FRANKO’NUN BASKICI YÖNETİMİ
ALTINDA UZUN VE ACI DOLU YILLAR
Bir dünya ülkesini daha tanıma fırsatını bulduk 26 Nisan-3 Mayıs 2015 tarihleri arasında; İspanya’yı.
Nesimi Eker öğretmenimiz sayesinde.
Çorum’dan 37, İzmir’den katılan 6 kişi ile.
Nesimi Eker öğretmenimiz yıllardır, branşı olan Tarih öğretmenliğini, düzenlediği gezilerle uygulamalı olarak gösteriyor, biz yetişkinlere de.
Sayesinde 3-5 yılda bir, yurt içinde ve özellikle Avrupa’da çok ülke gezdik, değişik kültürleri yakından tanıma fırsatı bulduk.Teşekkür ediyoruz kendisine.
Avrupa’nın bir ucunda biz, bir ucunda İspanya. Tahmin edilebileceği gibi, yorucu bir yolculuktan sonra (1 otobüs, 2 uçak yolculuğu sonunda) 26 Nisan’ın ilk saatlerinde çıktığımız Çorum’dan, öğleden sonra saat 14.00’de ulaşabildik Barselona kentine. (Saatlerimizi de bir saat geri alarak)
Havaalanından bindiğimiz, bize Barselona ve çevresini dolaştıracak olan otobüsümüzde, gezi grubuna İstanbul’dan katılan tur rehberimiz Hasan Koyunoğlu, İspanya hakkında ilk bilgileri vermeye başlamıştı bile.
İspanya’da (İberik Yarımadasında) ilk yerleşim M.Ö. 1100 yılında Fenikeliler zamanında oluşmuş. Daha sonra Keltler, Yunanlılar, Kartacalılar ve M.Ö. 202’de Romalılar hakim olmuş buraya ve Hıristiyanlığı kabul ettirmişler.
M.S. 5. Yüzyılda Germenler, ardından Vandallar, Vizigotlar. Bunlar da uzun süre hakim olup Hıristiyanlığı yaymışlar.
M.S. 711’de Afrika’dan gelen Müslümanlar (Mağribiler) 8. Asırdan 10. Asra kadar İspanya’ya hakim olmuş, Endülüs uygarlığını kurmuşlar. Üniversiteler açarak ilim merkezi oluşturmuş ve pek çok alanda ilerleme sağlamışlar.
“Endülüs” İber Yarımadası’nda Arapların etkisinde bulunan bölgelere verilen isim.
11.Yüzyıldan sonra Kuzeydeki Hıristiyan krallıklar, Endülüs’ü ele geçirmiş ve Katolik hükümdar Aragonlu Fernando ile Kastilyalı İsabel’in 1469 yılındaki evliliği İspanya’yı birleştirmiş. 1492’de de Granada’yı ele geçirmişler.
1492’de İspanyol Kraliyet ailesinin kapısını 7 yıldır aşındıran ve onlardan sağladığı 7 gemi ile yola çıkan Cenevizli İtalyan Kristof Kolomb Amerika’yı keşfediyor. Devamında İspanyollar, Yeni Dünya uygarlıklarını yağmalıyor.
1920’lerde diktatörlük,1930’larda cumhuriyet yönetimi kuruluyor. 1936’da milliyetçi generaller hükümete karşı ayaklanarak İspanya iç savaşına yol açıyorlar. General Franko önderliğindeki Milliyetçiler, Madrid’in dışında, Cumhuriyetçiler tarafından durduruluyor. Ancak Hitler ve Mussolini’nin desteği ile zafere ulaşıyorlar.1939’da Madrid de düşüyor. Savaştan sonra binlerce Cumhuriyetçi idam ediliyor. 1 milyon civarında Cumhuriyetçi de ülkeyi terkediyor.
1939-1975 arası General Franko, ölünceye kadar baskıcı, faşist bir yönetimle ülkeyi idare ediyor. O zamandan bu yana ise anayasal monarşi ile yönetilmekte.
İspanya 17 özerk bölgeden oluşuyor. Hepsinin ayrı başkenti ve bayrağı var. İspanya’nın ortak bayrağı sarı-kırmızı çizgili. Ülkenin başkenti Madrid.
İspanya’nın ana gelir kaynağı turizm ve tarım. Kişi başına düşen milli gelir 33.000 dolar. (Bizim üç katımız) Ülkenin nüfusu 44 milyon. Gelen turist sayısı 60 milyon.
İspanya hakkındaki bu genel bilgilerden sonra, rehberimiz bugün ulaştığımız Barselona ile ilgili bilgileri sıralamaya başlamıştı.
Barselona en çok turist çeken liman kenti. 4 milyon nüfusu var. Üykenin itici gücü, Katalonya özerk bölgesinin başkenti.
Otobüsümüzle Barselona’dan kuzeye doğru 180 km. katederek ulaştığımız Gerona (Cirona) yakınındaki Figueres kasabasındaki ünlü İspanyol ressam Salvador Dali’nin, eski tiyatro binasından dönüştürülmüş Müzesi, ilk hedefimizdi.
Ünlü ressamın eserleri gerçekten çok ilginç, çok sıra dışı idi (1904-1989). Önceleri Kübist, sonraları Sürrealist eserler vermiş.Psikolojik yönden sorunlu imiş. Eserleri de sanki bu durumu yansıtıyordu.
Müzenin dış mimarisi de içi kadar ilginçti.Ressamın mezarı da müzenin en alt katında imiş.
Müzeden sonra dolaştığımız Gerona, Musevilerin yaşamış olduğu bir ortaçağ kenti. 180.000 nüfuslu.Ortasından küçük bir nehir geçiyor. Nehrin üstündeki demir köprü, ünlü mimar (Eyfel Kulesi’ni ve Özgürlük Anıtı’nı yapan Gustave Eifell tarafından yapılmış.
Gerona’nın büyük bir Katedral’i var. 11. Yüzyılda yapılmış. Dönem dönem ilaveler yapılmış, görkemli bir yapı. Katedraldeki 7 kollu şamdanların (menora) anlamı tanrı insanı 6 günde yaratmış, 7. günde de dinlenmiş demekmiş.
Burada yaşayan Yahudiler, İspanyollarca Hıristiyan olmaları için çok zorlanmışlar.  (SÜRECEK)