Kendi ekseni üzerinde veya başka bir şeyin dolayında hareket etmek;

Geri gelmek geri gitmek;

Yönelmek; durumdan duruma geçmek, değişmek, olduğundan daha değişik durum almak;

Belirli yerde dolaşmak; kendini bir yandan bir yana çevirmek;

Hileyle gizlice yapılmak; inanç, din veya düşüncesini değiştirmek…

Türk dil kurumuna göre “dönmek” kelimesinin anlamı bu şekilde açıklamalarla uzayıp gidiyor.

Ama, benim gibi düşünenler için önemli ve can alıcı olanı “hileyle gizlice yapılmak, inanç, din veya düşüncesini değiştirmek”

Yani din olur, inanç olur, düşünce tarzı olur, her ne olursa olsun yanlış yaptığını düşünür, hatalı olduğunu görür, karşılığında öz eleştirini yaparak dönersin ki, bunun adı da dönmektir. Buraya kadar tamam.

Lakin ortada fol yok yumurta yokken, “küstüm oynamıyorum” diyen mızıkçı bebekler yada arsız-hırsız haramiler gibi “hadi bana eyvallah” dersen, bu açıklama cuk oturur üstüne;

“Hileyle gizlice yapılmak!”

Siz bilmiyor muydunuz,  muhalefet partisinden Belediye başkanı adayı olurken karşınıza gelecek zorlukları?

Ve

Bilmiyor muydunuz rakibi olduğunuz hükümet partisinin sizin başkanlığınızdaki kasaba sakinlerine ve sana her türlü zorluğu çıkaracağını?

Oysa seçilmeden önce ne dedin? “Ben yaparım, çatarım, ufkum geniş, hayalim engin , başkanı olduğum beldenin-kasabanın-ilçenin sakinlerini çağdaş yaşam standartlarına göre en iyi ve en müreffeh şekilde her şeye göğüs gererek ben yaşatırım” dedin.

Ve o insanlarda sana inandı, seni seçti.

Ne oldu şimdi?

Ne geçti aradan?

Köprünün altından sular akarken testinizi doldurmaya mı karar verdiniz?

Hani,

Sizin ülkünüzde,

Milliyetçiliğinizde,

Hizmet aşkınız,

Vatan sevdanız,  sadece cebinizle sınırlıydı.

Sizin hayrınızı ülkücüler gördü, şimdi de AKP’liler görecek diye düşündünüz ve AKP ye geçiyorsunuz birer birer…

12 Eylül 1980 öncesi “komünistler Moskova’ya” diyerek solcuları  topraklarından kovmaya kalkmıştınız…

“Kırıkkale ovası, Erzurum ovası, Çankırı ovası, Yozgat ovası  Bozkurtlar yuvası”  diye de bu yörelerin her tarafının sizin olduğunu haykırırdınız yüzümüze.

Buraları hala ova.

Ama  bu ovalarda kaç bozkurt kaldı?