İkinci yarı maçlarının zorluk derecesini Sancaktepe karşısında bir kez daha gördük. Sadece rakiple değil, hava ve saha koşulları ile de mücadele etme zorunluluğu çerçevesinde daha az hata yapanın ve mücadele gücünü bir tık yukarıya taşıyanın kazandığına bir kez daha şahit olduk. Bu tip rakiplere karşı hele de tarlayı andıran bir sahada oynuyorsanız, kaybetmemek bile bazen galibiyet kadar önemlidir.

Önceki hafta Gümüşhanespor’la oynanan maçta bazı futbolculara mesaj vermek bakımından da rotasyona gitmek doğruydu, tuttu da. Ama aynı kadro Sancaktepe maçını kaldırmaz, kaldırmadı da! Bunu maçın skoruna göre söylemiyorum. Karşılaşma öncesinde Federasyon sitesinde kadroyu görür görmez söyledim. Bu onbir bu maçı kaldırmaz dedim ve bazı meslektaşlarımla endişemi paylaştım. Ha, sakat ve cezalı oyuncular nedeniyle fazla da seçenek yoktu. Yani, biraz da zorunluluktan böyle bir kadronun sahaya sürüldüğünü düşünüyorum.

Tarlayı andıran sahaya rağmen tempolu bir maç oldu. Henüz 1.dakika dolmadan Çorum Futbol Kulübü’nün Mert’le geliştirdiği ve Oktay’la gole yaklaştığı pozisyon maçın hareketli geçeceğinin sinyalini verdi. Nitekim öyle de oldu.

Samsunspor ve Manisa Futbol Kulübü’nden sonra grubun en iyi takımlarından biri olan Sancaktepe, önce orta sahayı ele geçirdi, ardından özellikle Çorum FK’nın sol kanadından Halil İbrahim’le etkili ataklar geliştirdi. İrfan’ın uzaktan şutları da Çorum FK için hep tehdit oldu. Nitekim 6.dakikada İrfan’ın ceza sahası dışından şutunda direkten dönen topun kaleci Reşat’ın sırtına çarpıp ağlarla buluşması büyük şanssızlıktı. Bu sezon ikinci maçını oynayan Reşat, maçın genelinde Çorum FK adına günün en başarılı ismiydi. Bir maçta hele de evsahibi ekibin kalecisi takımının en iyi oyuncusu oluyorsa, söyleyecek fazla bir şey yok demektir.

Zaten, golle birlikte bence maç da bitti. Çünkü, Çorum FK karşılaşmanın hiçbir bölümünde rakibine üstünlük sağlayıp gol bulabilecek görüntü sergileyemedi. Puan için golsüz beraberlik en yüksek şansıydı ama golü yedikten sonra o ihtimal de ortadan kalktı.

Tek cümleyle özetleyecek olursak, hak eden tarafın kazandığı bir maç oldu. Nasıl ki, Gümüşhanespor gibi sorunlu bir takıma karşı rotasyonlu kadro bir mesaj verdiyse, Sancaktepe gibi güçlü bir takıma karşı oynayan kadronun da verdiği bir mesaj var. Eminim, ilgililer bu mesajı almıştır. Buradan tek tek isim yazmayı doğru bulmuyorum. Eldeki malzeme bu, sezon bu oyuncularla bitecek.

Ha, şunu da unutmamak lazım. Bu kadro, Sancaktepe maçındaki kötü futbol ve mücadeleye rağmen beklentilerin üzerinde genel bir performans sergiledi ve bunun neticesinde Play-Off potasındaki yerini koruyor. Eleştiri yaparken bu gerçeği görmek ve bilmek lazım.

Çorum FK uzun vadede Süper Lig’i hedeflese de, Çorum’un henüz o “futbol kültürü” seviyesine ulaşamadığını üzülerek ifade etmek istiyorum. Bu iş, sadece Başkan ve birkaç kişinin istemesiyle, desteği ile olacak şey değil. Şehrin tamamının istemesi ve destek olması lazım ki, önünde hiçbir engel duramasın. Sırf, bir grup taraftarın Fatih Şerifoğlu’nun oyuna alınması için yaptığı tezahürat ve Kıvanç oyundan çıkarken gösterdikleri tepki bile kat edilmesi gereken mesafenin boyutunu gözler önüne sermeye yetiyor. Ben, bunlara taraftar demiyorum. Zaten Çorum için değil, futbolcu için maça geldiklerini yaptıklarıyla gösterdiler. Daha böyle nice nice sorunlar…

En kötü ihtimalle daha oynanacak 13 maç var. Taraftar dediğin sadece iyi günde değil, kötü günde de takımın yanında olan ve destekleyendir. Çorum FK’nın esas şimdi desteğe ihtiyacı var. Galip geldiğinde zaten herkes destek veriyormuş gibi yapıyor. Gün, şimdi destek olma günüdür. Bu takımı tüm olumsuzluklara rağmen Play-Off potasına taşıyan futbolcu, teknik heyet ve yönetici kadrosunun mevcut kadro olduğunu unutmamak lazım.