Altıncı kural; Beytullah’tır. Allah’ın evleridir. Müminler ise camilerde ulu Allah’ın misafir kullarıdır. Misafir, ev sahibinin misafirperverliğine halel getiremez. Edep dışı davranamaz. Bu hususu camilerde gözetmeliyiz. Bilhassa Cuma günlerinde Cuma namazında hutbe okunurken konuşmak haramdır. Hutbeyi can kulağı ile dinlemek şarttır. Zaten hutbeyi dinlemek farzdır. Yanındakine hutbe okunurken konuşana sus demek bile haramdır. Çünkü namaz kılan mümin nasıl namazın içinde konuşamazsa hutbe dinlerken de konuşamaz. Namaz kılan herkesin bu esas ve usulleri bilmesi de farzdır. Bilecek ki yapabilsin.

Yedinci kural; İmama uyan her musalli tek başına hareket edemez. İmamdan önce eğilemez, kalkamaz, secde yapamaz. Eğer böyle yaparsa imama uymamış ve namaz da kılmamış olur ki o namazın iadesi gerekir. Eğer bu namaz Cuma namazı ise ferdi olarak iade ve kaza da yapılmaz. O namaz, namaz olmaz. İş bu kadar ciddi ve önemlidir. Demek ki cami içinde namaz içindeki ve namaz dışındaki farzlara son derece dikkat edilmelidir. Emeklerimiz boşa gitmemelidir. Camilerde kılınan namazların kalitesi, cemaatin dikkati ile doğru orantılıdır. İyi bir namaz iyi bir dikkatle kılınan namazdır.

*

Cami adabına ait iki tane hadisi şerifi arzederek yazımıza son verelim.

Hz. Muhammed SAV. efendimiz buyururlar ki;

Camilerde lüzumsuz konuşmak, sohbet etmek, gürültü yapmak caiz değildir.

Ahir zamanda ümmetimden bir kitle gelecektir.

Bunlar, camilerde dünya işleri ile meşgul olacaklar, binaenaleyh, bunları dinlemeyin, bunlarla oturmayın. Çünkü bunların camilerde toplanmalarına Cenab-ı Hakk’ın hiçbir ihtiyacı yoktur ve Allah bunla itibar ve iltifat etmez. (İlya, C1, Sh.457)

NETİCE: Camilerde oturmamıza, hareketlerimize, dilimize, sözümüze hakim olacağız. Edep dışı hiçbir hareket yapmayacağız. Allah’ın huzurunda olduğumuzun bilincini asla unutmayacağız. Camide ve huzurda olduğumuzun farkında olacağız. Cami ibadet yeridir, bileceğiz. Laubali, kontrolsüz hareketlerin camide yeri yoktur. Cami demek, ciddiyet ve huzuru ilahi demektir. Allah’ın huzurunda olduğumuzun farkında olmalıyız. Bırakın caminin içini, caminin avlularında bile edep dışı hareketler yapılmaz. Çünkü caminin avlusu da camidir. Orada da namaz kılınıyor. Özürlü olanlar, mazereti olanlar, mecbur durumda kalanların durumu farklıdır. Onlar nasıl yapabiliyorlarsa öyle yaparlar.

*

Şu anlatılanlar dairesinde namazlarını ifa eden müminlere yüce Allahımızın ikramı nedir, bir de buna bakalım...

Hz. Osman R.A. Hz. bildiriyor:

Yüce Allah 5 vakit namazını aksatmadan ve özellikle camilerde cemaatle kılan kullarına 9 tane yüksek ikramı, ödülü vardır.

1-O kulunu ulu Allah sever. Allah’ın sevdiği bir kulun başka hiçbir sevgiye ihtiyacı yoktur.

2-Allah’ın adabına uygun cemaatle kıldığı namazın ödülü olarak 5 vakit musalli kılınan bedenini sıhhatli kılar ve onu insani ayıplardan korur. Bunlara halk namaz dirisi kişiler derler.

3-Yüce Allah namaza düşkünlüğü nedeni ile musalli kuluna üçüncü ikram olarak, o kulunu korumaları için hususi melekler yaratır. Musalli –namazcı- kulunu ulu Allah koruyucu meleklerine o kulunu bela ve musibetlerden korutturur. Başka bir ayetinde ise ulu Allah cc hazretleri buyurur ki; (Rad suresi 11. ayet, sh 249) Yani, “Onun önünde ve arkasında Allah’ın emri ile onu koruyan melekler vardır. Bir toplum kendindeki özellikleri değiştirmedikçe yüce Allah da onları değiştirmez.” Başka bir ayette (İnfitar 12. ayet) “Sizin için yaratılmış koruyucu melekler vardır” buyurur.

4-Musalli kuluna yüce Allah’ın dördüncü ikramı; O kulunun evine nimetlerine bereket verir, yokluk çektirmez.

5-O kulunun alnında secde yerinde bir nur yaratır. Namaz kıldığı yüzünden belli olur. Başka bir ayette; Ey habibim Muhammed SAV. Sen onları simalarından tanırsın. Fetih Suresi 29. ayet sh.514; Secde yerindeki nur, parlak bir projektör gibi çevresini aydınlatacaktır. Ayette, o gün mahşerde onların yüzleri ay ve güneş kadar aydınlık olacaktır, buyurulmuştur. Ali İmran 106 ve 109. ayetler, sh 62.

6-Camiye cemaate devam eden ve adabına göre cemaatle namazını ifa eden musalli kuluna ulu Allah’ın altıncı ikramı; onun kalbine yumuşaklık ve merhamet verir de, nasihat, öğüt ona hastaya ilaç gibi tesir eder. Nasibini alarak şereflenir.

7-O kuluna sıratı kuşlar gibi geçir de, o kul, cehennemin üstünden geçtiğinin farkında bile olmaz. Çünkü bu güzel kulun nuru cehennem ateşini söndürür.

8-Allah o kulunu cehennemden azad eder.

9-“Musalli kulunu Allah cc. hazretleri cennetine kor. Nebilerle sıddıklarla ve şehitlerle komşu eder. Kim Allah’a ve resulüne itaat ederse, Allah o kulunu kendilerine büyük ikramlarda bulunduğu nebiler, sıddıklarla, şehitlerle, salihlerle cennette arkadaş yapar, ki, onlar ne güzel dostlardır.” (Nisa Suresi 69. ayet)

Adabına uygun camide cemaatle namazını kılan kullarına rabbimizin ikramları sadece bunar değildir. Bu sadece denizden bir damla ikramdır. Namazlarımızı bu anlayış bilinci ile kılmamızın önemini anlatmış oluyoruz. Namazlarımızı bunları düşünerek özenle kılmalıyız. Baştan savma namaz insana yarar sağlamaz. Erkanıyla kılınan namaz insanı asla yolda komaz. Namazın takvası en üstünü sahih namaz kıldıran, Kur’an’ın lafzı ile beraber manasına, anlamına vakıf, yüce kişiliğe sahip bir imamın arkasında namaz kılmak, bir peygamberin arkasında namaz kılmak gibidir. Çünkü R.SAV. buyurur ki; Alim, bilgin, takva bir imama uyarak cemaatle namaz kılmak, bir nebinin peşinde namaz kılmış gibidir, buyuruyor.

Hz. Muhammed SAV. efendimiz onun için bizim kültürümüzde, dinimizde, imametlik en yüce bir mertebenin dinin ve huzurun direği üçtür. Allah’a mutlak iman, R.SAV.e mutlak itaat, alim, zahit bir alimin öğüdüne tabi olmaktır.

Selam hidayete tabi olanların üzerine olsun. Rabbim bütün insanlığa hidayet versin. Amin.