Çanakkale güzel Türkiye’mizin güzide vilayetlerinden birisi. Cennetten dünyaya sarkmış bir parçadır.
Elbette ki yurdumuzun her köşesi müstesna bir güzelliğe sahiptir. Ama bazı yörelerimiz vardır ki, coğrafi güzelliği ve stratejik konumu itibariyle tarihsel olaylara konu olmuş, yüzyıllar boyu unutulmayacak hadiselerin, savaşların yaşandığı ilimizdir.
Bu yazımızda bir vesile ile yaptığımız Çanakkale gezisinin bizde bıraktığı izlenimleri ve herkesin malumu olan Çanakkale savaşlarını özet olarak sizlere sunmak, insanın damarında milli şuurumuzun canlanması, özellikle genç nesillere bu şiirin güncelleştirilerek aktarılmasına katkıda bulunmak istiyorum.
Çanakkale coğrafi konum olarak Avrupa kıtasını, Asya kıtasına bağlayan, dünyanın en önemli stratejik geçitlerinden birisi olan Çanakkale Boğazıdır. Akdeniz, Marmara ve Karadeniz’i bağlayan çok önemli bir boğazdır. Bu bakımdan ulaşımın can damarlarından biri konumundadır. Bilindiği kadarıyla 5 bin yıldır Avrupa’dan Asya’ya, Asya’dan Avrupa’ya hatta Akdeniz yoluyla Afrika’ya açılan bir yoldur. Yüz yıllar boyu kavimlerin uğrak yeri olmuş, yurt olarak tutulmak istenmiştir. Bu nedenle şiddetli savaşlar yaşanmıştır. Truva Savaşları, Çanakkale Savaşları gibi çetin savaşlara sahne olmuştur.
18 Mart 2014’te Çanakkale’nin 99. kurtuluş yılını kutlayacağız. 99 yıl önce yapılan bu savaşın izleri bir asır geçmesine rağmen gidip görenleri canlı gibi etkiliyor. Silinmez izleri görülüyor. Korkunçluğu heyecanla hissediliyor. Oraları gezerken insanın vücudu titriyor. Sanki savaşın içinde yaşıyormuşsun gibi oluyor. Gitmek, gezmek ve görmek lazım. Böyle bir duygu.
Çanakkale Savaşları Temmuz 1914’te başlayan ve Ekim 1918’de sona eren 1. Dünya Savaşının en kanlı savaşı Çanakkale savaşıdır ki, 8 ay 14 gün sürmüş. Resmi kayıtlara göre 400 bin yabancı (Anzak askeri), 253 bin Türk askeri can vermiştir. Bu resmi kayıt, gezi sırasında rehberlerden aldığımız bilgilere göre, ölü sayısı bir milyonu aşıyormuş. Hatta gayri resmi kayıtlara göre 1913’te Osmanlı’nın Türkiye nüfusu 23 milyon. Harp, darp, yokluk, kıtlık, hastalık gibi nedenlerle harp sonrası 13 milyona düşüyor. 10 milyon Türk evladı 1. Cihan ve Kurtuluş Savaşında yok oluyor. Bu acıklı durum bugünün Türkiye’sinde yaşayanların davranışlarını etkileyen ve milli birlik ve beraberliğin yaşatılması için onların tavırlarını belirleyecek en önemli etkendir. Çanakkale savaşları 259 gün 8 ay 14 veya 19 gün sürmüş, acı sonuçları olan ve unutulmayacak bir savaş ve zaferdir.
İngiliz, Fransız ve Yeni Zellanda’dan toplanan muhalif kuvvetler yüzlerce harp gemileri ile Çanakkale boğazına gelmişler. Maksatları İstanbul’u alıp bu milletin Anadolu saltanatına son vermektir.
Çanakkale Boğazında yüce Türk milletinin geçilmez, aşılmaz iradesi ile karşılaşmışlar,boğazı geçemeyeceklerini anlamışlar ve Gelibolu sırtları yolu ile karadan yüzbinlerce askerle hücuma geçmişler. Gelibolu yarımadası askerle dolmuş. Boğaz boğaza çarpışmalar olmuş. Gelibolu çıkarması sırasında ölen Anzak askerlerinin sayısı 400 bin. 253 bin de Türk askeri... Yarabbi, bu ne korkunç bir savaştır.
Düşman gemilerinden atılan mermiler Seddülbahir ve Kumkale bataryalarına isabet ediyor. Yüzlerce Türk askeri şehiden can veriyor. Anzak askerleri bu top atışlarının korumasında 50 km.lik Gelibolu çevresini işgal ediyorlardı. Kahraman Türk ordusu yalınayak, kıt cephanesi ile bu azgın işgale karşı koyuyordu.
Çanakkale deniz savaşlarının en kanlı bölümü 7-10 Mart 1915 günlerinde yaşanmış. İtilaf devletlerinin güçlü donanmasından atılan toplar, mermiler Gelibolu’yu yangın yerine çevirmiş. Ağaçlara varıncaya kadar yok edilmişti. Bu korkunç ateşin ardından müthiş bir kara savaşının başlayacağını farkeden başta 19. Fırka komutanı Albay Mustafa Kemal Paşa olmak üzere, askeri kara savaşına süngü harbine hazırlıyorlardı.
İtilaf devletlerinin Çanakkale boğazındaki mayınları aşıp da geçemeyen harp gemileri, (231 gemi 1155 top mermisi) son bir hücumla Nusret Mayın Gemimizin deniz altına döşediği mayınlara takılan gemiler, boğazı geçemediler. Bu sefer bütün güçleriyle Gelibolu’yu yüzbinlerce top ve mermi ile ateş sahası haline getirdiler.
Gelibolu yarımadasında 259 günlük savaş süresince metrekareye 6 bin mermi isabet etmiştir.
Hatta gezimiz sırasında rehber bu konuyu işliyordu. Ziyaretçilerden birisi, metrekareye 6 bin merminin isabet ettiğini aklı almamış, olur mu gibisine düşünmüş. Rehber bunu farketmiş. İnanmayan ziyaretçiye istersen iddia edelim. Bir takım elbisesine kazalım istediğiniz yeri. Oradan mermi çıkarsa ben, çıkmazsa sen kazandın demiş ve istedikleri bir yeri kazmışlar. Aradan 99 sene sonra mermi çıkmış ve resmini çekmişler. Gösterdiler. Bu gerçeğe biz de muttali olduk.
(SÜRECEK)