Bodrum Yalıkavak’ta tatildeyiz. Geçen Cumartesi gecesi İskilip’li Noter arkadaşım

Hüseyin Kadayıfçı ve öğretmen eşi Ayşe hanımla beraber Çorum lisesinden arkadaşım Avukat Arif Damar’ı ziyarete gittik. Arif’in, Çökertme Zeybeği türküsünde adı geçen Aspat Kalesine bakan Kalekent sitesinde yazlığı var.

Arif, öğretmen eşi Leyla hanım, baldızı öğretmen Necla hanım ve bacanağı öğretmen Yüksel bey bizleri çok güzel ağırladılar.

Çorum lisesi anılarımızla muhabbet ederek güzel bir gece yaşadık. 

Aspat kalesi bana Çökertme Zeybeğini hatırlattı. Çökertme zeybeğini çok severim ve ara sıra udumla çalarak Çökertme’li Halil’in hazin öyküsünü içim yanarak hatırlarım.

Çökertme’den çıktım da Halil’im aman başım selamet,

Bitez de yalısına varmadan Halil’im aman koptu kıyamet

Arkadaşım İbram çavuş Allah’ıma emanet,

Burası da Aspat değil Halil’im aman Bitez yalısı

Yüreğime ateş saldı telli kurşun yarası…(Rüştü Gür- Derleyen: Muzaffer Sarısözen)

Yıl 1854. Osmanlı İmparatorluğunda Sultan Abdülmecit dönemi.

Uluslararası finans kuruluşlarından alınan borçlar ödenemediği için  İmparatorluk yönetimi alacaklı şirketler tarafından oluşturulan, DÜYUN-U UMUMİYE adı verilen bir şirkete teslim edilmişti. Bu Şirket, Osmanlı İmparatorluğunun tüm gelirlerine, tüm vergilerine el koymuştu. Bunlardan en önemlisi tütün gelirleriydi.

1883 yılında, TÜTÜN REJİSİ adıyla oluşturulan inhisar (TEKEL) tütün üreticilerinin karşısına tek alıcı olarak çıktı. Köylünün emeği tütünler, düyun-u umumiye denetimindeki REJİ şirketinin dayattığı fiyatla alınmaya başladı.

Zamanla Reji İdaresi satın aldığı tütünleri kendisi işlemeye başladı.

Üreticilerin ve yerel halkın elindeki tüm işletmeler kapatıldı. İmparatorluk sınırları içinde yetişen bütün tütünler ucuz fiyatla Reji tarafından teslim alınmaya başladı. Artık tütün üretimi ve işlemesi bütünüyle Reji kontrolüne geçmiş, Osmanlı vatandaşlarının, Reji bilgisi dışında tütün üretimi ve tüketimi yasaklanmıştı. Tütün üretim ve işlemesinin denetimi için REJİ KOLCULARI adı verilen silahlı bir takip gücü oluşturulmuştu.

Kolcular, Tütün Yasasından aldıkları güç ve cesaretle halka şiddet uygulamaya başladılar. Rivayete göre 40 yıl içinde, 20 bin Türk Köylüsü kolcular tarafından öldürülmüştür.

İşte şimdilerde severek dinlediğimiz Bodrum Türkülerinden ÇÖKERTME, bu Reji Kolcuları tarafından öldürülen Çökertmeli Halil’in acıklı öyküsü üzerine yakılmıştır.

Halil, Bodrum’dan Yunan adalarına kaçak tütün götürüp satarak geçimini sağlamaktadır. Sevilen yiğit birisidir. Kaymakam’ın evinde çalışan bir kadını sevmektedir. Aynı kızdan Kaymakam da hoşlanmaktadır. Halil ve kız birlikte kaçmışlardır. Bunu hazmedemeyen Kaymakam, Reji İdaresi kolcularını, Halil’in kaçak tütünleri yüklediği koya gönderir. Ani bir baskınla Halil’i yakalayan kolcular Halil’i işkenceyle öldürürler.

Çökertme Zeybeği bunun üzerine yazılmıştır.

Osmanlı Hükümeti, 1913 Balkan Harbi sırasında, paraya sıkışmış, Reji imtiyazlarını 15 yıl daha (1928 yılına kadar) uzatmıştır.

Kurtuluş Savaşından başarı ile çıkmamız üzerine, kurulan Cumhuriyet Hükümeti ve Atatürk, bu soygun düzenine son vermiştir. Reji İdaresine bağlı işletmeler,1925 yılında, 4 milyon lira bedel ödenmek suretiyle kamulaştırılmıştır.

Uzun yıllar ağır bedeller ödenmek zorunda kalınan, Tütün İdaresi artık halkın malı olmuştur. Ancak, Turgut Özal zamanında hazırlanan bir Kanunla, sigara ve tütün ithalatı serbest bırakılmıştır. Sonraki yıllarda TEKEL’in tamamen yabancı şirketlere satılmasından sonra ise, raflarda Türk markalı sigaralar tamamen kaybolmuştur. Yabancı şirket Tekel ile birlikte markaları da satın alıp yok ettiği için, Türk Tütüncülüğünün de yok olması kaçınılmaz hale gelmiştir. (Kaynak : KENAN ÖZEK ’in yazısından alıntıdır.)

BAADDİN FIKRALARI

1—Her insan dünyaya farklı açılardan yansıyan özgün bir ışık hüzmesidir, her biri evrene renk, derinlik ve anlam kazandırır.

2—Bir bilgin Hahama sormuş: “Efendim, sonsuza dek yaşamayı arzuluyorum, bu konuda ne yapmalıyım? Haham :”Evlen” Bilgin:” O zaman sonsuza dek yaşar mıyım yani? Haham: “Hayır, ama bu arzun kaybolur.”

3—Doktora gittim “Ağrı nerde ?” dedi. “Doğu Anadolu bölgesinde” dedim. Beni oksijen tüpüyle kovaladı. Deli midir nedir?

4—Eskiden devlet ormanları halktan koruyordu. Şimdi halk ormanları devletten koruyor.

5—“Erkeklerin hepsi odun “diyen kızlar, sabah o kadar makyajı ormana gitmek için mi yapıyorsunuz?