‘Yeni anayasada ‘laiklik’ yer almamalıdır’ diye zırvalayan malum zata duyduğum tepkiyi kaleme almak üzere bilgisayarımın başına geçtiğimde, Rifat Serdaroğlu Üstadımızın bu konuda yazdığı yazı düştü ekrana.
Üstat o yazısında, hislerimin tercümanı olmuş, çok çarpıcı hususları dillendirmiş.
Ben o yazının bir kısmını köşeme taşıdım; olanağınız olursa, siz o yazıyı bulup, tamamını okuyun.
* * *
“…. Büyük Atatürk’ün, TBMM Başkanlık kürsüsünden, kendisine yöneltilen ‘Laiklik de neymiş ki?’ sorusuna karşılık, verdiği yanıtın güzelliğine bakar mısınız!?...
“Lâiklik adam olmaktır hocam, adam olmaktır!”
… …
İşte şimdi bu yanıttan hareketle, şunu söyleyebiliriz.
Bu Bademler var ya, bu Bademler; inanın bu Bademler, adam bile değil…
Niye böyle söylüyorum?
Şunun için söylüyorum.
Nedir lâiklik, nedir adam gibi adam olmak?
Şudur.
Lâiklik, kul - tebaa cenderesinden çıkıp, özgür birey(ler) olmaktır.
Lâiklik, devletin her inanca eşit mesafede durmasıdır.
Lâiklik, Seccade Şeytanı yobazların, dinimizi, ticaret aracı olarak kullanmalarına izin vermemektir.
Lâiklik, çocuklarımızı, çağdaş ve medeni dünyanın bilgili ve başı dik bireyleri olarak yetiştirmektir.
Gelelim ‘Adam gibi adam olma’ya…
‘Adam gibi adam olmak’ bir sanattır.
İlk bakışta kolay gibi görülebilir ama zordur adam gibi adam olmak.
Meşakkatli bir süreci gerektirir.
Adam gibi adam olmak için, erdem sahibi olmak gerekir.
İlkeli, disiplinli, omurgalı olmak gerekir.
Yılmamayı, vazgeçmemeyi, umudunu yitirmemeyi, onurlu ve kültürlü olmayı gerektirir.
Adam gibi adam, düşünür, sorgular, tartışır, okur, çalışır, biat etmez, adil olur.
Adam gibi adam, dürüsttür, özü sözü birdir, namusludur, kul hakkı yemez, harama el uzatmaz. Kimsenin namusuna el, dil uzatmaz.
Adam gibi adam, kadın erkek eşitliğine inanır, kadınına saygılıdır, merhametlidir.
Adam gibi adam, inandığı fikrini saklamaz, yalan söylemez, ikiyüzlülük (takiyye) yapmaz,.
Ancak kendi öz fikrini savunmaktan da geri durmaz…
… …
Bakın, İngiliz Yazar ve Şair Rudyard Kipling, bir şiirinde, adam gibi adam olmak üzerine ne söylemiş;

‘Her saatin her dakikasına
Emeğini katarsan alın terine,
Hakçasına bölüşürsen vicdanındaki adaleti
Dünya her şeyiyle serilir önüne…

Korktuğun yerde el öpmez
Hükümran olduğun yerde ezmezsen,
İşte o zaman adam oldun demektir
Üstelik Adam gibi adam…’
* * *
Serdaroğu Üstat, yazısının devamında, başlıkta kullandığı “Bunlar Adam Bile Değil” sözüne açıklamalar getiriyor; dün söylediklerinin bugün tam tersini söyleyen iktidar kanadının siyasetçilerinin(!) demeçlerine yer veriyor.
“Ayak üzerinde kırk yalan söylemek bunlarda, dün söylediğini inkâr edip, ertesi günü tam aksini söylemek bunlarda, ihanet bunlarda, çalmak çırpmak bunlarda…” deyip, devam ediyor.
… …
Üstadın tek tek sıraladığı malum şahıslara ait bu demeç örneklerini okurken, inanın benim yüzüm kızardı, buraya taşıyamadım.
Böyle bir zihniyet tarafından yönetilmeyi hak etmiyoruz.