Siz, bundan tam 80 yıl önce, yurtdışında (Danimarka’da) ambulans olarak kullanılan TÜRK YAPIMI BİR UÇAĞIN olduğunu biliyor muydunuz?

??!!...

Ben bilmiyordum. (Daha doğrusu uçak üretip, ihraç ettiğimizi biliyordum da; Danimarka gibi batılı, gelişmiş bir ülkeye de uçak sattığımızı bilmiyordum.)

… …

Bu konuda sosyal medyada dolaşan bir bilgi var.

Pek inanamadığım için köklü bir araştırma yaptım; doğru çıktı.

İnsan böyle bir durumda pek çok duyguyu bir arada yaşıyor.

Ben de yaşadım.

… …

Ve böyle bir durumda, insan, kendine, şöyle bir soru sormadan da edemiyor.

“Acaba bizim gibi, bize benzer bir başka ulus, bir başka devlet daha var mıdır?”

Niye mi?

Düşünün; yıl 1940, uçak yapıyor, üstelik yaptığınız uçağı ihraç ediyorsunuz.

Yıl 2022, değil uçak yapmak; sıradan en basit bir motor aksamını bile yapamıyor; yurt dışından parçalarını ithal edip, burada monte ediyorsunuz.

Ne oldu, o günden bugünlere ne değişti?

Bir çelişki yok mu burada?

Kim(ler), neyi bozdu da; bundan 80 yıl öncesine kadar uçak yapıp, ihraç edebilecek düzeyde iken; bugün, neden pek çok konuda, gelişmiş ülkelere el avuç açar duruma düştük.

Kim(ler) düşürdü bizi bu duruma, kim(ler) suçlu.

??!!...

Ben söyleyeyim.

O günlerle, bugünlerin farklı olmasının miladı, 10 Kasım 1938.

En önemli neden, Ulu Önder’imizin beklenmeyen erken ölümü…

Bir diğer neden de; bu toplum, eğitim ve kültürel olarak henüz seçebilme ve seçilebilme düzeyine erişmeden, İsmet İnönü’nün erken getirdiği demokrasi,

Yani?

Yani, ülkemizi duraklama devrine sokan nedenlerin ilki, Ulu Önderimizin erken ölümü; ikinci neden de zamansız getirilen demokrasinin bozduğu düzen.

İşte bozulan o düzen, ülkemizi hurafelerden başkasına kafası çalışmayan; uzay çağında hâlâ hurafelerle yatıp, hurafelerle kalkan iş bilmez iktidarlar ve onların çağdışı kurumları, (ne yazık ki) ülkemizi bu hale getirdi.

* * *

Neyse…

Biz yine bu acı gerçekleri bırakıp; sosyal Medya’da hit olan bilgiye dönelim.

Anılan bilgi şöyle devam ediyor.

“… Kopenhag’a yolunuz düşerse, Sağlık Müzesinde 40 yıl ambulans uçak olarak kullanılıp, emekli edilmiş uçağın altındaki küçük yazıyı mutlaka okuyun.

Şöyle diyor o yazıda…

‘ Bu ambulans uçağı, 40 yıl süreyle, deniz aşırı topraklarımızdaki (tabii ki Grönland ve Faroe Adaları ) insanlarımızın sağlığı için çalıştı. Hem ona, hem de bu uçağı yapan Kayseri Uçak Fabrikası Personeline şükranlarımızı arz ederiz…”

* * *

Hani zaman zaman ‘eskiden ambulansımız dahi yoktu…’ diye, sallayan zat var ya; demek ki varmış.

Hem de değil ambulans, ambulansın uçağını yapıp, ihraç ediyormuşuz.

Danimarka’da bir THK-5ATürk Uçağı…

Nereden nereye…

4 Aralık 1951 tarihinde. uçabilir sertifikasını alan THK-5A bu süreçte TC-THK AY tesciline sahip olarak uçuşlarını gerçekleştirmiş.

7 Haziran 1952 tarihinde, Danimarka tesciline kabul edilerek OY-ACK tescilini alan uçak, ihracatı yapılan ilk Türk uçağı unvanına kavuşmuş.