Çorum’un en büyük kayıplarından biri, 1992 yılında üniversite kuruluşunun gerçekleşmemesi olmuştu. Üniversite Çorum’a, tam 14 yıl gecikmeyle, 2006’da kuruldu. Çok geçmeden de tüm illere üniversite kurulduğu için, Çorum’a kurulan üniversitenin kıymeti harbiyesi kalmadı.

1995 yılında “üniversite” konusunda, dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’le Hürriyet’te bir tartışmamız olmuştu. Son yazımda, “Çorum’da Menderes’in Çimento Fabrikası var, Özal’ın Şeker Fabrikası var, sizin hangi eseriniz var, gösterebilir misiniz?” dediğim için merhum Demirel’e karşı 2-1 galip ilan edilmiştim.

İşte şimdi Çorum, Menderes’in Çimento Fabrikası’nı da kaybetmek üzere. Önceki gün konuyu değerlendirirken, “Yeni bir çimento fabrikası yapılmadan, fabrikanın yerinin başka türlü değerlendirilmesine hiçbir Çorumlu razı olmaz. Hiçbir makam, meclis veya kurul da, Çorum halkının tamamının iradesini hiçe sayarak, bu doğrultuda bir karar veremez. Bu konu, Çorum’un gündemine ciddi biçimde alınmalı, uluslararası firmanın yetkilileri ile gereken görüşmeler, icap ediyorsa pazarlıklar yapılmalıdır.” dedim.

Çorum halkından yine çok olumlu tepkiler aldım. Herkes olaya benim gibi bakıyor, farklı düşünen yok. Herkes “Çorum, sanayi adına ilk göz ağrısı Çimento Fabrikası’nı kaybetmemeli” diyor. Ben de, “Çorum hep kaybeden mi olacak?” diyorum. Artık şu soruyu kendimize soralım: “Çorum, kendi kırsalından göç alarak 300 bin nüfusa ulaşmış, ama niteliksiz, kof bir kent mi olsun?”