Tarih 11.2.1957

Devir, Demokrat Parti Dönemi.

İsmet İnönü’nün damadı, Gazeteci Metin Toker, Akis Dergisi’nde yazdıklarından dolayı, hapse atılır.

CHP lideri İsmet İnönü, damadını ziyaret için Ulucanlar Cezaevi’ne gider.

Görüştürmezler.

Evet görüştürmezler.

Bu ülkenin kurtuluşunda ve kurulmasında çok büyük katkısı olan; dahası Demokrat Parti’nin kurulmasında ve iktidara gelmesinde katkısı olan bir zata nankörlük yapıp, DAMADIYLA GÖRÜŞTÜRMEZLER.

İnönü hiç tepki göstermez, hiç itiraz etmez.

Sadece bir not yazıp, damadına gönderir.

Kısa, öz ve İnönü’ye yakışan bir nottur.

O notta der ki;

“Metin evladım,

Seni görmeye, bir ihtiyacın var mı diye sormaya geldim.

Göstermediler.

Yarın gene gelirim. Acil bir ihtiyacın var mı yavrum.

Nasılsın, iyi misin?

Metanetine güveniyorum, şerefli evladım.

İsmet İnönü.”

… …

Metin Toker de; bu pusulanın arkasına, kayınpederine yakışan alçak gönüllükte söyle yazar.

“En ufak bir üzüntüm yok efendim..

Benim için üzülürseniz, üzülürüm.

Beni burada iyi bir koğuşa verdiler. Şinasi ile beraberim.

Özden size emanet.

İnanın ki rahatım yerinde.

Sizden tek bir ricam var: lütfen hiç kimseye, benimle ilgili tek bir kelime bile konuşmaya tenezzül etmeyin.

Ve ne olur; ne baskı yapın ne baskı kabul edin.

Ellerinizden öperim.

Metin.”

* * *

23 gün sonra…

Eşi cezaevinde iken Özden Toker erken doğum yapar; Gülsün (Toker) Bilgehan dünyaya gelir!

İsmet İnönü’nün, defterine aldığı not şöyledir:

“25.2.1957, Pazartesi saat 4.50

Kilo 3, boy 50 santim.

Doğum evi Zekai Tahir.”

Tek bir cümle kin, tek bir intikam yoktur defterde…

Tek yazdığı kızı Özden ile birlikte damadını sık sık ziyarete gittiği ama her seferinde de görüştürülmediği.

Hiç yakınmaz İsmet İnönü, hiç isyan etmez, hiç beyefendiliğini bozmaz.

Sadece adalet için şunu der.

Tarih 22 Ocak 1957

“…Tüm yaşamım boyunca, adalete, siyaset karışmaması için çalıştım. İnkılâpların, en şiddetli dönemlerinde bile adalete siyaset karışmadım, karışmadık.

Eski hakimlerimizin de bu konudaki görüşü şudur; Saltanat devri dahil hakimlere bu günkü kadar yapılan etki ve baskı hiçbir devirde görülmemiştir.”

* * *

İsmet Paşa bir de bu günleri görseydi; acaba ne derdi?

Yorum sizin…