Çeşitli zamanlarda, özellikle sohbet sırasında, eğlendirmek ve gülmek amacı ile tuhaf bulduğumuz, komik bulduğumuz anlatılara bazen tebessüm eder, bazen de kahkaha ile güleriz. Anlatılarda öyle komik şeyler duyarız ki, bunlara da ‘katıla katıla’ güleriz.
Gülmek kolaydır da, güldürmek zor iştir. Hem de pek zor iştir. Her anlatılana gülemeyiz çünkü.
Güldürebilen anlatılara genellikle fıkra, gülmece denir. Sözlüklerde ‘gülmece’, gerçeğin güldürü yanlarını ortaya koyan edebiyat türü olarak tanımlanır.
İşte böyle, okuduğumuz zaman bizi güldürecek, hem de katıla katıla güldürecek bir kitap var elimde. Kitabın adı “ÇORUM HALK KÜLTÜRÜNDE GÜLMECE”.
Tanırsınız, Araştırmacı-Eğitimci-Yazar Ozan İbrahim Gösterir arkadaşımızı.
İbrahim Gösterir Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Tarih bölümünü bitirmiş bir tarihçidir. Tarihçiliğinin yanısıra arı gibi çalışkan, araştırmacı, nefis şiirler yazan bir ozanımızdır da...
Edebiyatta araştırmacılık ve şairlik zordur. İbrahim Gösterir bu zorluğu, özverili çalışmaları ile yenmiş, kendisi için kolaya çevirmiş, tabiri caizse halk edebiyatımıza petek petek bal yapıp bırakmıştır.
Ozan İbrahim Gösterir meslektaşımızın daha önce:
-Örnekli-Tanıklı Çorum Ağzı Sözlüğü (3.Baskı)
-Ölüm Var Ayrılık Var
-Bahar Türküleri isimli kitapları yayınlandı.
İbrahim Gösterir şiirlerinde “Ozani” mahlasını kullanır. Ozanımızın şiirleri ile ilgili olarak da Can Yoksul tarafından “Ozani ve Şiirleri Üzerine” isimli bir kitap yayınlandı.
İbrahim Gösterir’in son kitabı “Çorum Halk Kültüründe Gülmece” ismini taşıyor.
Kitap büyük boy ve 319 sayfa. Ankara 2016 basımı.
Kitap 3 bölümden ibaret.
Birinci Bölümde:
“Fıkralar; Fıkramsı Anlatılar; Gülmece Özelliği Taşıyan Şakalar” var.
Bu bölümde 285 adet gülmece araştırılıp yazılmış ki, okuyunca katıla katıla gülersiniz.
Hani yabancılarla konuşurken, sizin Çorumlu olduğunuzu duyunca sorarlar ya size “Senin yaptığını Çorumlu yapmadı söylemi nereden geliyor?” diye; bu söylenenlerin tam 12 tanesini yazmış İbrahim Gösterir. Alın okuyun, sorulduğu zaman siz de en uygununu soranlara anlatın.
İkinci Bölümde:
“Atasözlerinde, Deyimlerde, Kargışlarda, Tekerlemelerde, Sayışmacalarda Özdeyişlerde, Yanıltmaçlarda, Bilmecelerde Gülmece”ler var.
Üçüncü Bölüm:
“Yalanlamalar, Atışmalar, Taşlamalar, Manilerde Gülmeceler” ismini taşıyor.
Kitabın “Sunuş”unda değerli edebiyatçı Hayrettin İvgin “İbrahim Gösterir, gerçekten sözlü kültür örneklerinde gülmeceli türleri ve anlatıları bir araya getirmiştir. Fıkralarda, yanıltmacalarda, atasözlerinde, deyimlerde, tekerleme ve sayışmacalarda, özdeyişlerde, bilmecelerde ozanların yalanlamalarında, atışmalarında, taşlamalarda ve anonim manilerde gülmeceyi aramış-bulmuş, derleme ve tesbiti yapmıştır” der. Ayrıca “Fıkraların özünde didaktik felsefe de bulunur. Ama daha çok kültürel, siyasi ve ekonomik ayrılıklardan doğan, sosyal çatışmalar konu edilir. Bunun yanında aile, sosyal hukuk, eğitimi içeren tüm konular da fıkraların özünde vardır” diye de bizleri bilgilendirir.
Bugüne değin Çorum’da böyle bir çalışma yapılmamıştır. Bu konuya İbrahim Gösterir önsözünde değinmiş “Ne var ki, Çorum’da anlatılan, Çorum’a özgü fıkralar ya da fıkralaşmış olaylar üzerine yayınlanmış bir çalışma yoktur. Bu derlemelerdeki ürünlerin içinde yer aldığı Çorum sözlü kültürü üzerine yeterli derleme çalışmalarının yapılmayışının nedenlerinden biri, bu alanda gelişmiş yeterli halkbilimcinin olmayışıdır. Öteki nedeni ise, el değmemiş alanlarda derleme çalışması yapmanın güçlüğüdür. Çorumlu fıkraları üzerine bir derleme yapmak da uzun erimli, sabır isteyen, yorucu bir çalışmayı gerektirmiştir. Öte yandan ‘Bu şehrin kültür dokusunu anlayabilmek için önce halk kültürü araştırmalarından yola çıkmak gerekir’“ diye bizleri aydınlatır.
Kitabın önsözünde Alman ozan Goethe’nin bir sözüne yer verilmiş. Goethe “Kendi kendisiyle alay edemeyen olgun insan olamaz” der.
“Dolayısıyla gülmecede alınganlığın yeri yoktur. Yapılması gereken, gülüp geçmektir. Kimi fıkralarda, şiirlerde Çorum’un kırsal kesim insanlarının yaşam koşullarını, yaşam felsefesini buluruz. Kimilerinde yoksulluğun, eğitimsizliğin yol açtığı olayların gülümseten yanını görürüz. Köyündeki doğal, çekincesiz konuşma biçimini devlet dairelerine, mahkeme salonlarına taşıyan Anadolu köylüsünün, kadınının ağlanacak haline güleriz. Kimi fıkralarda, şark kurnazlığından kaynaklanan söz oyunlarının, kimilerinde Anadolu köylüsüne özgü bir hazırcevaplığın en güzel örneklerini görürüz. Parlak zekanın gülmeceyle ilişkisi en çok bu tür fıkralarda çıkar karşımıza.”
Yukarıda anlatılanların hepsini bulacaksınız “Çorum Halk Kültüründe Gülmece” kitabında. Bu kitap bir ‘başucu’ kitabıdır bence. Canınız sıkıldı mı, kederli misiniz, düşünceli misiniz ya da birisine mi kırıldınız, açın kitabın herhangi bir sayfasını, okuyun bir iki gülmece, sıkıntıdan kurtulur, basarsınız kahkahayı. Hani halk arasında “Bir kahkaha atmak, bir porsiyon pirzola yemek gibidir” denir ya, işte size bir porsiyon değil, yiyebileceğiniz kadar çok porsiyona bedel gülmeceler.
Elbette Çorum’da anlatılan fıkraların hepsi değil kitaptakiler. Bunun bilincinde olarak İbrahim Gösterir arkadaşımız önsözünde bunu da gayet güzel aydınlatmış. Diyor ki:
“Çorumlunun fıkra dağarcığını burada derlenenle sınırlı saymamak gerekir. Bu derlemeye girmemiş kimbilir ne çok fıkra ya da şiir vardır halkımızın belleğinde.”
Biz de diyoruz ki, bu çalışma bir başlangıçtır. Bundan sonraki çalışmalara İbrahim Gösterir’in bu çalışması bir basamak olacaktır. Daha nice derlenmeyen gülmeceler halkımızın belleğinde iken derlensin ve kültürümüze bir not daha düşülsün. Neden olmasın...
Değerli dostlar araştırma, derleme, gerçekten çok zor iştir. Çünkü maddi, manevi, bedensel bir özveri gerekir. Bunu da değerli ozan arkadaşımız yapmış ve başarmıştır. Bize düşen görev de bu kitaptan edinip okumak olmalıdır. Böylesine güzel ve kapsamlı kitabı 0530 953 25 25 nolu telefondan isteyebilirsiniz. Göreceksiniz, yaşantınıza renk katacaktır.
Bu özverili, zor çalışmayı yapan, değerli ozan ve yazar arkadaşımız İbrahim Gösterir’i kutluyor, yeni yeni çalışmalarında başarılar diliyorum. Ayrıca bu anlatılara katkı sağlayanlara ben de teşekkür ediyorum; var olsunlar, sağ olsunlar.
Saygılarımla...