadece vergi aslına bağlı olmayan ceza olması halinde 19.08.2016 tarihi itibarıyla;
- Vergi mahkemeleri nezdinde dava açılmış veya dava açma süresi geçmemiş olan cezaların %25’inin,
- Verilmiş en son kararın terkin kararı olması hâlinde cezaların %10’unun,
- Verilmiş en son kararın tasdik veya tadilen tasdik kararı olması hâlinde tasdik edilen ceza tutarının %50’sinin, terkin edilen ceza tutarının %10’unun
Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla kalan cezaların tahsilinden vazgeçilecek.
Vergi aslına bağlı olmayan cezalara yönelik açılmış davalarda üst yargı mercilerince 19.08.2016 tarihi itibarıyla verilmiş bulunan en son kararın;
- Bozma kararı olması hâlinde cezanın %25’i,
- kısmen onama kısmen bozma kararı olması hâlinde, onanan kısmın tasdik veya tadilen tasdike ilişkin karar olması hâlinde tasdik edilen cezanın %50’si, terkin edilen kısmın %10’u, bozulan kısmın %25’i
esas alınarak Kanun hükmünden yararlanılabilecek.
c) Kanunun 3 üncü maddesinin beşinci fıkrasında, Kanunun kapsadığı dönemlere ilişkin olarak Kanunun yayımlandığı tarihten önce pişmanlık talebi ile verilip, ödeme yönünden şartların ihlal edildiği beyannameler ile kendiliğinden verilen beyannameler için kesilen ve Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla dava açma süresi geçmemiş olan vergi cezaları için de mükelleflerin Kanunun 3 üncü maddesinin üçüncü fıkrasından yararlanabilecekleri düzenlenmiştir. Bu durumda, kesilen cezanın türüne göre bu bölümün (a) veya (b) alt bölümlerinde yapılan açıklamalara göre işlem yapılacaktır.
4. Ödeme Süresi ve Şekli:
Mükelleflerin kesinleşmemiş veya dava safhasında bulunan alacaklarla ilgili olarak af hükümlerinden yararlanmak istemeleri durumunda 30 Kasım 2016 tarihine kadar (bu tarih dahil) önceki bölümlerde yapılan açıklamalar çerçevesinde yeniden belirlenen tutarları tamamen ya da taksitlendirmek suretiyle ilk taksit aynı tarihte olmak üzere ikişer aylık dönemler halinde azami onsekiz eşit taksitte ödemeleri gerekmektedir.
Af hükümlerinden yararlanabilmek için mükelleflerin vergi borçlarına karşı dava açmaması, açmış oldukları davalardan vazgeçmeleri ve kanun yollarına başvurmamaları yasal zorunluluk.
Kanun hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunan ve açtıkları davalardan vazgeçen borçluların bu ihtilaflarıyla ilgili olarak karar tarihine bakılmaksızın 19.08.2016 tarihinden sonra tebliğ edilen yargı kararları uyarınca işlem yapılmayacak ve bu kararlara ilişkin hükmedilmiş yargılama gideri, avukatlık ücreti ve bu alacakların fer’ilerinin bulunması halinde bu tutarlar karşılıklı olarak talep edilmeyecek.
Ayrıca, söz konusu yargılama gideri, avukatlık ücreti ve bu alacakların fer’ileri için icra takibi yapılamayacak ve vazgeçme tarihinden önce ödenmiş olan yargılama gideri ve avukatlık ücreti geri alınmayacak.
Af hükümlerinden yararlanmak için başvuruda bulunan ancak Kanunda belirtilen ödeme şartını yerine getirmeyen borçlulardan;
- Vergi Usul Kanunu kapsamındaki alacaklar için ilk tarhiyata esas teşkil eden vergi ve ceza tutarları ile gecikme zammı ve gecikme faizleri,
- İdari para cezaları için idari yaptırım kararında yer alan tutar ile bunlar üzerinden hesaplanan fer’ileri
6183 sayılı Kanun hükümlerine göre takip ve tahsil edilecek.
Ancak 19.08.2016 tarihinden önce verilmiş olan en son yargı kararının tarhiyatın tasdikine ilişkin olması halinde bu karar üzerine tahakkuk eden alacak tutarları esas alınacak. Bir başka anlatımla, tasdik kararı üzerine yapılan tahakkuk işleminde herhangi bir değişiklik yapılmayacak.