Bir toplumda kadın yüreği yaralıysa, erkek yüreği de sağlam değildir!

Kazanılmasında büyük acı, mücadele ve emekler bulunan yine bir “8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü”nü değişik etkinliklerle anacağız…

1957 yılında Amerika’nın Newyork Kentinde dokuma işçisi binlerce kadın “eşit işe eşit ücret” istemiyle bir grev başlatır!

İşverenin polisiye tedbirleri karşısında kadınlar kendilerini fabrikaya kilitler. Bu olayda bilinmeyen bir nedenle çıkan yangında yüzden fazla işçi kadın yaşamını yitirmiştir!

Bundan sonra tüm Dünya’da hız kazanan kadın hareketleri eylemlere dönüşmüştür.

1910 yılında Clara Zetkin liderliğinde 2. Enternasyonal toplantısında Birleşmiş Milletler Cemiyetine başvurular sonucunda oy birliği ile bu anlamlı farkındalık günü kazanılmıştır.

*

Dünya’da bunlar olurken, ülkemizde de yenileşme ve kadın- erkek eşitliğine dair bazı girişimler vardı…

Asıl değişim ise; Atatürk liderliğinde kurulan özü çağdaşlaşmaya dayalı, laiklik temelinde, Cumhuriyetle olmuştur.

Ülkemiz kadını, Cumhuriyet’le birlikte yeni bir “anlayış duyuş, düşünüş, giyiniş ve yaşam biçimine kavuştu…

Sonrasında ise; bu hak ve özgürlükler korundu, geliştirildi, denilemez!

Yaşamın kaynağı, yeryüzünde güzel ne varsa hepsiyle özdeş, kirpiklerinin gölgesine şiirler yazılan, gözlerine türküler yakılan kadın…

“Çok sevdim, kıskandım öldürdüm” denilen de kadın. Bu çelişkiyi çözmeden kadın sorunu çözülemez…

Şiddet, daha çok kadına yönelen bir insanlık ayıbı, toplumsal bir sorun…

KADINIZ BİZ

Kadınız biz...

Dünya güzeliyiz!

Yaşama anlam katan,

Evreni güzelleştireniz!

Kadınız biz...

Kirpiklerine şiir yazdığınız

Gözlerine türkü yaktığınız,

"Çok sevdim kıskandım, öldürdüm" dediğiniz!

Kadınız biz...

Yediveren gülleriyiz,

Yüreğinin çıngısından tutuşan,

Küllerinden doğan,

Zümrüt-ü Anka kuşuyuz!

Umut da, yaşam da biziz,

Kadınız, kadınız biz!

*

Bu derin çelişkiyi kim nasıl çözebilir?

Sorun, sadece yasalarla çözülemediğine göre, kafaların değişimi şart!

Anneler, erkek çocuklarına yükledikleri, “güçlü erkek” egosunun yaşamda nelere yol açabileceğini bilmeli!

İlk eğitimini aileden alan insan, sonraki yıllarda yaşadığı düşünsel iklimden etkilenir, sosyal yaşam böyle şekillenir.

Yöneten, kanun yapıcı, aydın, bilim insanları her sözleri ve davranışlarıyla toplumu olumlu- olumsuz etkiler.

Toplumlar, eğitimle etik değerlerine kavuşur. Sorunların azaldığı, “8 Mart Dünya Kadınlar Günü” dileği ve özlemiyle…

ANLAYANA KADIN

Güne ışık, yaşama düzen renk

Sevda aşk yoldaş,

Yar yaren arkadaş kardeş,

Anlayana; bir bedenden çok ötesi,

Eşsiz duygu, uzun saç,

Akıl, fikir, istenç!

Ne değildir ki kadın?