Çorum’un sanayileşme yoluna girdiği ve “Anadolu Kaplanları” arasına adını yazdırdığı 1980’li yıllarda, ekonomistler, üç-beş esnafın bir araya gelip fabrika kurmasını, yani esnaflıktan sanayiciliğe geçişi “Kalkınmada Çorum Modeli” diye tanımlamışlardı.

Sonraki aşamada, sanayici ve işadamları bir araya gelip daha büyük projelere imza atmayı başaramadılar. Yanlış teşvik uygulamaları gibi devletin çıkardığı engeller de buna eklenince, Çorum’un sanayileşmesi duraksadı. Çorum hak ettiği “sanayi kenti” çizgisini yakalayamadı.

Bugün artık Çorum’un, büyük projeler etrafında “büyük ortaklıklar” kurmayı başarabilmesi gerekiyor. Bunun somut fırsatı ise Çorumluların önünde duruyor: 3 Nisan’a kadar son tekliflerin verilmesi gereken Çorum Şeker Fabrikası…

Çorumluların öncelikli tercihi, Şeker Fabrikası’nın özelleştirilmesinden vazgeçilmesiydi. Mutlaka satılacaksa da, Çorumlular tarafından alınması arzu ediliyordu. Biz de, Çorumluların duygu ve düşüncelerine tercüman olarak, 28 Şubat 2018 günlü sayımızda, Çorumluları birlik-beraberlik içinde, güçbirliği yaparak Çorum Şeker Fabrikası’nı satın alacak Ortak Girişim Grubu’nu oluşturmaya çağırdık.

“Çimento’daki pişmanlık bir kez daha yaşanmasın!” dedik…”Çorum Şeker mutlaka satılacaksa Çorumlu alsın” dedik…”Çorum’da TORKU örneği dev bir gıda markası neden yaratılmasın?” dedik…Çorumlu, gerçekten önüne böyle büyük bir hedef koyarak, Şeker Fabrikası’nı satın almaya yönelebilirdi.

Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Çetin Başaranhıncal ise, bizim bu yazımızdan daha önce, Şeker Fabrikası ile ilgili ön görüşmelere başlamıştı. Bildiğimiz kadarıyla, bire bir görüşmeleri ve nabız yoklamaları hâlâ devam ediyor.

Kanımızca Çorum, bu özelleştirmeden “Türkiye’ye örnek” bir sonuçla çıkabilecek güce ve potansiyele sahip. Yeter ki, büyük projeleri “güçbirliği” ile realize edebilme bilinci, kararlılığı ve memleketseverliği öne çıkarılabilsin. Şu anda kârlı olan Çorum Şeker’in daha da kârlı hale getirilebileceğine olan inanç, topluca paylaşılabilsin.