Osmancık
orta okulunda Fransızca öğretmenimiz yoktu. Bitirme sınavlarına gelen Çorum
lisesi Fransızca öğretmeni Halil Fehmi beyin yardımıyla mezun olmuştuk.
Çorum
lisesinde de sürekli Fransızca’dan ikmale kalırdım.
Hasan
Fehmi bey harp görmüş tonton bir hocamızdı.
Sınıfta
arka sıraların üstüne kasatura saplayan arkadaşları görmemezlikten gelir ve
onlar bir şekilde sınıf geçerdi. Bir gün ben de sıranın üstüne jilet saplayıp
titreştirince, yanıma gelerek, “Ulan Osmancık’lı ben harp görmüş adamım, beni
jiletle mi korkutacaksın” diyerek, beni dövmüştü.
Halil
Fehmi bey, sınıfa sonradan gelen her öğrenciyi sorgular ona göre davranırdı.
Sene ortasında Samsun’dan gelen bir öğrenciye sordu. “Oğlum nereden geldin?
Sinop’tan hocam. Baban ne iş yapar? Öğrenci, “söyleyemem hocam.” Ne demek
söyleyemem? Hocam “utanırım” Söyle oğlum! “Hocam babam katil, 3 adam öldürdü,
Sinop cezaevinde müebbet cezadan yatıyordu, kaçmış, Çorum’a doğru geliyormuş.”
Hasan
Fehmi bey beti benzi atmış bir şekilde çocuğun yanından uzaklaştı.
Çakma
Sinop’lu arkadaşımız da bir şekilde Fransızca’dan sınıfı geçmişti.
(O
yıllarda Sinop cezaevi hakkında korkunç şeyler söylenirdi)
Lise
son sınıfta Fransızca kurtarma sözlüsünde rahmetli Mahmut Çörekçi tahtada kem,
küm ederken, Osmancık’lı Mustafa Göbel Hasan Fehmi beyin yanına giderek, “hocam
Mahmut’u dün kuduz köpek ısırdı, aşı olmuyor” dedi.
Hasan
Fehmi bey hemen Mahmut’u Mustafa Göbel’le beraber hastaneye yolladı.
Böylece
Mahmut da Fransızca’dan muaf olarak sınıfı geçti.
Koskoca
sınıfta bir zavallı ben yine ikmale kaldım.
Sınavda
Hasan Fehmi bey, “Osmancık’lı oku bakayım 13. dersi” dedi. Ben çok iyi bildiğim
3. dersi okumaya başladım. Hocam, “oğlum
13. dersi okuyacaksın” dedi. Ben yine 3. dersi okumaya başladım. Hocam kızarak,
“oğlum sana 13. dersi oku dedim.” Ben yine 3.dersi okumaya başlayınca, diğer
bir mümeyiz öğretmenim, “Hasan Fehmi bey, belli ki,Osmancık’lı 3. derse
çalışmış, bırak üçüncü dersi okusun garip ” deyince, çok iyi bildiğim 3. dersi
okudum ve 5 alarak mezun doldum. Hocalarımın elini öperek, “bu iyiliğinizi
ömrüm boyunca unutmayacağım” dedim.
Hasan
Fehmi beyi ve adını hatırlayamadığım o öğretmenimi rahmet, minnet ve şükranla
anıyorum.
Aradan
yıllar değil, tam tamına elli sene geçmiş.
1963
yılında Çorum lisesi Fen ve edebiyat bölümünden 131 kişi mezun olmuşuz.
Çorum
lisemiz Çorum Atatürk lisesi adını almış. Müdürü 1963 mezunu İskilip’li
öğretmen arkadaşımız İsmet Kasımcan’ın öğrencisi Hasan Hüseyin Hastaoğlu.
Eski
Çorum lisesi Müdürü sevgili Ahmet Güngör hocamız zamanında 2001, 2006 ve 2011
yıllarında beş senede bir Çorum lisesi mezunları olarak toplanıyorduk.
Şimdi
1963 yılı mezunları olarak 25 Mayıs 2013 Cumartesi günü 50. Mezuniyet yılımızı
kutlamak üzere toplanacağız. Seneye 1964 yılı mezunları, bir dahaki seneye 1965
yılı mezunları toplanarak 50. mezuniyet yıllarını kutlayacaklar.
Böylece
Çorum lisesi de Galatasaray, Haydarpaşa, Kabataş liseleri gibi geleneksel pilav
günlerinde toplanarak adını altın harflerle tarihe yazdıracaktır.
Şimdiye
kadar 55 arkadaşıma ulaştım. Çorum’da Çorum lise müdürümüz Hasan Hüseyin Hastaoğlu ve Avukat arkadaşım
Adnan Çırakoğlu ile beraber diğer arkadaşlarımıza ulaşmaya çalışıyoruz.
Çorum’lu
taksici okurum Aydın Garipoğlu çok duyarlı davranarak üç arkadaşımıza ulaşmamı
sağladı. Kendisine teşekkür ediyorum.