Araştırmacı, eğitimci yazar ve ozan İbrahim Gösterir, birbirinden görkemli ve nitelikli yapıtlar üretmeyi sürdürüyor. Bunlardan biri de, “Çorum Halk Kültüründe Gülmece” adlı yapıtıdır. Bu kitabı, Ankara’da halk bilimci Prof. Dr. Hayrettin İvgin’in yönettiği Kültür Ajans Yayınları arasında çıkarmıştır. Büyük boy ve 320 sayfadan oluşan kitap, 2016 yılında okurla buluşmuştur.

Bugüne değin Çorum halk kültürü üzerine ucundan kıyısından kimi çalışmalar yapılmışsa da yeterli ve kapsamlı bir yapıt ortaya konulamamıştır. Ama sonunda bir İbrahim Gösterir çıktı ortaya. “Bir çıktı, pir çıktı” derler ya hani, işte öyle çıktı. Halk bilimi ve Çorum kültürüne gönül düşürmüş yaman bir Çorum sevdalısı, ülke sevdalısı yetenekli bir yazar o. Yazılı ve sözlü kaynaklardan yararlanarak ortaya koyduğu kitaplar ise bir bilim kurulunun yapacağı çalışmalara bedel yapıtlar.

Onun bugüne değin yazdığı kitapların her biri bir doktora tezi olacak düzeydedir. Bunlar:

- Burada söz konusu ettiğimiz, büyük boy, 320 sayfalık “Çorum Halk Kültüründe Gülmece” kitabı.

- Her baskıda daha da geliştirilerek 4. Baskıda 514 sayfaya ulaşmış, büyük boy “Çorum Yöresi Ağızları Sözlüğü.”

- 360 sayfalık yine büyük boy, “Ölüm Var Ayrılık var - Çorum Manileri” kitabı.”

- “Alıcıklı Âşık Hicabi”, 110 sayfa.

- “Âşık Haydar Kılıç (Ozan Garip)”, 176 sayfa.

- “İki Ciltlik, 1148 sayfa tutarında Âşık Borani kitabı.”

- Ve ozanlığını kanıtlayan “Bahar Türküleri şiir kitabı…”

Bu yapıtlar onun ne değin yetenekli, birikimli, çalışkan, üretken ve başarılı bir yazar olduğunun güzel bir kanıtı. Onun tamamlanmış ve tamamlanmak üzere olan yapıtlarının olduğunu da biliyoruz.

İbrahim Gösterir’in Çorum halk kültürü üzerine yaptığı bu çalışmalar, yerelden ulusala doğru kültürel bir köprü oluşturma yolundadır.

Prof. Dr. Hayrettin İvgin, Çorum Halk Kültüründe Gülmece’nin Sunuş yazısında bu kitabı değerlendirirken gülmecenin sözlüklerdeki anlamını şöyle verir:

“Eğlendirme, güldürme ve bir kimsenin davranışına incitmeden takılma amacı güden ince alay, mizah, humordur. Edebiyatımızda ise gerçeğin güldürücü yanlarını ortaya koyan edebiyat türü, mizah, ironidir.”

Hayrettin İvgin, İbrahim Gösterir’in sözlü kültür örneklerinde gülmeceli türleri ve anlatıları bir araya getirdiğini söyleyerek şöyle sürdürür yazısını:

“Fıkralarda, yanıltmacalarda, atasözlerinde, deyimlerde, tekerleme ve sayışmacalarda, özdeyişlerde, bilmecelerde ozanların yalanlamalarında, atışmalarında, taşlamalarda ve anonim manilerde gülmeceyi aramış bulmuş, derleme ve tespitini yapmıştır.”

Yazısının süreğinde fıkra tiplerinden Nasrettin Hoca, İncili Çavuş, Bekri Mustafa adlarını verdikten sonra, bölgesel tiplerden de İbik Dayı, Niyazi Dede, Kastamonulu Murtaza vb. ardından Hoca, Kadı, Tahtacı, Bektaşi, abdal, deli, cimri, kekeme, kel tiplerini sıralar ve ardından şöyle sorar:

Peki, bu kitapta fıkra tipleri var mı?

Ve kendisi yanıtlar sorusunu:

“Tabii ki var. Bir defa bu tip "Çorumlu" tipidir. Bu tip, fıkraların tümüne baktığınızda ağırlıktadır. Akmanın Sayit, Kavalcıoğlu, Aynenin Üsük, İpiçürük, Çanakçılı Hüseyin Zorlu, Kuşsaraylı Gönnük fıkra tipi olarak karşımıza çıkıyor.”

İbrahim Gösterir de Önsöz’ünde kitabıyla ilgili ayrıntılı bilgiler verir.

Karatepeli, Tonyalı, Kayserili, Erzurumlu, Konyalı, Oflu ile Bayburtlu… tipine bağlı bir fıkra geleneği olduğunu; bu gelenek içinde üretilen, geçmişten bugüne söylenegelen fıkraların derlenip yayınlandığı bildirir.

Gösterir, bugüne değin Çorum’da gülmece alanında çalışma yapılamamasının nedenlerini de şöyle anlatır:

“Ne var ki, Çorum’da anlatılan, Çorum’a özgü fıkralar ya da fıkralaşmış olaylar üzerine yayınlanmış bir çalışma yoktur. (…) Çorum sözlü kültürü üzerine yeterli derleme çalışmalarının yapılmayışının nedenlerinden biri, bu alanda yetişmiş yeterli halk bilimcinin olmayışıdır. Öteki nedeni ise, el değmemiş alanlarda derleme çalışması yapmanın güçlüğüdür. Çorumlu fıkraları üzerine bir derleme yapmak da uzun erimli, sabır isteyen, yorucu bir çalışmayı gerektirmiştir.”

(SÜRECEK)