Katma değer vergisi kanununda (KDV) işletmelerde kullanılsa dahi kimi alımlarda ödenen KDV’sinin indirim konusu yapılmaması gerektiğine ilişkin hükümler vardır. Bu kısıtlayıcı hükümlerden biriside “özel binek otomobili” sınıfında yer alan araçlar için fatura üzerinden satıcıya ödenen KDV’sinin kullanılamaması yani indirim konusu yapılamamasıdır.

Bu nedenle işletmeler, işletmelerinde kullanmak amacı ile satın aldıkları ve varlıkları arasına resmi olarak kayıt ettikleri “özel binek otomobili” sınıfına giren araçların KDV’sini indirim konusu yapamayacaklar, ancak fatura üzerinde görünen bu vergiyi, gider olarak defter kayıtlarına işleyerek vergi yüklerini azaltabilecekleri gibi, aracın maliyeti üzerine ilave etmek suretiyle “demirbaş” kayıt edip bu bedel üzerinden amortisman ayırmak suretiyle de bir vergi avantajı sağlayabilirler.

Buraya kadar anlattığım hususlar, şimdiye kadar uygulanan ve bilinen bir sistemdi. 21 Temmuz 2007 tarihinde çıkarılan yeni bir yasal düzenleme ile işler biraz karıştı ve bir çok işletme bu düzenlemenin farkında olmadığı için, denetimler sırasında KDV’ si açısından cezalı duruma düşmektedir. Şimdi bu konu üzerinde duralım biraz;

21 Temmuz 2007 tarihinde yapılan düzenleme ile araçların sınıflandırma kriterleri değiştirilmiş ve şöyle belirlenmiştir; hem yolcu hem de yük taşıyabilen araçlardan şoförün arkasında da koltuğu ve yanda camları olan araçlar “binek otomobili” olarak sınıflandırılmıştır. Hatta daha da detaylandırılmış, önde iki kişilik koltuğu (yani 1+1 diye ifade edilen) olsa dahi eğer arka kısımda, emniyet kemeri veya emniyet kemeri için tertibat yada koltuk ve emniyet kemeri ekipmanı montajı için sabit tertibat bulunan, arka kısmı yolcu bölümünde döşeme ile kaplı olan, arka kısmında da havalandırma, iç aydınlatma ve küllük bulunan, yolcu bölümü ile arka bölüm arasında sabit bir panel veya bariyer bulunan araçlar da “binek otomobili sınıfına dahil edilmiştir.

Bu açıklamalar bizlere şunu ifade etmektedir, Doblo, connect, kango, expres, combi, partner, cady gibi araçlar artık binek otomobili olarak değerlendirilmekte ve bu araçların alımında ödenen KDV’si indirim konusu yapılamamakta, katma değer vergisi avantajı ortadan kalkmaktadır. Yukarıda açıklandığı üzere indirilemeyen bu KDV ‘si, gider olarak defter kayıtlarına işleyerek vergi yüklerini azaltabilecekleri gibi, aracın maliyeti üzerine ilave etmek suretiyle “demirbaş” kayıt edip bu bedel üzerinden amortisman ayırmak suretiyle de bir vergi avantajı sağlanabilecektir.

Diğer bir sorun ise şudur, panelvan veya kamyonet olarak alınmış KDV’si indirim konusu yapılarak KDV’si avantajından yararlanılmış bir araç daha sonra tadil edilmek suretiyle, “binek otomobili” şekline getirilmiş olması halinde bir muhasebe kayıtlarımızda düzeltme yapmamız gerekmektedir. Bu düzeltmeyi şöyle açıklayabiliriz, ticari araç sınıfındaki bir aracımızı tadil ettirmek suretiyle binek otomobili sınıfına girecek niteliğe getirdiğimiz ve trafik siciline tescil ettirdiğimiz ay katma değer vergisi beyanımızda aracı satın aldığımızda indirim konusu yaptığımız KDV’sini “hesaplanan KDV” ‘ye dahil etmek suretiyle gerçekleştirmemiz gerekmektedir. Ancak diğer yandan bu dönemde ödediğimiz ilave KDV’sini gider yada maliyete intikal ettirmek suretiyle vergi avantajı şekline dönüştürmeliyiz.

Özellikle işletmelerimiz ticari sınıftaki bir aracı tadil ettirmek suretiyle binek otomobili şekline getirip trafik tescil işlemini yaptırdıkları ay vergisel açıdan bu düzeltme işlemini gerçekleştirmeleri gerekir, aksi halde yukarıda açıkladığım gibi cezalı bir işlem ile karşı karşıya kalırlar.