Şaka bir yana, “Türkiye’de her şey kötüye gitmiyor” diyenlerin nerdeyse dolduruşuna geleceğiz.

Yani, “Her şeyi tozpembe görenlere ve gösterenlere” çok lafımız var.

Enflasyon ortada.

Düşme bir yana, hayat pahalılığı devamlı artış gösteriyor.

Yani cebimizdeki para her gün eriyor.

Bir gün önce etiketini gördüğümüz malın, ertesi günkü fiyatı artmış olarak karşımıza çıkıyor.

Evden çıkıp markete gidene kadar, zam geliyor tüketim maddelerine…

Buna karşın aşağıda tutulan faizler için sayın Cumhurbaşkanımız “ Enflasyon sonuçtur. Faizler düşürülmeli” diye kendine has bir ekonomik model geliştirmek istedi.

Tam tersi oldu…

Faiz indirilince enflasyon azdı, kur da yukarı fırladı.

Bu kez, kafayı “büyüme”ye takan, sayın Erdoğan ve Külliye uzmanları hedef şaşırtmaya devam ediyorlar.

Faizi indiremediler ama ülkeyi büyütmeyi nihayet başardılar (!)

Bu yılın ikinci çeyreğinde yüzde – 9.8 oranında küçülmüş olan Türkiye, 30 Kasım 2020 sabahı TÜİK’in açıklamasına göre + 6.7 oranında büyüdü.

Bu nasıl oldu?

Bu soruya yanıt bulmak için Korona’dan en çok zarar gören Avrupa ülkelerine bakmak gerek.

Avrupa’nın yıldız ülkesi Almanya başta olmak üzere Fransa, İtalya, İspanya ve bir çok Avrupa Birliği ülkesi, büyüme bir yana, hepsi dibe vururken, aynı dönemde bizde ne oldu ki birden büyüdük?

Ekonomistler şaşkın ve bıyık altından gülüyorlar.

Kimi uzmanlar ise açıktan gülüyorlar.

İnsanın aklına Katar gelmiyor değil hani…

Malum üç gün önce Katar Emiri Temim bin Hamad es-Sani, ülkemize geldi.

Ve sayın Erdoğan ile birlikte 10 adet anlaşma imzalandı.

Borsamız dahi ülkemizde bir çok şey satın alan Sani’yi ileride “evlatlık” alırsak kimse şaşmasın (!)

İyi bir arkadaş…

Ekonomimize devamlı katkıda bulunuyor…

Büyüme faslına dönelim.

Büyüme bir-iki günde olmayacağına göre, nasıl oldu da üçüncü çeyrekte

6.7 oranında büyüdük.

Eğer büyüdü isek, halkın geliri neden her geçen gün düşüyor?

Vatandaşın geliri eğer büyüyorsa, neden bir somun ekmeği 25 kuruş fahiş fiyatla satan fırıncıların peşine düşüyor zabıta ekipleri.

Madem büyüyoruz, bu fukaralık nedir?

Vatandaş neden ay sonunu getiremiyor?

Bu açıklamayı yapan TÜİK, acaba verileri “ evlatlık adayı” Katar’ın verileriyle karıştırmış olmasın?

Şüpheliyim…