Tarih bilincinden yoksun olunca, hem tarihine yabancı, hem de tarihinle kavgalı olursun. Her ülkede bu nitelikte sıradan insanlar çoktur. Bunların bilinci de, etkisi de, katkısı da çevresindeki üç-beş insanla sınırlıdır. Oysa ülkenin önemli makamlarında bulunan kişiler, tarih bilincinden yoksun, tarihine yabancı ve tarihi ile kavgalı ise durum vahim demektir.

Bugün Suriye, Libya, Doğu Akdeniz, Ege Sahanlığı, hatta Kıbrıs’ta dış dünyadan kopmuş, yapayalnızsak tarihsel bilincimizi yoklamak gerekir. “Yurtta barış, dünya da barış” anlayışından koptuk. Neredeyse tüm komşularımızla kavgalıyız. Hatta daha önceden kadim dost olduğumuz, bazı ülkelerde şu an elçiliğimiz bile kalmadı. Sonu yağmurla bitmeyen, gök gürlemesi gibi sadece sağa, sola gürlüyoruz.

11 Ocak 2018 tarihli gazeteler Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Beştepe'deki konuşamasında "Karşınızda ne Osmanlı'nın hasta adamı, ne Cumhuriyetin çömez devleti, ne 1970'lerin, 1990'ların güçsüz ülkesi var" İfadelerini yazıyordu.

Aynı anlayış bugün de geçerlidir. Karşınız da “Lider ülke Türkiye” var demeye getiriyor. Lider ülkeyi ‘Cumhuriyetin Çömez devleti’ ile kıyaslarsak, bir kaç başlık yeter sanırım, tamamına zaten sayfalarımız yetmez.

Çömez devletin Sevr haritasını yırtıp, Lozan Antlaşması’nı imzalaması, başlı başına destan değilse nedir? Sonrasında “Miliyetçiliği Kıbrıs’ın Beşparmak dağlarına yazmak”, dahası Kardak Kayalıklarına Türk bayrağını dikmek.

Çömez devlet Yunanlıları denize dökmüştü, Lider devlet Yunanistan’ın işgal ettiği 18 ada ve kayalığa ne hikmetse ses çıkaramıyor. Lider ülke Süleyman Şah Türbesini kaçırıyor. Koyacak yer bulamıyor.

Çömez devlet; Şeker fabrikaları, tütün fabrikaları kurmuş, tekstilden, tekel ürünlerine yüzlerce malı üretir olmuş, domates satmış, demir çelik, alüminyum fabrikaları kurmuş. Lider ülke fabrikaları satmış S 400 füzeleri almış, onu da ambara kilitleyip ABD kızacak diye kuramamış. Parasını ödediği halde ABD’den F-35’leri alamaz duruma düşmüş.

Çömez devlet Osmanlı’nın Duyunu Umumiye’den gelen borçlarının 1954 yılında tamamını ödeyip bitirmiş. Çömez devlet zamanında 1 ABD doları 1 Türk Lira’sına eşitken, lider ülke zamanında 1 ABD Doları 7,5 Türk Lirası olmuş.

Çömez devlet yönünü çağdaş uygarlığa, batıya dönmüş. Egemenliği göklerden yere indirmiş, “kayıtsız şartsız halkındır” demiş. Hukuka dayalı laik, demokratik parlamenter bir rejim inşa etmiş. Lider devlet ise tarikatlarla el ele, kol kola ortaklık kurmuş, hatta tarikatlar 15 Temmuz 2016’da darbe yapacak güce ulaşmışlar. Şimdi ise tarikatların silahlanması gündemin en önemli maddesi. Onlarca kız veya erkek çocuklarına, tarikat yuvalarında taciz, tecavüz ediliyor olmuş.

Çömez devlet güçlü devlet, milli bir ordu oluşturmuş. Lider devlet “milli ordusuna” kumpas kurmuş. Kozmik odasına kadar girmiş.

Çömez devletin lideri Time Dergisi’ne kapak olup yüzyılın en önemli adamları arasında sayılırken, Lider devletin liderine Obama beyzbol sopası göstermiş. Yetmemiş Trump “akıllı ol,... o ancak benim sözümü dinler” diyecek kadar ileri gitmiş.

Çömez devletin bağımsız yargısı kalkmış, Lider devletin, liderinin ağzına bakan bir yargı sistemi oluşmuş. Hatta Lider devlet o yargıya da güvenmemiş. Milletin “orasına burasına koyan” yandaş şirketlerin haklarını korumak için, İngiliz mahkemeleri yetkili kılınmış.

Çömez devlet tarımda kendi kendisine yeten yedi ülkeden birisi iken, Lider devlet soğanı, sarımsağı, samanı ithal eder olmuş.

Hazinedeki yedek akçeye kadar tüketen Lider devlet, uluslararası derecelendirme kuruluşlarından üst üste kredi notu aşağıya düşürülmüş. Son olarak Uluslararası Kredi Derecelendirme Kuruluşu olan Moody's,Türkiye ekonomisi için en düşük notu vermiş ve notumuzu B1'den B2'ye indirmiş.

Kısacası bana sorarsanız, alın lider devletinizi sizin olsun, ben Cumhuriyet’in çömez devletine razıyım.