“Emek vermeden” veya “bedel ödemeden” kazanılmışsa, iyi ve güzel şeylerin değeri olmuyor.
Çorum’da yerel gazetecilik, uzun yıllardan beri, Çorum ölçeğindeki kentlerin çok ilerisinde.
Bunu, başka kentlere gidip oralarda yerel gazeteleri gören hemşehrilerimiz sık sık ifade ediyorlar.
Daha ötesi, övünüyorlar.
Ama, işte o kadar!
Yapıcı, olumlu, seviyeli Çorum gazetelerinin değerini bilen Çorumluların sayısı elbette ki az değil.
Çorum’un, Çorumlu’nun yararı, toplumun genel çıkarı adına yaptığımız yayınlar da olağanüstü takdir görüyor, övgü alıyor.
Fakat!..
Köklü, güçlü ve sürekli biçimde bir “sahiplenme” duygusunu oluşturabildiğimizi söyleyemiyoruz.
“Aferin” karın doyuruyor mu?
*
Şu son aylarda karşı karşıya kaldığımız “ekonomik buhran” gibisine, 45 yıllık meslek yaşamımda tanık olmadığımı söylersem inanın.
Günlük yerel gazete sayısı, Çorum’un taşıyamayacağı kadar fazla ve bu, caydırıcı etki yapıyor, ilan-reklam pastasının küçülmesine neden oluyor.
İki gazete, geniş kadro istihdam ediyor; tiraj ve okunurluk, etkinlik bakımından da hayli öndeler. Seviyeli bir rekabet içinde yarışıyorlar.
Toplum da büyük oranda bunun farkında, ama bireysel çıkarlar söz konusu olunca, “o da gazete o da” şeklinde pespaye bir değerlendirme ortaya çıkıveriyor.
Öyle değil, olmamalı!
Çünkü, “iyi”nin değerini vermezseniz “kötü”ye mahkûm olursunuz.
*
Sonra, çok gazete “çok seslilik” anlamına da gelmiyor.
Rutin gündemin dışına çıkmayan, internet üzerinden alınıp kes-yapıştır yöntemiyle sayfalara aktarılmış, çoğu metinlerde noktasına, virgülüne kadar aynı haberler, çok seslilik demek midir?
*
Gazete satış fiyatımıza en son 1 Ocak 2004 tarihinde zam yapmışız.
Gazete fiyatını 35 kuruştan 40 kuruşa, yıllık abone ücretini 80 liradan 100 liraya çıkarmışız.
Üzerinden 11 yılı aşkın süre geçmiş.
Bu arada biz, Çorum yazılı basınına yenilik getirme adına 2006’da renkli basıma geçmişiz.
Tam 9 yıldır yüksek maliyete göğüs geriyoruz; bir anlamda Çorum’un prestiji için büyük özveriye katlanıyoruz.
Aradan geçen 11 yılda, giderlerimizin nereden nereye geldiğini sizler tahmin edebilirsiniz.
Tarifelerimizde küçük iyileştirmeler yapabilir miyiz?
Bu gazete enflasyonunda, kolay mı?
*
Son zamanlarda gazetelerin ilan-reklam pastası, büyüyeceğine küçüldü.
Başta siyasiler olmak üzere, belirli kişi ve kurumlar, firmalar, reklam kaynaklarını, yerel gazeteler yerine “sabun köpüğü” gibi geçici, Çorum’un sorunlarına sahip çıkma, kamuoyu oluşturma, Çorum’u daha ileri noktalara taşıma açısından hiçbir katkısı olmayan, olamayacak mecralara yönlendiriyorlar. Gazeteler nasıl olsa bizim haberlerimizi çarşaf çarşaf veriyor, onlara reklam vermesek de olur, diye düşünüyorlar.
İnsaf, iz’an ve vicdan!...
*
Bu gidişin sonu nedir, bilir misiniz?
Çorum’un, şantaj gazeteciliğine, asparagasa ve seviyesizliğe mahkûm olmasıdır.
Çorum’da bu tür denemeler olmuş, ama köklü, seviyeli gazetecilik geleneği sayesinde zemin bulamamış, uzun ömürlü olamamıştır.
İyinin, güzelin, doğrunun değeri bilinmezse, varılacak nokta budur ve son pişmanlık da fayda etmeyecektir.
*
Okuduğunuz gazete, habercilik açısından tam “merkez”de, köşe yazıları itibariyle de “merkez” ve “merkezin solu” çizgisindedir.
Cumhuriyet değerlerine bağlılığı, yurtseverliği, Çorum severliği en temel ve “vazgeçilmez” ilkesidir.
Gazete, internet sitesi ve mobil sayfa uygulamasıyla, Çorum ve Çorum dışında onbinlere hitap etmektedir.
Sloganlaşmış bir gerçektir ki: “Çorum’un aydınlık yüzüdür”.
Çorum’un “olmazsa olmaz” kurumlarından biri kabul edilir.
Ama, artan giderler- artmayan, hatta azalan gelirler denklemi içinde “sürdürülebilirlik” ciddi bir sorun olarak gündeme gelmektedir.
*
Önümüzde seçimler var.
Siyasiler yine, kaynaklarını ağırlıklı olarak başka yerlere aktarıp, haberleri için bizi kullanma yolunu mu seçecekler, göreceğiz.
Ama artık yeter!
Öyle yağma yok!
*
İşadamlarımız da, bilinen tabirle, şapkalarını önlerine koyup düşünmelidirler, nasıl bir Çorum istediklerini…
Anlayabilene, 45 yılını gazeteci olarak Çorum’a hasretmiş bir insanın feveranıdır bu!
Açıkça…
Lafı dolandırmadan!

Mehmet YOLYAPAR