Orduda görev yapan erden generale kadar olan herkese asker denir.

Türk milleti olarak askerimizi çok severiz.

İşte bu yüzdendir ki;

Zehirlenen askerlerimizi unutmadık…

Donarak ölen askerlerimizi de…

Her gün şehit verdiğimiz askerlerimizi de…

AKP’nin askere olan sevgisinin (!) kelle bazında olduğunu da unutmadık

Şehit ailesine “Askerlik yan gelip yatma yeri değil” diyenleri de unutmadık

Ama şehit ailelerinin neden tepkisiz kaldıklarına da şaşırdık kaldık.

Şehit cenazelerinde sadece şov gördük.

Bozuk, çürük gıdalar, kalorisiz kömür mü bizim askerimize layık görülen? Rüşvet denen o menfaat devletin tüm birimlerinde olduğu gibi ordumuzun içine de bu kadar rahat mı girdi?

Demokrasi anlayışları mı bu?

Yoksa biz düşünmeyi mi yitirdik?

Bu kadar sessizce her olanı kabullenmek için aklımızı yitirmemiz gerekir.

Oysa beynimiz acı çekiyor.

Bir kilo 400 gr ağırlığında ve yaklaşık yüz altmış bin km kan damarı içeren, saman yolundaki yıldızlardan daha fazla bağlantı noktasına sahip olan beynimiz,

İşte tam da şu anlarda artık dayanamadığından olanlara,

Size hiç hissettirmeden acı çekiyor.

Sınır uçlarındaki karakollarda AYNA MI var?

Yoksa eğlenceli öykülerin anlatıldığı CİBALİ KARAKOLU MU?

Her gün gelen şehit haberleri yüreğimizi yakıyor

Anadolu’nun kıraç topraklarından, gecekondu görünümlü baba evlerinden ağıt sesleri eksilmedi. Vatan sağ olsun derken titreyen dudakları ve kızarmış gözleri ile aslında böyle demek istemiyorlar. Vatan onların evlatları ile birlikte sağ olmalı.

Askerin vazifesi devleti, toprakları, milleti korumaksa devletin vazifesi de askerini korumaktır.

Her Gününüz Güzel Olsun.