"Tarihi ile dil ve kültür bağı kopan milletler yıkılmağa mahkûmdur."
Arşiv demek eski kayıtlar ve belgeler demektir. Konuştuğumuz dil, ana dilimiz de bir arşivdir. Dilimiz ve belgelerimiz bizim geçmişimizle, tarihimizle bağımızdır.
Dikkat ettiyseniz, son yıllarda halkımızda evinde ve işyerinde şark köşesi yapma arzusu ile eskiye rağbet başladı. Artık kimse eski radyosunu, pikabını, plağını, kilimini, halısını, bakır tencere ve tabağını atmıyor. Eski ne bulursa şark köşesini zenginleştiriyor. Pek çok insanımızın evinde bile mini bir müzecik var. (benim bile var) Demek ki eski ile bağ kurmak arzusu, eskileri korumak, kullanmak ve yaşatmak arzusu herkesin içinden gelen çok tabiî bir olgudur. İnsanlar için dedelerinin, nenelerinin kullandığı dil gibi, kullandığı eşyaları da kıymetli bir hazinemizdir.
Halk böyle yapar da belediyeler durur mu? Çorum'da da belediyenin bu konuda takdire şayan çok güzel çalışmaları var. Size bundan bahsetmek istiyorum.
Değerli dostlar,
Belediyemiz bünyesinde 2005 yılında Kent Arşivi oluşturuldu ve yaklaşık olarak dokuz yıldır bilgi, belge, doküman, fotoğraf topluyor. Kentimizin değerleri için özel Kent hafızası oluşturuluyor. Artık biz de kentimize ait her şeye bu vasıtayla sahip çıkacağız. Onları koruyacağız. Zaten çok değerli bir müzemiz var. Artık çok değerli bir de Kent Arşivimiz var. Arşivimiz diyorum, orası sizin. Niye sizin?
Kent arşivi görevlisi kardeşimiz İrfan Yiğit’ten öğrendiğime göre Çorum Belediyesi tarihinde çıkarılan yayın sayısı yüzden fazla. Bu yayınların 60’ dan fazlası 2009-2013 yılları arasında çıkarılmış. Bu çok önemli bir rakam. Balık suyun içerisinde iken kıymetini bilmezmiş diye bir söz vardır. Bunun kıymeti bilinmeli, sahip çıkılmalı ve destek olunmalıdır.
2005 yılında Sayın Turan ATLAMAZ’ın ilk adımını attığı bu girişimi, Sayın Muzaffer KÜLCÜ’nün de aynı aşk ve şevkle devam ettirdiğini görmek bizleri mutlu etmektedir.
KENT ARŞİVİ KENTLİNİN ARŞİVİDİR
Şimdi kent arşivinin neden bizim arşivimiz olduğuna değinmek istiyorum. Bu konuda siz Çorumlu hemşerilerimizin de yapacağı şeyler var. Dedelerine, babaannelerine, babalarına, annelerine ait elinde bilgi belge, fotoğraf, kitap, ya da Çorum ile ilgili dokümanları (Doküman: Her türlü bilgi ve belge) olanlar bunları Kent Arşivi birimine getirsinler. Bunlar inanın Çorum’un tarihi ve kültüründe çok önemli yer tuttuğu gibi, ülke tarihine de ışık tutacaktır. Hatta büyüklerinizden dinlediğiniz askerlik, savaş ve göç hatıraları belge kadar önemlidir. Siz yazamazsanız gelin bize anlatın biz kaydedip arşivimize alalım. Zira yazılmayan her şey zamanla akıldan uçar gider. Siz ölünce tamamen yok olur. Çorumumuza ait hiçbir şey yok olmasın arkadaşlar. .
Bu sebeple size önemsiz bile gelse getirin Belediye Kent Arşivi’ne, görevli arkadaşlar gerektiği şekilde size yardımcı oluyorlar. Kayıt altına alıyor ve yayın haline dönüşürken de sizin adınıza kaydedip sizi kaynak kişi olarak gösteriyorlar. Bu hizmetinizden yarın torunlarınız hem yararlanacak, hem sizinle gurur duyacaklar.
*
Bunlar benim özelim demeyin. Artık o bilgiler, belgeler, fotoğraflar, Çorum için de önemli. Eğer isterseniz kopyasını alıp, resmini çekip size iade ediyorlar. Yani yine aslını evinize götürmek şansınız var. Bazı aileler bunları umursamıyor, evinin bir köşesine atılmış, hatta kömürlüğe konmuştur. Ya nemlenir, ya fare yer, ziyan olur gider. Yarın büyükbabaları ölünce çocuklarımız bunları eskiciye satıp ziyan edecek. Çok sık şahit olduğumuz bir şeydir, kitaba meraklı babamız veya dedemiz öldü mü, evin hanımları neredeyse bayram eder. Onca kitap bazı kadınlarımız için evde bir toz yüküdür. Adam ölür, ilk sokağa atılan veya eskiciye bedavaya satılan bu kitaplardır. Bunları atmayıp yaşatmak mümkün. Gelecek nesillere aktarmak mümkün. Meselâ kömürlükte çürüyen gazocağı, demir ütüler, pikap ve plaklar, eski paralar, pullar, kartpostallar, eski takvimler, dedenizin hâtıra defteri, asker postalı, palaskası, .., , … ve aklınıza gelen her şey belli bir tarihten sonra önem arz ediyor. Bunları Kent Arşivine veriyorsunuz. Gelecekte çocuklarımız, babalarımızın, analarımızın nasıl yaşadıklarını somut objelerle görerek dokunarak öğrenecek. Bazı belediyeler yöresel oyunları film yapmış. Neden yapmasın ki artık sokak kalmadı ve sokak olmayınca sokak oyunlarımız unutuldu. Üç taş, beş taş, dokuz taş ve otuz taş oyununu bilen kaç kişi kaldı. Yakan top, topaç, ip atlamayı çocuklarımız biliyor mu?
İşte geldik gidiyoruz, biz de öldük mü bunları anlatacak kimse kalmayacak. Eskiye ait bir eşya demek eskiye ait bir kültür demektir. Eskiye ait atasözleri, vecizeler ve deyimler nasıl önemli ise, sele, sepet, sedir, sandık, raf, terek .., …, hepsi artık tarih ve kıymetli.
Tarih kokusu olan eşyalarınızı, hatıra değeri olan yazı, defter, kitap, manzara, tablo, çekiç, keser, tas, tabak, ne varsa, yıkılan evlerdeki kapı ve pencereler, hatta ahşap konakların tavanları bile müze değerinde olabilir. Bunları yıkmadan önce Belediyemize bildirin veya getirin. Sizce önemli olmayabilir ama belki müzelik değeri olan eşyalardır. Hurdacıya öldüm fiyatına satmayın. Romanya’da Bükreş’te bir köyü tamamen eski orijinal haliyle, içindeki eşyalarla, mankenlerle aynen kurmuşlar. Değirmenlerini, elle şarap yapma aletlerini, hepsini yapmışlar. Samanlıklar, ahırlar ve kiliseleri ile tam tekmil bir köy. Turist kaynıyordu.
*
Dostlar, artık belediyeler sadece yol, su, kanalizasyon, çöp toplama, gibi hizmetleri yapmıyor. ŞEHRİN GÜZELLEŞMESİ YÖNÜNDE DE CİDDİ ÇALIŞMALAR YAPIYORLAR. Bunları görüyoruz. Çorumlunun ucube diye kızdığı Kültür Sitesi yıkıldı. Yerine modern ve kapsamlı bir park yapılıyor. Şehrin ortasında bina ve taş yığını görmekten bıkmıştık. Birçok çocuk bahçesi ve parklar yapıldı. Veli Paşa Konağı, Geyikli Konak, her mahallede Kültür Merkezleri, İstiklâl okulu restore edildi ve hizmete açıldı. Kalede istimlâk yapıldı. Yeni Terminal, yeni hâl yapıldı. Pir Baba, Yunus Emre ne güzel oldu. Şehrimiz güzelleşiyor beyler.
*
Sayın Külcü’nün şehrimize kazandırdığı havuzları ve parkları sakın küçümsemeyin. Şehrimizin güzelleşmesi, değerlerine sahip çıkılması adına kim ne yaparsa, bir çivi de çaksa destek olmalıyız. Objektif olup çalışan, değer katan herkesi teşvik etmeli daha güzel bir kent için vatandaş olarak gerekeni yapmalıyız. Yazımı bitirirken Kültür Sanat’a olan katkılarından dolayı yapılan faaliyetlerin altında imzası olan Çorum Belediye Başkanı MUZAFFER KÜLCÜ’ye, Kültür Müdürümüz MUSTAFA ERCAN’a, desteklerinden dolayı ZEKİ GÜL kardeşime, her sorunumuza candan koşan, sayın Turan CANDAN Beye, bizlere olan sevgisi, saygısı ve yardımlarından dolayı Kent Arşivi görevlimiz İRFAN YİĞİT kardeşimize teşekkür ediyorum. (+)
-/-
(+) Yeri gelmişken yazmadan edemedim.
Veli Paşa Konağının Kadın Kültür Evi yapılması gibi Çorum'un şair, yazar, çizer, çalar, söyler SANAT DOSTLARI için de konaklardan birinde bir oda tahsisi zamanının geldiğini sayın başkan KÜLCÜ’nün bilgisine arz ederim.