Tozpembe devam eden bir hikâye okudunuz mu hiç? Ya da duydunuz mu? Veyahut tekdüze giden bir hikâye okurken, dinlerken hiç heyecanlandınız mı, keyif aldınız mı? Heyecanlandıran, unutulmayan, iz bırakan hikâyelerde, aksilikler vardır, zorluklar vardır, mücadele vardır, hırs vardır, inanmışlık vardır... Tıpkı, Çorum FK’nın bu sezonki şampiyonluk hikâyesi gibi. İşte Çorum FK, yıllarca hafızalardan silinmeyecek bir şampiyonluk öyküsü yazıyor. Bu öykü mutlu sonla bittiğinde, okullarda ders olarak anlatılacak, üzerine tez yazılacak bir şampiyonluk olacak.

Tarihinin en iyi kadrosuyla umutlu başlayan sezon, nazar değmişçesine devam ediyor. Neredeyse her hafta bir sakat ve cezalı. Bugüne kadar ideal kadro ile sahada yer alamayan takım… Saha sonuçlarında inişler, çıkışlar ama umudunu kaybetmeyen bir takım, yönetim ve camia... Hep heyecan, hep aksiyon. Ama her şeye rağmen devam eden bir hikâye... İşte bu yüzden, kazanılan şampiyonluk iz bırakacak ve yıllarca unutulmayacak cinsten.

Dedim ya, Çorum FK’nın yaşadığı olumsuzluklar başka takımın başına gelmiş olsa, şimdiye çoktan havlu atmıştı. Yılmak, pes etmek yok, aynı mücadeleye devam.

Gelelim Ankaraspor maçına… Sahadaki 11 kadar bir 11 de sakat ve cezalı oyuncu vardı. Özellikle, hamle oyuncusu yok gibiydi. Buna rağmen, özellikle ikinci yarıdaki oyun ve mücadele, alkışı fazlasıyla hak ediyor.

Ankaraspor, grubun piyasa değeri en yüksek takımı. Çok kaliteli, skoru her an değiştirebilecek ayaklara sahip oyuncuları var. Böyle bir takıma karşı, hem de onca eksiğe rağmen başa baş, hatta ikinci yarıda üstün taraftı Çorum FK.

Henüz 5.dakikada Burak Çalık karşı karşıya pozisyonda golü atsa, maçın hikâyesi farklı olurdu. Buna karşılık, Ankaraspor’un da Şahin, Erdal ve Mirkan’la yakaladığı fırsatlar vardı.

İlk yarının Çorum FK adına etkisiz elamanı Kerem’in ikinci yarıya çıkarken yerini Mikail’e bırakması, Çorum FK’ya oyun üstünlüğünü de getirdi. İlk yarıya oranla oyunu domine eden ve galibiyete yakın taraf görünümündeki Çorum FK, yine gol yollarında etkisiz kaldı. Bunun yanında, mücadele ve kazanma hırsı üst seviyedeydi.

Son haftalarda, tüm golcülerinden yoksun mücadele eden Çorum FK, haliyle gol yollarında zorlanıyor. Bunu, alınan sonuçlardan da görmek mümkün. Ancak, golcün yoksa, iyileşip dönmelerini beklemek yerine, alternatif çözüm yolları bulmak lazım. Misal, duran toplar, yan toplar gibi, şut atmak gibi... Duran topları bu kadar kötü kullanan bir Çorum FK hatırlamıyorum. Sanırım, frikikten en son geçen sezon Sinan Kurumuş gol atmıştı. Yine, şut teşebbüsü az ve atılan şutları da bu kadar kötü bir Çorum FK da hatırlamıyorum.

Bunca eksiğe rağmen, 0-0 biten maçta alınan 1 puan kesinlikle altın değerindedir. Hele de Ankaraspor açısından! Adamlar 1 puan alabilmek için yapmadıkları çirkinlik kalmadı.

Ankaraspor maçı, Çorum FK’nın bu sezonki en kritik maçlarından biriydi. Maç öncesindeki çağrılar ve kampanyalara rağmen taraftar sayısı benim açımdan hayal kırıklığı oldu. Tribünlerin dolmasını bekliyordum. Ama ona rağmen, maça gelen taraftarlar takımlarına destek verdiler.

Devrenin son 5 haftasına girilirken, zirve ile puan farkı 5’e çıktı. Bu, hele de bu hafta Hekimoğlu Trabzon maçı varken hiç iyi olmadı. Bu yüzden, Hekimoğlu maçının önemi bir kat daha arttı.

Hekimoğlu Trabzon maçından sonra kâğıt üzerinde daha rahat bir fikstürü var Çorum FK’nın. Bu periyotta yakalanacak bir seri ile kan takviyesinin yapılacağı devre arasına daha umutlu girmek mümkün.