Çocukların özelliğidir, istediği bir şeyin hemen oluvermesi için ısrar etmek. Çünkü “sabır” sözcüğü yoktur belleklerinde. İstediklerini yaptırabilmenin en önemli silahı da ağlamaktır.

durumlarda eski büyüklerin yaptığı ise ağlayan çocuğu –niye ağlıyorsun diye- azarlamak ya da iki tokat patlatıp daha çok ağlatmak olur genellikle. Şimdiki anne ve babalar çocuklarına karşı çok daha sabırlı, ama kendileri ile ilgili durumlarda çocuklardan hiçbir farkları yok. Bir ağlamadıkları eksik. Onlar da tıpkı çocukları gibi her istediklerinin hemen o anda oluvermesini istiyorlar. İstedikleri olmayınca da zora başvurup kaba kuvvetle halletme yolunu seçiyorlar.

Ne topluma, ne yasaya, ne de yönetenlere güvenleri yok. İşlerine gelmeyen bir olay olduğunda da cezayı hemen oracıkta, kendileri kesiveriyorlar. Bu yüzden artıyor cinayetler, kavgalar. Hani bir deyim vardır İskilip’e özgü: “Değmeden dınılamak” diye. Hepimiz öyle olduk, değmeden dınılıyoruz. Sonra da hiç istemediğimiz ve kendimize yakıştıramadığımız olaylar birbirini izliyor. Ceviz kabuğunu bile doldurmayan bir konuda kavgalar yapıp, cinayetler işleyip cinnetler geçiriyoruz.

Son zamanlarda bu konu ile ilgili öyle çok örnek gördük ki, artık kanıksar hale geldik bunları. Bu gidişle de normal görmeye başlayacağız galiba. Ben yine de bu tür olaylarla ilgili bir derleme yaptım. Okuyun da, nasıl bir “Cinnet Toplumu” haline geldiğimizi siz de anlayın:

•İzmir’de inşaat işçisi Mehmet Çalışkan(51), rüyasında karısının başka erkeklerle seviştiğini gördü. Sabah uyanınca karısını sorguya çekmeye başladı ve sokağa kaçan karısını yakalayarak yolun ortasında bıçaklayıp öldürdü.

•Kayseri'de bir adam "ben Cebrail’im, canınızı almaya geldim” (Azrail bile değil) diyerek esnaftan 200 bin lira haraç topladı.

•Bursa'da bir adam çayına çiş karıştırıp şaka yapan 3 arkadaşını pompalı tüfekle öldürdü.

•Gaziantep’te bir adam yavru kazını yiyen kediyi pompalı tüfekle öldürdü. Kedinin sahibi de adamı döner bıçağı ile öldürdü.

•Bursa'da bir lokantada bir müşterinin sol eliyle çorba içmesine bozulan adam, tartıştığı solak kişiyi ölümle cezalandırdı.

•Adana'da döner ustası olan Yunus Şen, dürümün içindeki et miktarını az bulan müşterisi tarafından öldürüldü.

•Komşu olan 2 kadın televizyon sesinin çok açılması sebebi ile gündüz kavga ettiler, akşam kocalar isten döndü, bu kez onlar kapıştılar, 1 koca öldü.

•Cami avlusunda iskambil kâğıdı oynayan gençleri uyaran müezzin ölümüne dayak yedi.

•Bitlis'te asabi bir çoban ot yemeyen koyununu tüfeğin dipçiği ile döverken tüfek ateş aldı, çoban öldü.

•Trabzon’da iki odayı bir oda haline getirmek ve aradaki duvarı yıkmak için dinamit kullanan adam mahalleyi havaya uçurdu.

•Edirne'de dişi ağrıyan adam acılara daha fazla dayanamayınca dişine silahla ateş etti ve öldü.

•Eskişehir’de 25 yıllık öğretmen olan bir şahıs kiracısını evden çıkaramayınca, bir çamaşır ipi alarak şehir dışına çıktı ve bir ağaca kendisini asarak intihar etti. Yanına bir de not bırakarak "hiç kimseye kırgın değilim" dedi.

•Gaziantep Lisesinde bir öğrenci kız arkadaşıyla girdiği iddia üzerine 4 üncü kattan atladı, felç tanısı ile hastanede yatıyor.

•Sarhoş olduğu için kendi evine değil de 5 ay önce taşındığı eve giden şahıs, evin yeni sahipleri tarafından feci şekilde dövülerek öldürüldü.

•Erzurum Merkez Berber Salonu işletmecisi, müşterisinin boynunu "rahatlatır" gerekçesiyle sağa sola hızlı şekilde oynatınca boynunu kırdı, adam öldü.

•İstanbul Sultanbeyli de bir şahıs yanlışlıkla sivrisinek yutunca ağzına sheltox sıktı ve öldü.

Benim derleyebildiğim bunlar. Unutmayınız, cinnet oluşumunu toplum yaratmaz; devletin ve kişilerin uygulamaları ortaya çıkarır. Bunun da en önemli nedeni güven bunalımıdır. Güvenin kalmadığı yerde, herkes kendi sorununu kendi yöntemiyle çözme yolunu seçer ve sonuçta da yukarıdaki olaylar meydana gelir.

İlerde neler olur bilmem ama bence gidişat hiç de iyi değil. Ya sizce…

DÜŞÜNEN SÖZLER:

• Bu devirde en çok Azrail’e güveneceksin; en azından niyeti belli…

• Öfkeye sarılmak, birine atmak için kavradığınız sıcak bir kömür parçası gibidir; yanan aslında sizsinizdir. BUDDHA

• Sıkılmış bir yumrukla, kimseyle tokalaşamazsınız. INDRA GANDİ

• Hiddet ekilen yerden pişmanlık biçilir. MANZONİ

• Öfke geldi mi, akıl tatile çıkarmış. E. LESSİNG

• Öfkesini açığa vurmayanları Allah ödüllendirir. HADİS

• Yiğit harpte, dost dertte, olgun adam hiddette belli olur. ARAP ATASÖZÜ

• İnsanları tanışırken değil, tartışırken tanırsın, çünkü öfke saklanan kişiliği ortaya çıkarır. ATAKAN GÜLGAR