Zaman zaman duyduğumuz, bu sevimli sloganı; 27 Ekim 2019 günü, Prof.Dr. Sayın Lütfi Akça'nın başkanlığında yapılan, ÇEKVA'nın Ankara toplantısına katılan, Sayın Belediye Başkanımız Halil İbrahim Aşgın'ın kullanışı, konuşmasına ayrı bir renk katmış. Ayrıca, Sayın Başkan’ın konuşmasını bazı konularda geleceğe ilişkin umut vermesi bakımından zevkle okudum.

Aynı toplantıda, HİTÜ Rektörü Sayın Prof.Dr. Ali Osman Öztürk'ün konuşması da üniversitemiz bakımından parlak gelecek vaat ediyor. Sevindirici bulduğumu söylemek istiyor ve aynı zamanda kendilerine teşekkür ediyorum.

Her iki konuşmadan alıntılar yaptıktan sonra yazıma devam edeceğim.

Belediye Başkanımız Sayın Halil İbrahim Aşgın:

"ÇEKVA'nın her türlü etkinliğe gücümüzün yettiği kadar bazen de yetmediği yerde zorlayarak destek olmaya çalışacağız. Siz bize destek olun, biz de size destek olalım. Çünkü Çorumluyuz birbirimizden sorumluyuz. Hele de gönül gönüle verildiğinde güzel işler başarıldığını Guinness Rekorlar Kitabına girerek gösterdik."

Sayın Başkan’ın gurur verici, umut dolu konuşmasından sonra bir üniversitenin ideal hale gelmesi için ilginç fikirler ortaya koyan Hitit Üniversitesi Rektörü Sayın Prof.Dr. Ali Osman Öztürk'ün konuşmasını dikkatle okuyalım:

"Çorum'un geçmişini, gelecekle bağlayacak birliktelik oluşturalım" diyerek görüşlerini dile getiren Sayın Rektör; "Şu anda yeni bir kuşakla karşı karşıya olduğumuzu hatırlatmak isterim. Bu kuşağa bazısı 'Z kuşağı', bazısı 'Dijital Kuşak' diyor, farklı bir kuşak var. Çorum'luların nerde olursa olsunlar, bundan sonra elinizi uzatacağı köprü olacağı bir nesille Üniversite olarak Çorum'da da Çorum dışında da eğitim meselesinde de her zaman yan yanayız." diyor.

Ayrıca, ÇEKVA'nın burs verdiği tüm öğrencilere yazın bir haftalık program tertip edilmesini teklif ederek "ÇEKVA'nın İstanbul, Ankara merkezli burs verdiği tüm öğrencilere yazın üniversite olarak bir haftalık bir program tertip edelim. Burs alan öğrencilerimize Çorum'un geçmişini, gelecekle bağlayacak birliktelik oluşturalım. Bunu gelenekle, kültürle, tarihle Çorum'un coğrafi güzellikleri ile buluşturacak bir haftalık program. Böylece ÇEKVA'nın sadece ekonomik kalkınma ile değil de Çorum ile bağı güçlenmiş, yerel dinamiklerini harekete geçirecek ve bu yeni kuşağı ihmal etmediğimizi ortaya koyacak bir program gerçekleştirebiliriz. Bu yaz da bu faaliyetin ilkini yapabiliriz"

Çok duygulandım Sayın Rektöre nasıl teşekkür edeceğimi bilemiyorum. Bu yaklaşımın kıymetini bilmeye hem ÇEKVA ailesini hem de bütün Çorum'luları davet ediyorum.

* * *

Rektör Sayın Prof.Dr. Öztürk'ün 19 Ekim 2019 tarihli Çorum Haber gazetesinde; HİTÜ'ye kazandırmak istediği farklı geleceği, umutla okumuş, gazeteyi saklamıştım.

ÇEKVA toplantısındaki konuşma boşa umutlanmadığımı açıkça gözler önüne seriyor.

Sayın Rektör;

•Türkiye'de bulunmayan bölümleri açacağız.

•Önümüzdeki dönem boyunca YÖK'e 13 alanda yeni program ve bölüm açılmasını teklif edeceğiz.

•Mesela bunlardan birisi sağlık bilimleri fakültesi için "Tek sağlık yüksek lisans bölümü" olacak.

•Bilim ve dünya dili olan İngilizce eğitiminin verildiği bölümler açılacak.

•Bir diğer açacağımız bölüm ise "Tıp Mühendisliği" olacak.

•Makine Teknolojisinde ihtisaslaşacağız.

Türkiye'de hemen hemen bir çok konuda ihtisaslaşmış üniversite sayısı 5-10 civarında ve bunların tamamı büyük şehirlerdedir. Üniversitemiz her konuda değil ama kentin iç dinamiğini dikkate alarak hangi alanda ihtisaslaşabilir, bunun çalışması içerisindeyiz.

Çorum TR83 illeri arasında makine imalatında daima ön sıralarda. Sadece TR83 değil ülke genelinde de Çorum'un hatırı sayılır önemi var. Biz de buradan yola çıkarak üniversitemizin makine imalatı alanında ihtisaslaşmasını sağlayacağız. YÖK nezdinde ihtisaslaşma alanında başvurumuzu bu alanda yapacağız."

Hocam; başarmak sizden, başarı dilemek bizden. KOLAY GELSİN.

* * *

Hocam; hedefinizi gerçekleştirmek için; uygulayacak, kaliteli kadroya sahip olmanızı ayrıca diliyorum.

Üniversitelerimizin; atılım yapmasını Hitler'in Yahudi katliamı yüzünden Almanya'dan kaçıp Türkiye'ye sığınan bilim adamları sayesinde olduğu gerçeğini bilmeyen yok.

Herkesin bilmediği bir özelliği de ben yazayım;

1953 yılı Çorum Lisesi'nin 14 öğrencili Fen şubesi mezunlarından 5 öğrenci sonraları profesör olmuştur.

Bu sınıfta eğitime devam etmeyen 3 öğrenci var. Bunlardan biri benim.

Öğretmenlerimizin çoğu yeni mezun olup, öğretmenliğe başlamışlardı.

Onların içerisinde de sonraları profesör olanlar var.

Kimya öğretmenimiz Ömer Bayın sonradan kitap haline getireceği derslerini bize not ettirmişti. Bu notlar kitap olarak basıldı. O kitapları çocuklarımız, hatta torunlarımız okudu.

Bize iyi öğretmenler denk gelmişti. Sizin de kadronuza iyi profesörlerin denk gelmesini diliyorum.

Değerli okuyucularım; sizlere de güzel günler yaşamanızı temenni ediyorum.